Silivri küçük yer...
Ne yaparsan yap hemen duyulur. İyi yaptığın görülmez, kötü yaptığın şey, bilin ki herkesin diline düşmüş demektir.
Özeli tüzeli hepsi buna dahil!..
Dedikodu mekanizmaları bir yandan işlerken, aslı astarı olmayan iddialar da birbirini kovalar. Yaptığın şey 1 iken, millet onu 5 duyar. Sen, senin yaptığını duyana kadar 10 olur.
Mesela bir kurum düşünün. Örneğin Silivri Belediyesi...
İyi ya da kötü kim ne halt yediyse ballandıra ballandıra ağızlara gelir. Personel işi gücü bırakır, 'Kimin kime ne dediğini, kimin kimle ne yaptığını, kimin nerede ne yapacağını' tartışmaya açar. Hele ki, kısa dönemde sözleşmeli personelken kadroya geçtiysen, "Ay bana bir şeyler oluyor... Senelerdir sözleşmeliyim, ben kadroya geçemedim ama şu şıllığı hemencik almışlar, yazıklar olsun" der dururlar. Saçını başını yolarsın. Kahrolası huylarımız. Can çıkar, huy çıkmaz. Dedikodunun kölesiyiz...
***
Birçok kurumda benzer vakalar tezahür etmektedir. Bunların yanı sıra kahve köşeleri, esnaf köşeleri, semt durakları, çay bahçeleri ve siyasi mekan dedikodu yuvalarıdır. Bir nevi dedikoduhane!
Son 1 aydır hep aynı konuyu yüzüme vuruyorlar: "Kardeşim görmüyor musunuz Silivri'yi parsel parsel birilerine veriyor."
- 'Veren kim' diye sorunca...
+ 'Ensesi kalın ağalar'
Verdikleri yeri tarif etmek isterdim ama nasıl olsa "herkes bildiği için" tarif etmiyorum. Silivri Sahili'nde milletin gözüne sokarcasına çalışmalar yapılıyor. Ben deyim restoran, siz deyin kafe.
Çevre ahalide rahatsızlık uyandırmasının sebebi yeni mekan açılması değil; söz konusu yerde yıkım kararı olmasına rağmen nasıl yeni bir çalışmaya başlanması!..
Ayrıca zemine şakır şakır baton dökülmüş, düzleştirilmiş, denize doğru iskele bile inşa edilmiş deniyor.
Yıkım kararı olan bir alana inşaat yapmak VAHİM, ama DAHA VAHİM olan; Milli Emlak arazisine de beton döküldüğü iddiası!..
Diyorlar ki, 'Mahkeme kararıyla yıkılacağı için eski bir işletme mecburen çıkmak zorunda kaldı. Yeniden ruhsat alamadı ve mekanı boşalttı. Şimdi yeni bir mekan açılıyor. Nasıl oluyor da böyle bir cesarette bulunuyorlar. Üstelik, 1 milyon TL'lik (eski parayla 1 trilyonluk) yatırımmış'
Milletin ağzı çuval değil ki büzesiniz. Mışlarla mişlerle bu iş yürümüyor. Konuyu haber yapmak çok isterdim ama yapmıyorum. Gerçek bilgiye ben de ulaşabilirim. Halkın avukatıyız. Fakat bu konu, bu ilçede vatandaşın oyunu alarak seçilenlerdir. "Silivri'yi yedirmeyiz" diye bağıranlarındır!
Vatandaşın gözüne batan bir durum, ilçe başkanlarının, meclis üyelerinin ve belediye başkanının da gözüne batmıştır.
CHP ya da AK Parti fark etmez, Mayıs ayı meclis gündemine getirsinler, vatandaş öğrensin 'Yıkım kararı olan alana ve Milli Emlak arazisine, yeni bir işletme yapabilme cesaretini kim/kimler gösteriyor?'
Bu arada söz konusu bölgeye ruhsat verme yetkisi Büyükşehir Belediyesi'nde. Bana kalırsa, yukarıda AMCASI/DAYISI olmayan, 1 trilyon masraflı bir cengaverliği gösteremez! Az ilerisinde benzer bir vaka daha yaşanmıştı yıllar önce. İzinsiz, işlemsiz, yasalsız mekan dikmişlerdi, Büyükşehir ekipleri gelip patır kütür yerle bir etmişti.
Şimdi yapılan yeni mekan...
1 trilyonu çöpe atacak kadar mı büyük bu kişiler, yoksa atmayacak kadar güçlü ve cesur mu?
Mekanla ilgili bir başka iddia ise...
Türkiye'de birçok şubesi olduğu, "içkili" ve "içkisiz" şekilde tasarlanabildiği ama ne hikmetse, İstanbul'un Trakya'ya açılan kapısı Silivri'ye ALKOLSÜZ konseptinin yapıldığı!
Yukarıdaki trafik, bence büyük bir trafik...