Çok kısa ve net: AK Parti'nin en büyük problemi temizlik.
Paralel yapı konusunda diken üstünde olan AK Teşkilatlar, cemaatle kavgadan beri pirinçten taş ayıklamaya çalışsa da başarılı olamıyor. Kirlenen parti temizlenmeye çalıştıkça pisleniyor. Çünkü bukalemun gibi rengarenk hal alan paralelciler, hem "yalan söylüyor" hem "rol yapıyor" hem de "sinsice" nüfuz etmeye devam ediyor.
'Ben sizdenim, cemaatle işim yok artık, bize ihanet ettiler' diyenlerin Pensilvanya ile gönül bağını kopardığını kim garanti edebilir?
Kimse...
AK Parti'de güç var, AK Parti'de iktidar var, AK Parti'de para var.
Bu fırsatları elinin tersiyle itecek hiçbir cemaat mensubu siyasetçi olduğunu zannetmiyorum.
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, devlet kadroları ve AK Parti içerisindeki paralelcileri tespit etme organizasyonları her ne kadar devam etse de; ne askeri ne de istihbari güçler ile bu temizlik operasyonundan sonuç çıkmaz.
AK Parti'nin en büyük problemi, paralel temizliği yerince başarıyla yerine getirememesi. Devlet kadrolarındaki hainleri ifşa edebilir, fakat yetişmekte olan paralel siyasetçilerin önüne geçilmesi imkansız.
AK Parti'nin mahalle teşkilatlarından tutun ilçe teşkilatlarına, belediye başkanlıkları ve il teşkilatlarından genel merkez yöneticilerine kadar paralel yapıya gönül vermiş insanlar halen var.
Yolsuzluğa karışan 4 bakanın Yüce Divan'da yargılanması için yapılan Meclis'teki gizli oylamada "Yargılansın" diyen 40 AK Parti milletvekili paralel yapının arzularına destek çıkıyorsa, milletvekilleri arasında da bu örgüte bağlılığını bildiren kişilerin olduğu görülüyor.
AK Parti'nın, kendi içindeki temizlik operasyonu konusunda en çok zorladığı konu paralelcileri tespit edememesi.
Twitter fenomeni Fuat Avni'nin bugün açıkladığı "Herkes birbirinden korkuyor. Kim birini partide istemiyorsa paralel diye rapor getiriyor. Paralel denilenin sorgulanmadan üstü çiziliyor" iddiası gerçeği yansıtmıyor.
Neyden ötürü?
Şundan ötürü:
Beylikdüzü'nde, Büyükçekmece'de ve Silivri'de, parti içindeki mevcut paralelciler ve paralel şüphesi bulunan kişiler, yerel seçimlerden sonra dosya halinde genel merkeze rapor edildi. Bununla ilgili bir takım haberler de yapıldı. Buna rağmen çizik yiyen, görevden alınan ya da partiden uzaklaştırılan olmadı.
Mesela...
2014 yerel seçimlerde Silivri'de, CHP'li aday Özcan Işıklar ile seçim pazarlığı yapan cemaat abilerinin ses kayıtları internete düştü.
"Ölmüş babam mezardan çıksa CHP'ye oy vermem diyordum, ama AK Parti'nin kazanmaması için oy vereceğim' diyen cemaat abisi, ne kadar kindarlaştığını ve ne yapacağını açıkça söylüyordu. (HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN) - SES KAYDI İÇİN TIKLAYIN
Bu kişi, geçtiğimiz aylarda Silivri'de bir işletme açtı. Açılışına da (belediye başkan adayı gösterilmeyen) AK Parti Silivri eski İlçe Başkanı, şimdiki AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Metin Karakaş katılmıştı.
Karakaş kardeşlerin cemaate yakın olmadığını Silivri'de bilmeyen var mı? Elbette herkes biliyor, görüyor ve görmeye devam ediyor.
Sayın Karakaş'ın cemaat mensuplarıyla arkadaşlık ve dostluk ilişkileri olabilir. Bu gayet normal.
Önü arkası, sağı solu paralelciler ile dolan bir kişi bugün AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliğine getirilirse, yarın olabileceklerin üzerine sadece bir bardak su içilir.
AK Parti'nin bugünlerde boşuna dövünmesine gerek yok. Kendi ekiyor, kendi biçiyor.
İyi olanları kendilerinden, kötü olanları da "paralelci" görüyorlar ya, bu da ayrı bir vak'a.