Çin Devleti’nin Doğu Türkistan’da ki Uygur Türklerine uyguladığı zulme tepkiler gün geçtikçe daha da artıyor. Silivri İlim Yayma Cemiyeti, konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak, Çin Devletini ve zulme sessiz kalan devletleri kınadılar.
Yazılı olarak yapılan açıklama şu şekilde;
“Sistematik bir asimilasyonla ‘kültürel soykırım’ ve ‘etnik temizliğe’ tabi tutulan Doğu Türkistan’da 18 yaşından küçüklerin, devlet memurlarının, Komünist Parti üyelerinin, işçilerin, emeklilerin, kadınların, öğrencilerin camilere girmeleri yasaklandı, alfabesi, 30 yılda 4 kez değiştirildi. Urumçi’de yaşları 7-12 arasında yüzlerce çocuk, ‘yasadışı dinî eğitim aldıkları’ gerekçesiyle tüm dünyanın sessiz desteğiyle hapsedilebildi. Uğradıkları baskı ve zulmü internette duyurmaya çalışanlar, düzenli olarak tutuklanıyor veya yargısız infazlara uğruyor.‘ÇİN AÇIKTAN İLAN EDİYOR’‘BM’de güvenlik konseyi üyesi 5 ülkeden biri ve veto gücü olan Çin Devleti’nin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde resmen ilan ettiği yeni bir yasaya göre, 1 Ocak 2015’ten itibaren resmi kurumlar, okul ve iş yerlerinde namaz kılan Müslümanlar para ve hapis cezasına çarptırılıyor. İnternet ve cep telefonundan dini mesajlar paylaşanlara para cezası da 2014’te yasalaştı. Tüm bu yasaklara, katliamlara ve idam cezalarına ne bir dünya ülkesinden, ne bir İslam ülkesinden tepki gelmediği ve BM ya da İslam İş Birliği Teşkilatından bir kınama yapılmadığı için Çin bu uygulamalarını açıktan ilan etmeye ve hızla yasalaştırmaya gidiyor’ diyor sürgün Uygur Kurultayı sözcüsü.‘ZULÜM DURSUN İSTİYORUZ’Biz Silivri İlim Yayma Cemiyeti olarak, bu zulme kayıtsız kalan uluslararası örgütleri insani ve kurumsal görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Bu zalim, merhametsiz zihniyeti şiddetle kınıyor, zor durumda olan kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun diyoruz. Feri meseleler yüzünden dünyayı ayağa kaldıranların bu zulme sessiz kalmasını da manidar bulmaktayız. Bu kadar kardeşimiz katledilip işkenceye uğrarken, bizler yöneticilerimizin daha da aktif sorumluluk almasını istiyoruz. Bu vesileyle Doğu Türkistan da, Suriye de, Filistin de, Mısır da, Irak da vb. yerlerde yapılan bütün insanlık dışı uygulamaları şiddetle kınıyor, bir an önce bu zulmün durdurulmasını temenni ediyoruz.”
Yazılı olarak yapılan açıklama şu şekilde;
“Sistematik bir asimilasyonla ‘kültürel soykırım’ ve ‘etnik temizliğe’ tabi tutulan Doğu Türkistan’da 18 yaşından küçüklerin, devlet memurlarının, Komünist Parti üyelerinin, işçilerin, emeklilerin, kadınların, öğrencilerin camilere girmeleri yasaklandı, alfabesi, 30 yılda 4 kez değiştirildi. Urumçi’de yaşları 7-12 arasında yüzlerce çocuk, ‘yasadışı dinî eğitim aldıkları’ gerekçesiyle tüm dünyanın sessiz desteğiyle hapsedilebildi. Uğradıkları baskı ve zulmü internette duyurmaya çalışanlar, düzenli olarak tutuklanıyor veya yargısız infazlara uğruyor.‘ÇİN AÇIKTAN İLAN EDİYOR’‘BM’de güvenlik konseyi üyesi 5 ülkeden biri ve veto gücü olan Çin Devleti’nin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde resmen ilan ettiği yeni bir yasaya göre, 1 Ocak 2015’ten itibaren resmi kurumlar, okul ve iş yerlerinde namaz kılan Müslümanlar para ve hapis cezasına çarptırılıyor. İnternet ve cep telefonundan dini mesajlar paylaşanlara para cezası da 2014’te yasalaştı. Tüm bu yasaklara, katliamlara ve idam cezalarına ne bir dünya ülkesinden, ne bir İslam ülkesinden tepki gelmediği ve BM ya da İslam İş Birliği Teşkilatından bir kınama yapılmadığı için Çin bu uygulamalarını açıktan ilan etmeye ve hızla yasalaştırmaya gidiyor’ diyor sürgün Uygur Kurultayı sözcüsü.‘ZULÜM DURSUN İSTİYORUZ’Biz Silivri İlim Yayma Cemiyeti olarak, bu zulme kayıtsız kalan uluslararası örgütleri insani ve kurumsal görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Bu zalim, merhametsiz zihniyeti şiddetle kınıyor, zor durumda olan kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun diyoruz. Feri meseleler yüzünden dünyayı ayağa kaldıranların bu zulme sessiz kalmasını da manidar bulmaktayız. Bu kadar kardeşimiz katledilip işkenceye uğrarken, bizler yöneticilerimizin daha da aktif sorumluluk almasını istiyoruz. Bu vesileyle Doğu Türkistan da, Suriye de, Filistin de, Mısır da, Irak da vb. yerlerde yapılan bütün insanlık dışı uygulamaları şiddetle kınıyor, bir an önce bu zulmün durdurulmasını temenni ediyoruz.”