Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bugün Atatürk Meydanı'nda yaptığı mitingin ardından, akşam saatlerinde Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Palmiye Düğün Salonu'nda bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin bilgiler veren Bozdağ, Türkiye'nin güçlü iktidarlar çıkaran bir sisteme ihtiyacı olduğunu söyledi.
Sadece, Atatürk, Menderes, Özal ve Erdoğan dönemlerinde güçlü iktidarların kurulduğunu vurgulayan Bozdağ, kurulan diğer iktidarları ise kriz olarak değerlendirdi.
Bozdağ konuşmasına şu şekilde devam etti;'YENİ ERDOĞANLAR
BEKMEMESİ LAZIM'
"Bu sistem, güçlü iktidar olsa bile, darbeleri, darbe girişimlerini, krizleri engelleyemiyor. Bunun için artık Türkiye'de liderlere bağlı iktidar dönemini kapatmamız lazım. Parlamenter sistem doğası gereği, sadece lidere bağlı istikrar üretebiliyor. Bu dönemi kapatıp, artık bu milletin istikrar için yeni Atatürkler, Menderesler, Özallar, Erdoğanlar beklememesi lazım. Sistemin istikrar çıkarması, güçlü iktidar kurması lazım. İşte, bu anayasa değişikliği lidere değil, sisteme bağlı istikrar ve güçlü iktidar kuruyor. Hükümeti yani ülkeyi doğrudan seçecekleri, halk doğrudan seçemiyor. Şimdi ise iki sandık olacak. Birinde milletvekilleri, diğerinde hükümet seçilecek. Türkiye'de ilk defa, millet yasamanın yanında yürütmesini yapacak hükümeti de doğrudan seçiyor.'HÜKÜMETİ HALK KURSUN'
Hükümeti doğrudan seçmek istiyorsanız, evet diyeceğiz. Bundan sonra Ankara'da kimse oturup, şu hükümet olacak gibi pazarlık yapamayacak. Hükümeti halk kursun, Ankara'da pazar kurulmasın diyoruz. Hükümet halkın iradesinden çıksın ve Ankara'da asla ortağı olmasın istiyoruz. Artık yüzde 22 ile 30'la kimse hükümet kuramayacak. Hükümet kurmak için seçmenin yüzde 50'sinden fazlası olması gerecek. Bu, güçlü iktidar demektir. Türkiye kazanacak. Bu sistem herkesi birbirine yaklaştıracak. Radikalleşme değil, normalleşme getirecek. Milletin giyimi, kuşamı, inancıyla uğraşanlara, iktidar yolu kapanıyor. Artık herkes herkesi kucaklayacak politikaya, programa gelmek zorunda. Böyle yapmazsa iktidar olmayı rüyasında bile göremeyecek.'HERKES KENDİ İŞİNİ YAPACAK'
Türkiye'de gerçekte bağımsız bir yasama yok. Yürütmenin sevk ve idaresinde bir yasama var; çünkü yürütme yasamanın içinden çıkıyor. Bu sistem, hem yasama hem de yürütmeye hakim olmayı, iktidar olmanın şartı olarak sunuyor. Mecliste, komisyonlarda çoğunluk iktidarda oluyor. Şimdi ise yasama ayrı, yürüme ayrı seçilecek. Bakanlar yasama üyesi, yasama üyesi bakan olamayacak. Herkes kendi işini yapacak. Yasama ve yürütmeyi birbirinden ayıran bir sistem getirmek istiyoruz. Cumhurbaşkanına sorumluluk getiriyoruz. Halk yeni sistemde Cumhurbaşkanına hesap soracak. Böyle bir ortamda tek adamlık mümkün değil. Böyle bir sistem, diktatör çıkarır mı?"'BU MEMLEKET MESELESİDİR'
'Ülke bölünecek' iddialarına da yanıt veren Bakan Bozdağ, "Anayasa maddeleri açıktır. Her şey yerli yerinde. Bu nasıl olacak? Olması mümkün değil. Zihin bulandırmak için uydurulmuş yalanlar, iftiralar bunlar. 16 Nisan hepimizin, milletimizin ve devletimizin geleceği için önemli bir gündür. Görüşü ne olursa olsun, millet, devletin ve çocuklarımızın geleceği için, elinizi vicdanınıza koyarak, ülkemizin çıkarına karar verin. Bu, millet ve memleket meselesidir" diyerek sözlerini tamamladı.
Sadece, Atatürk, Menderes, Özal ve Erdoğan dönemlerinde güçlü iktidarların kurulduğunu vurgulayan Bozdağ, kurulan diğer iktidarları ise kriz olarak değerlendirdi.
Bozdağ konuşmasına şu şekilde devam etti;'YENİ ERDOĞANLAR
BEKMEMESİ LAZIM'
"Bu sistem, güçlü iktidar olsa bile, darbeleri, darbe girişimlerini, krizleri engelleyemiyor. Bunun için artık Türkiye'de liderlere bağlı iktidar dönemini kapatmamız lazım. Parlamenter sistem doğası gereği, sadece lidere bağlı istikrar üretebiliyor. Bu dönemi kapatıp, artık bu milletin istikrar için yeni Atatürkler, Menderesler, Özallar, Erdoğanlar beklememesi lazım. Sistemin istikrar çıkarması, güçlü iktidar kurması lazım. İşte, bu anayasa değişikliği lidere değil, sisteme bağlı istikrar ve güçlü iktidar kuruyor. Hükümeti yani ülkeyi doğrudan seçecekleri, halk doğrudan seçemiyor. Şimdi ise iki sandık olacak. Birinde milletvekilleri, diğerinde hükümet seçilecek. Türkiye'de ilk defa, millet yasamanın yanında yürütmesini yapacak hükümeti de doğrudan seçiyor.'HÜKÜMETİ HALK KURSUN'
Hükümeti doğrudan seçmek istiyorsanız, evet diyeceğiz. Bundan sonra Ankara'da kimse oturup, şu hükümet olacak gibi pazarlık yapamayacak. Hükümeti halk kursun, Ankara'da pazar kurulmasın diyoruz. Hükümet halkın iradesinden çıksın ve Ankara'da asla ortağı olmasın istiyoruz. Artık yüzde 22 ile 30'la kimse hükümet kuramayacak. Hükümet kurmak için seçmenin yüzde 50'sinden fazlası olması gerecek. Bu, güçlü iktidar demektir. Türkiye kazanacak. Bu sistem herkesi birbirine yaklaştıracak. Radikalleşme değil, normalleşme getirecek. Milletin giyimi, kuşamı, inancıyla uğraşanlara, iktidar yolu kapanıyor. Artık herkes herkesi kucaklayacak politikaya, programa gelmek zorunda. Böyle yapmazsa iktidar olmayı rüyasında bile göremeyecek.'HERKES KENDİ İŞİNİ YAPACAK'
Türkiye'de gerçekte bağımsız bir yasama yok. Yürütmenin sevk ve idaresinde bir yasama var; çünkü yürütme yasamanın içinden çıkıyor. Bu sistem, hem yasama hem de yürütmeye hakim olmayı, iktidar olmanın şartı olarak sunuyor. Mecliste, komisyonlarda çoğunluk iktidarda oluyor. Şimdi ise yasama ayrı, yürüme ayrı seçilecek. Bakanlar yasama üyesi, yasama üyesi bakan olamayacak. Herkes kendi işini yapacak. Yasama ve yürütmeyi birbirinden ayıran bir sistem getirmek istiyoruz. Cumhurbaşkanına sorumluluk getiriyoruz. Halk yeni sistemde Cumhurbaşkanına hesap soracak. Böyle bir ortamda tek adamlık mümkün değil. Böyle bir sistem, diktatör çıkarır mı?"'BU MEMLEKET MESELESİDİR'
'Ülke bölünecek' iddialarına da yanıt veren Bakan Bozdağ, "Anayasa maddeleri açıktır. Her şey yerli yerinde. Bu nasıl olacak? Olması mümkün değil. Zihin bulandırmak için uydurulmuş yalanlar, iftiralar bunlar. 16 Nisan hepimizin, milletimizin ve devletimizin geleceği için önemli bir gündür. Görüşü ne olursa olsun, millet, devletin ve çocuklarımızın geleceği için, elinizi vicdanınıza koyarak, ülkemizin çıkarına karar verin. Bu, millet ve memleket meselesidir" diyerek sözlerini tamamladı.