Silivri Belediye Meclisi Mart Ayı Birleşiminin ilk oturumu bugün gerçekleştirildi. Ben söylemekten bıktım, saygıdeğer meclis üyeleri benim sözlerimden bıkmadı sanırım.
Yaklaşık 3 saat sürdü toplantı. (Ukrayna-Rusya müzakereleriyle neredeyse aynı.)
Özel gün ve haftalar fazla olunca toplantının yarısından çoğu gün kutlamakla geçti. Anlamadığım konu mecliste üç grup var. Her partinin grup başkanları konuştu, günleri kutladı, anmaları yaptı. Tamam işte parti grubu adına konuşulmuş, ayrıca söz alıp, aynı şeyleri bir daha konuşmaya gerek var mı?
Yani mecliste işleri güçleri olmayan kimse de yok!
2 saat 45 dakika boyunca canlı yayından meclisi takip ettim. CHP önergeleri kısmında ufak bir hareketlenme oldu. Ancak basit, altı doldurulamayan önergeler Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a puan kazandırmaktan başka bir işe yaramıyor.
CHP grubunun her söz almasında golü Yılmaz atıyor. Bir önerge veriliyor, sorular yanlış, iddialar eksik, affedersiniz ama neyine cevap verilsin. Gündemin sürekli gerisinden geliniyor. 3 yıl oldu, CHP kaç meclistir çarpıcı, gündemi tamamen değiştirecek bir önerge de bulundu mu? Kavaklı konusunda tüm detayları yazdım mesela sanki bir aydır konuşulan konuyu dün duymuşlar gibi davranıyorlar.
Ben hatırlamıyorum ama yanılıyorsam da benimle paylaşın lütfen.
Yani CHP kendi kalesine gol atmaktan bir türlü vazgeçmiyor, sürekli sınıfta kalıyor. Muhalefet edelimde nasıl olursa olsun mantığı doğru değil, emin olun hiç önerge vermemek daha güzel bir duruş olur.
Günün en önemli golü ise bence KİPTAŞ oldu. CHP grubunun teşekkür dahi etmediği anahtar teslim töreniyle ilgili teşekkürü de Volkan Yılmaz etti. Atlanacak bir konu değildi. Ama CHP bunu da atladı.
***
Bir de mecliste Volkan Yılmaz’ın sözünü kesme yarışı var resmen. Yılmaz, isteyen herkese söz veriyor, en son kendisi konuşuyor. Sonrasında söz istenilirse de geri cevap için hak tanıyor. Ancak Yılmaz’ın konuşması CHP grubu tarafından sürekli bölünüyor. Yılmaz’ın bu zamana kadar CHP’li herhangi bir üye konuşurken sözünü kesip böldüğünü görmedim. Aynı hoşgörüyü CHP grubuna da tavsiye ederim. Çünkü kamuoyuna bu davranış hiç sempatik gelmiyor.
***
CHP grubunda son birkaç meclistir dikkatimi çeken başka bir hususta Süheyl Kırıcı ile ilgili. Konu İSKİ zammına geldi. Melih Yıldız grup başkanı olarak yaptığı konuşmasında zammın Cumhur İttifakı oylarıyla reddedilmesini eleştirdi. Haklı olarak, elektrik ve yakıt zamlarına değindi. Tabi ki İSKİ’nin zarar etmemesi gerek ama zam olmazsa hizmet nasıl geleceğe getirdi lafını. Konuşmayı dinleyenlerinde benim gibi düşündüğüne eminim. “Zam gelmezse hizmette gelmez” dercesine bir söylem çok büyük yanlış.
Kırkıcı’da bu konuda Melih Yıldız’ın bunu demek istemediğini, cümlenin kurulmuş olduğunu ve yanlış olduğunu ifade etti. Kırkıcı’nın haklıya haklı haksıza haksızsın tutumunu başarılı buluyorum.
Geçtiğimiz meclis toplantısında da grup görüşüne karşı bir açıklamada bulunmuştu. Yaptığı uzun ve dikkat çeken konuşmalarla Kırkıcı, CHP grubunun önüne geçmiş vaziyette. Belki bu da CHP’nin siyaseten bir stratejisidir. Öyle değilse diğer meclis üyelerinin zaman içinde bir tepki içerisinde girebileceğini umuyorum.
***
Silivri meclisini dinlerken sanki Ankara’daymış gibi hissediyorum kendimi. Ankara’yla tek fark, orada sonuca kavuşabilecek meseleler konuşuluyor, bizde ise sonucu olup olmasın her şey konuşuluyor. Bu gayreti bu çabayı Allah aşkına Silivri için kullanın. İnanın sizin burada partinizi savunmak için saatleri harcamanız, Silivrililerin umurunda olmuyor. Vatandaşlar sizden Silivri’yi konuşmanızı bekliyor, siz ise “CHP şunu yaptı, AK Parti bunu yaptı” deyip duruyorsunuz. Hayır vaktinize, nefesinize yazık.
Bir önerim de meclis toplantısında üyelere bir süre verilsin. Gündem içi ya da dışı herkes belirli bir süre dahilinde konuşsun. Emin olun herkes konuşacağı konuları seçerek konuşur ve daha etkili olur.
Son olarak; 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, kadınların her platformda daha fazla söz sahibi olmasını diliyorum.
Kalın sağlıcakla…