Türkiye önemli bir dönüm noktasında… Halk geminin rotasını hangi yöne doğru çevirecek merak içindeyim.
Dünya’nın dört bir tarafında önemli gelişmeler yaşanıyor. Türkiye ise her zaman bu gelişmelerin tam ortasında. 3 tarafı denizlerle cennet ülkemiz, coğrafi konumu gereği düşmanın ve haininin hep bol olduğu bölge olmuştur.
Ekonomisi, şartları, insanlar üzerindeki değişimleri, refahı, bağımsızlığı gibi birçok başlıkta ele alacağımız sıkıntılar mevcut.
Bir kesim ‘Ya Allah’ diye seçime girerken, bir kesim de ‘yallah’ diye gün sayıyor.
Herkes ne yazık ki bölünmüş, kimsenin kimseye tahammülünün kalmadığı, yürümenin dahi tedirginlik verdiği bir duruma düşmüşüz.
Kimisi bunu insanlardaki ekonomik sıkıntıya vuruyor, kimisi ise insanlardaki sapkınlıklara.
Çocukken bize; sevmeyi, sevilmeyi, dostluğu, dili, dini, ırkı önemsememeyi, insanı insan olduğu, Rabbimizin bir kulu olduğu için sevmeyi öğretmişlerdi.
Şimdi ise, etrafa bakıyorum da ne hale gelmişiz…
Kim ya da kimler bunun sorumlusu?
7 yaşında kimin ne olduğunu umursamadan doyasıya eğlenirken, 27 yaşında ırk nedeniyle kavga eder duruma nasıl düşüyoruz?
Allah insanlığın sonunu hayırlı etsin…
Son da yazmayı planladığım şeyleri başta yazmak istedim.
***
Ne dedik; ‘Asrın seçimi.’
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ardından Silivri’de şu ana kadar heyecanlanan, gönülden ‘evet bu seçim tamam’ diyen kimseyi görmedim. Zorlama bir adaylığın olduğu gün gibi ortada. Bu sebeptir ki, Kılıçdaroğlu’nun yanına aday olması istenen 2 isim yani Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı sıfatıyla eklendi.
7 Cumhurbaşkanı Yardımcısının olmasını tamamen mantık dışı… Hele ki bunların 2’si önemli şehirlerin başkanları.
Seçim dönemine girdik, Ankara ve İstanbul şu anda ne derece yönetiliyor. İstanbul’da deprem burnumuzun dibine kadar gelmişken, Sayın İmamoğlu, bununla ilgileneceği yere nerede, neyle uğraşıyor?
Komik olmamak lazım.
“Bu seçim o seçim, kesin kazandık, bitti, gönderiyoruz, bu kez oldu” demekle olmuyor, seçim kazanılmıyor. Sayın Meral Akşener her ne kadar masaya bir kalkıp, bir geri döndüyse de insanlarda bir kez bu güven kırıldı, gitti.
Bu güvenin tekrar yerine getirilmesi içinse doğru kadrolar, doğru insanlarla olmalıdır.
***
Cumhurbaşkanlığı ne kadar önemliyse, milletvekili seçimleri de bir o kadar önemlidir. Ülkeyi yönetecek olan sadece Cumhurbaşkanı değil, kutlu meclisin koltuğuna oturacak kişilerdir.
Şimdi Silivri özelinde bakacak olursak, herkes milletvekili için aday adayı olabiliyor.
CHP’den Özcan Işıklar, Doruk Bulut, Ender Unutan Ersözlü, Dilruba Akın Önal, Pelin Ener ve Çiğdem Dede aday adayı oldu.
MHP’den Hayati Arkaz, Ebru Muslu, Mehmet Ali Özer ile Selim Köklüoğlu aday adayı olurken İyi Parti’den Bülent Bozatlı ve BBP’den Adem Kayaner başvurusunu yaptı.
AK Parti’den Mutlu Bozoğlu, Hüseyin Turan, Aydın Dakes, Hakan Arslantaş ve Önder Harmankaya aday adayı oldu.
Silivri’de toplamda 17 isim milletvekili aday adayı başvurusunda bulunmuş. Mevcutta Tülay Kaynarca’nın son dönemi olması gerekiyor ancak parti içerisinde alınan bir kararla tekrar aday olma ihtimali çok yüksek. Hayati Arkaz da kesin listede yer alacak.
Önemli olan şu anda Silivri’ye katkı sunabilecek isimlerin mecliste sayısının ne olacağı. Bu sayı ne kadar fazla olursa, Silivri’nin problemlerinin Ankara’da çözümünün daha kolay olması demektir.
Temennim, Meclise en az 3 ismin Silivri’den gitmesi.
Kalın sağlıcakla…