Salı günkü “Balcıoğlu yalnızlaştırılıyor” başlıklı yazıma duyarlı davranıp, arayan dostlar oldu.
Başlığı bile isteye kesin bir dil kullanarak attım. ‘Mı, mu’ diye sormadan gördüğüm manzarayı aktardım.
CHP’li olup doğrulayan da vardı sorgulayan da!
“Elim kırılsaydı da oy vermeseydim” diye arayan olmadı ama Balcıoğlu’na gönül koyanlar kendilerini ifade ettiler.
Gönül koyanların sayısını bilemiyoruz. Ancak tek motivasyonları “Silivri’yi Cumhur İttifakından kurtardık” diye övünüyorlarmış!
“Orada dur, deme” erdemine sahibim tabi ki, kendi iç problemlerinin teselli kaynağı seçim zaferiyse eyvallah, ancak bu zaferi bir düşman benzetmesine her zaman karşı dururum!
Kazandınız da ne oldu diye sorduklarım var! Neden? Çünkü memnun değillermiş.
Yine bir soru daha soruyoruz cevap; “Balcıoğlu iyi ama yanındakiler kötü”
“Kim yanındakiler, nerede, hangi görevdeler, ne iş yapıyorlar, yetkileri ne?” diye soruyorum isim vermiyorlar.
Ben bildiklerimi zaten yazıyorum, ama geriden geriye gaza getirme veya basını kullanma niyetinde olanları zaten dikkate almıyorum.
Mesela, çok gerçekçi ve doğru tespitlerde bulunanları hem cesaretlerinden hem de şahsıma olan güvenlerinden dolayı takdir ediyorum. Bilgileriyle, tecrübeleriyle, vefalarıyla mesleğimize ve Silivri’mize katkı sağladıklarını düşünüyorum.
Bizlerle doğru bilgi paylaşan, yazdıklarımızla da ilçe siyasetine ve Silivri’ye hizmet etmiş oluyorlar bir nevi.
Yine bir CHP’li de; “CHP’li olmak zordur. Önemli olan bu ortamda menfaatsiz kalmaktır. Balcıoğlu’na oy verdim, şuanda toparlanmaya çalışıyor. Yanındaki kraldan çok kralcıları görebilirse daha güzel olur. Bir çivi çakmasa bile Cumhuriyet değerleri için, yine CHP’ye oy verir, yine dağ gibi Balcıoğlu’nun yanında dururum” diyor.