Ben de bir Ülkücüyüm...
Bilirler, kimi zaman eleştiririm kimi zaman da överim. Haklıya hakkını teslim etmek gerekir. Bugünün konusu; AK Parti Silivri İlçe Gençlik Kolları Başkanı Orhan Koç’un, Ülkü Ocakları’nı küçük "düşürmeye çabaladığı" ama başaramadığı sosyal medya paylaşımı… (Bence o paylaşıma hiç mi hiç gerek yoktu ve o mekanda o kadar lüks bir yer değil!)
Koç, Silivri Ülkü Ocakları’nın Doğu Türkistan yürüyüşü ve bir sonraki akşam aralarında yaptığı iftar yemeğini hedef aldı. Siyaset yapmaya çalıştı ama başaramadı!
***
Aynen şöyle dedi:
“Bir akşam evvel orucunu kanıyla bozan soydaşların için kınama yürüyüşü yapacaksın, bir akşam sonra lüks bir restaurantta iftar programlayacaksın! Ne kadar takdire şayan değil mi? Biraz samimiyet yahu...”
Orhan Koç, bu paylaşımıyla Ülkücüleri samimiyetsizlikle suçladı! Bu suçlama yerinde mi? Tabi ki değil. Sanıyorum Koç, kendini bir boşlukta hissetti.
***
Silivri Ülkü Ocakları Başkanı Erhan Özkök’ün cevabı tabiri yerindeyse "kapak" olmuş: “Orhan Koç! Biz ocak mensuplarının açtığı iftarı eleştireceğine, taptığınız uzun adamın Saray'da verdiği iftarı göz önünde bulundurmanı tavsiye ederim. En azından biz devletin imkanları ile değil, kendi imkanlarımız, helal lokma ile açıyoruz iftarımızı.”
Özkök, "helal" vurgusu yapmış, Koç’un paylaşımına tam yerinde cevap vermiş.
***
Ve tartışmaya Silivri Ülkü Ocakları eski Başkanı Nurullah Arıkan da eklendi. Arıkan, “Tarabya’nın ünlü mekanların da eğlenir gibi poz vererek, soydaşların için desteğe gittiğini iddia edeceksin. Sağa sola gülücükler saçarak gezeceksin Çin konsolosluğunda, sonra kalkıp Ülkücüleri eleştireceksin. Yok öyle! Ülkücüler lüks restoran bilmez, popülariteye karşıdır. Sizin gibi saraylarda yaşamaz. Ülkücüler toprağı saksıda, köylüyü sinemada, çileyi edebiyat kitaplarında okumadı. İçinde yaşadı, içinden geldi” ifadesiyle, dikkati başka bir noktaya çekti. Haklı mı? Kesinlikle...
***
Koç, bu iki açıklamayı yanıtsız bıraktı. Bence diyecek bir şeyi yok. Lafı ortaya attı, cevapları geldi ama O susmayı tercih etti.
Yazdığı sadece, “Şimdi ne yazsam cevap olarak çıkacak internet haber sitelerinde değil mi? (Burada gülmüş) Sizin seyretmişliğiniz kadar benim protesto etmişliğim var. Irk Müslümanları sizi…” bu cümleler oldu.
Haber sitelerinde çıkmaktan rahatsız olmuş herhalde beyefendi… Ya da egosunu okşamış…
Bilip bilmeden yaptığı yorumlarla bence siyasetten pek fazla anlamadığını göstermiş…
Gerçi anlasalar yüzde 32’de kalmazlardı ya neyse…
O da başka bir yazıya kısmet olur :)
***
Yazıyı yazarken son olarak bazı AK Partili gençlerin, MHP’lilere, “MHP’liler sakın Çin’e gitmesin. Çinliler köpek eti yiyor”, “Çinliler köpek etine bayılırlar” gibi ağır sözleri. Bu olay böyle giderse iyice kızışır. Siyaset güzel ama şahsi hakaretlere gelmeden durmak lazım. Herkes birbirini eleştirsin, kalemini öttürsün hesaplarından! Ama ideolojik sembollere saygı gösterilmesi gerekir. Yoksa işin ucunu kimse alamaz...