Silivri gündemini bu hafta ‘3 işçinin işten çıkartılması’ oluşturdu.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a göre kendisi haklı, işçilere göre kendileri haklı. Bazı haber siteleri Işıklar’ı haklı göstermiş, bazıları da işçileri…
Sonuç olarak herkes kendi çıkarlarına göre ‘haklı’ olarak taraf seçmiş.
***
Işıklar, dün basın mensuplarıyla bir araya geldi ve 10-15 işçinin kendi aralarında mesai ayarladıklarını söyleyerek fazla maaş aldıklarını iddia etti. Hatta bazı işçilerin maaşlarının 10-15 bin TL’yi bulduğunu söyledi. ‘Gerekli uyarıları yaptık’ dedi ve en sonunda bu işçilerden 2’sini işten çıkarttıklarını açıkladı. 3’üncü bayan işçiyi de ‘aynı sebepten’ diyerek çıkarttıklarını belirtti.
Aldığım duyumlara göre, fazla mesai ayarlamasının başını bu iki işçi çektiği için çıkartılmış… Tabii ki bu bir iddia.. Ancak?
***
O zaman sormazlar mı adama, ‘Bu işçiler mesailerini kendileri mi ayarlıyor?’ diye. Bu işçilerin bir şefi, müdürü, bağlı olduğu bir başkanlık yok mu?
Olmaz mı tabii ki var. Eee.. madem öyle bu garibim işçilerin suçu ne? Yazmayın kardeşim adamlara mesai. Hayır bu çok mu zor? Madem kanuna göre yılda 270 saat mesai yapılması gerekiyor, burada yasayı çiğneyen işçiler değil, Silivri Belediyesi’dir!
İlk günde söyledim, yine söylüyorum, bu işin arkasında başka bir mesele var. Başkan kendini, işçilerinde CHP’li olmasından dolayı güzel savunuyor! Ama partililer de arada ‘muhalefetlik’ var diyor.
***
Şimdi dekontlar elimde mevcut, inceledim. Barış Kiracıoğlu ve Çetin Arat, Nisan-Mayıs döneminde net ödenen olarak 5 bin küsur maaş almışlar. Brütleri 9 bin küsur. Devlet kesintisi ile birlikte 5 bin TL’ye düşüyor. Bu arkadaşların mesailerinin toplamı ise bu aylarda 3 bin civarı.
Temmuz-Ağustos aylarında ise Çetin Arat ve Barış Kiracıoğlu devlet kesintisini de katarsak 3 bin TL maaş almış. Brütleri 6-7 Bin TL arası. Bu aylarda biri bin lira diğeri 250 lira mesai ücreti almış. Sendikalı oldukları için sosyal yardımları da mevcut.
Mali işlerden çok anlamam, dekontu incelediğim kadarıyla yazdım, bir yanlışlık yok sanıyorum. Yani maaşları şuanda asgari ücretle çalışan bir işçiye göre oldukça yüksek ve iyi.. Ancak bir işçi ‘maaşı yüksek’ diye işten çıkartılmaz bunu da iyi biliyorum. O yüzden bu işin arkasında başka bir şey var. Ya bu arkadaşlar kurum içi bazı şeylere muhalefet etti, ‘maaş’ bahane gösterildi ya da bizim başkan gerçekten çok hakkaniyetli…
***
İlçe sakinlerinin gözlerinin içine içine sokarak Belediye’nin içerisinde kadrolu bazı çalışanlar hırsızlık yapıyor ve ses çıkarılmıyor da, bu işçilere mesaiyi veren ve çalıştıran siz iken, neden bu kişiler kapının önüne konuluyor?
Bence tek bir sıkıntı var, parti içi muhalefet! Işıklar, her ay bir skandalla karşımıza çıkıyor, bakalım Eylül ayında ne olacak? Kasım’da da zaten seçim var. Kalın sağlıcakla…
BU PARÇAYI DİNLEYİN!
Sözlerimi bitirdim ancak Orhan Gencebay’dan ‘Sen de haklısın’ isimli parçayı dinlemenizi öneriyorum. Bu yazının öncesinde ve sonrasında iyi gider :)
SEN DE HAKLISIN!
Herkes ben haklıyım diyor.
Haksız olan kimdir?
Herkes en çok bana diyor.
Razı olan kimdir?
Haklısın haklı, bence sen de haklısın!