Çarşı merkezindeki bir işletmeye 25 Mayıs Cumartesi günü siparişini verdiğimiz yaş pastayı, 26 Mayıs Pazar Günü öğlen saatlerinde teslim aldık. (Bizzat alan kız kardeşim.)
Ailemizle birlikte pastayı keseceğimiz kafede toplandık. Pastayı bir masanın üzerinde kız kardeşim kesti ve oturduğumuz masaya garson tarafından konuldu. Biri 3, diğeri 13 yaşında yeğenlerimin de bulunduğu masada pastayı yemeye başladık.
Kız kardeşim, pastayı önce çocuğuna yediriyor, sonra da bir çatal kendisi alıyor. Bir süre sonra çocuğu bırakarak, birden ayaklandı ve masadan kalktı. Sırtını dönerek pasta yediği çatalı kontrol etti. Pastada ne olsa beğenirsiniz?
Af edersiniz; kıl değil, çöp-çekirdek ot değil, çeşitli ürün malzemesi parçacığı değil; kocaman hamam böceği!
İlla pastadan bir şey çıkacaksa, bu lezzetidir, tadıdır, tasarımıdır. Bunu konuşmamız gerekirken, rezaleti konuşuyoruz.
İnceleyerek, canlı mı cansız mı olduğuna baktık ve pastanın ilk katındaki krema kısmında böceğin cansız bir şekilde durduğunu gördük.
Kardeşim işletmeye hemen fotoğraflarını atarak bilgilendirmede bulundu. Ancak işletmeden gelen cevap bizleri daha da şaşırttı. İşletme özür dileyeceği yerde, pastaya o böceğin nasıl gireceğini sorguladı(!)
Videosunu da çektik gönderdik ancak ikna edemedik.
Ne yazık ki ülkemizde böyle şeyler normal karşılanıyor, çevremizde de bunları duyuyoruz, medyaya düşüyor ve görüyoruz.
Toplum sağlığı bakımından haber değeri taşıyan bu olay üzerine, kişisel sosyal medya hesabımda paylaşımda bulunup, vatandaşları ve yetkilileri uyardım.
Paylaşımdan bir süre sonra, söz konusu işletmeden kardeşim aranarak özür dilendi ve yeni bir pasta yapıp, getirmek istediklerini ifade ettiler.
Ancak özel bir günümüz, pastadan böcek çıkması nedeniyle bozulduğu için, tekrar pasta yemek istemedik ve görüşmeyi sonlandırdık.
Gıda gibi besin değeri taşıyan bazı ürünlerin tadı, lezzeti, kokusu insanda rahatsızlık uyandırınca, beyin de vücut da kabul etmez. Kardeşim de kaç gündür, doğru düzgün yemek yemiyor.
Maalesef bu iğrenç manzara, bu tiksindiren olay tüm gerçekliğiyle bu şekilde yaşandı.
Peki ne yaptık?
Olmuş olmuştur boş ver mi dedik!
Hayır. Elimizden geleni yaptık, yapmaya devam ediyoruz.
Ülkemiz bir hukuk devleti olduğuna göre, hukuk çerçevesindeki haklarımızı kullanıyoruz.
Alo 174 Gıda Hattını arayıp, Silivri İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünü arayıp, Silivri Belediyesi Zabıta Müdürlüğünü arayıp şikayetlerimizi bildirdik.
İşletme, sonrasında dijital mecrada bir yayın yapmış.
Neymiş efendim, güya iftira atıyormuşuz. Neymiş efendim, belki böceği biz koymuşmuşuz.
İşimiz gücümüz kalmadı, memleketin başka derdi kalmadı, bizim başka vakit harcayacak konumuz kalmadı, düştük bir pastanenin peşine öyle mi?
İnsan sağlığını tehlikeye atan, çoluk çocuk yaşlı genç demeden insan hayatını riske atan bu tip işletmelerin en güzel yaptıkları şey “iftira atıyorlar” demek oluyor. Üstelik bir de gazeteci gündeme getirdiyse, Allah bilir neler söylemişlerdir neler.
Biz bu manzaralara ve bu tip olaylara alışkınız.
Dün halkın vergileriyle halkı dolandıranları, siyaset tüccarlarını, rant peşinde koşanları yazarken “yalan iftira” demişlerdi,
Bugün de pastamızdan çıkan hamam böceğini yazınca iftira diyorlar.
Biliyoruz ki bu yarın da böyle olacak.
Bir pasta ve bir böcek mevzusunu nerelere getirdin demeyin, “hem suçlu hem güçlü” yok öyle. Ben bu olayı hukuk zemininde sürdürmeye devam edeceğim.
Bakanlıklar, müdürlükler, hangi kurum ve kuruluş varsa hepsine bildirdim. Detayları zaman zaman paylaşacağım.
Sağlıklı günler.