Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, görev süresinin üçüncü yılını doldurdu. Üç yıl boyunca hizmetlerin olmadığını inkar edemeyiz. Siyasette zaman zaman yükselişler olsa da muhalefet kanadı çok fazla etkinliğini gösteremedi.
Sonuçsuz kalan iddialar ve kanımca gönülsüz yapılan muhalefetle, Yılmaz için kolay bir üç yıl geçti.
Yılmaz’a muhalefet kanalından en fazla çıkışı şüphesiz ki Süheyl Kırkıcı yaptı. Kırkıcı, neredeyse her gündem maddesiyle alakalı bir takım söylemlerde bulundu. Son meclis toplantısıyla birlikte Bora Balcıoğlu’nun da daha fazla ön planda olacağını düşünüyorum. Meclis Toplantısının ikinci oturumunda Balcıoğlu şu ifadeyi kullandı;
“Kurumumuzun borçluluk ve mali durumda olumlu gelişmelerin olduğu görülmektedir. Bu bir başarıdır, tebrik ederiz.”
Muhalefet partisinden gelen bu sözlerle birlikte Yılmaz’ı eleştirecek pek de fazla bir konu kalmıyor. Neden?
Bu zamana kadar başkanlıkta olan kişiler en çok mali yönden eleştirildi. “Belediye borç batağında, batma noktasına geldi, maaşlar ödenmiyor vs.” konularında çok fazla açıklamalarda bulunuldu.
Bugün geldiğimiz noktada Silivri Belediyesinin bütçesiyle alakalı kimse bir eleştiride bulunamıyor. Bu çok önemli bir konudur.
Balcıoğlu sözlerinin devamında belediyenin kar amacı gütmediğini, hizmet amacı gütmesi gerektiğini ifade etti.
“Silivri’de hizmet yok, günübirlik işler” yapılıyor gibi söylemler CHP’ye katkı sağlamıyor. Aksine muhalefet etmek için muhalefet etmek, her zaman dediğim gibi Volkan Yılmaz’a artı puan kazandırıyor.
Meclisleri izledikçe, sanki Yılmaz, CHP grubuna; “Bana bunları söyleyin, ben cevapları yapıştırayım, golü atayım” diyor…
Bazen anlamakta güçlük çekiyorum.
***
Meclis toplantısına değinmeden düz bir şekilde 3 yıla geçmeyi doğru bulmadım. Üçüncü yılda yapılanların anlatıldığı onlarca sayfalık kataloğu detaylıca inceledim. Dördüncü yılda da bu hizmetlerin artarak devam edeceğinden şüphem yok.
Ben kimine göre; destekçi, kimine göre de Volkan Yılmaz muhalifiyim. Ben sadece ve sadece doğruları, inandığım şeyleri yazıyorum. Bundan önce de bundan sonrada tüm yazılarımın arkasındayım. Bazıları gibi, sokaklarda dedikodu yapıp, sosyal medyada akşama kadar Yılmaz çığırtkanlığı yapmıyorum.
***
Öncelikle dikkatimi çeken ilk şey, üçüncü yıl kataloğunun kapak sayfasında Yılmaz’ın olmaması. İlkinde sayfayı kaplayan Yılmaz, ikincisinde sahildeki Atatürk fotoğrafı ile birlikte Yılmaz, üçüncü de ise sadece yapılan hizmetler var kapak sayfasında.
Boğluca Deresi etrafının imar durumuyla başlayan katalog, herkesin takdir ettiği bütçe konularıyla devam ediyor.
E5 düzenleme, Millet Bahçesi, Hükümet Konağı, Mübadele Evi, Gençlik Merkezi, Oyun Parkları ve Basketbol Sahaları, Yüzme Havuzu, Engelsiz Yaşam Merkezi, Anaokulu, Selimpaşa Pazarı, Mimarsinan Köprüsü Restorasyonu, Kısa Köprü Restorasyonu, Belediye Ek Hizmet Binası, Hayvan Pazarı, Değirmenköy Stadı, Güzel Sanatlar Akademisi, Alibey Kapalı Otoparkı ve Ek Hizmet Binası, Atık Getirme Merkezi, Teknopark, Sağlık Ocakları, Yol Bakım Onarım çalışmaları, Saral İnşaat İş Birliği ile Kentsel Dönüşüm, Mahalle Okulları iyileştirmeleri, Saman, mısır silajı, Ayçiçek çiftçiye tohum destekleri gibi onlarca proje var. Kimisi tamamlanmış, kimisinin kararı çıkmış, kimisinin temeli atılmış.
Ve saymadığım yüzlerce de sosyal proje var katalogda…
Silivri’yi baştan sona sokak sokak gezip, sonrada çıkıp “Ne yapıldı ki” demek kusura bakmayın ama kör cahilliktir.
Genelde de yerelde de en çok eleştiri yaptığım konu, muhalefet partilerinin iyi yapılan işlere gölge düşürmek adına yaptıkları basit muhalefet konuları. Buna gerek yok…
Biz kırk kişiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz.
Volkan Yılmaz, Cumhur İttifakı belediye başkanı olması sebebiyle, Ankara temaslarıyla hizmeti Silivri’ye getirmeyi başarıyor. Gerek ilçemizdeki AK Partili yöneticilerle, gerekse Ankara’daki MHP kurmaylarıyla kapıları sonuna kadar kendisine açtırıyor. Belediye bütçesiyle ne yapılıp, yapılmadığından ziyade, bütçeyi koruyarak, dış kaynaklarla bir şeyler yapabilmekte bir başarıdır. Evet; gözle görülen birçok hizmet, bağış ve hükümet kanalıyla ilçemize kazandırılıyor. Bunda kişisel menfaatler değil de ilçe menfaatleri söz konusu olduğu sürece bir problem göremiyorum.
Kalın sağlıcakla…