Sevgili okurlar, yanlış anlamayın size bir şey söylediğim yok. Menfaate tepki gösteriyorum. Üzerinize alınmayın lütfen.
Alınacak biri varsa, menfaat alınsın.
Menfaatin kim olduğunu bilmeyenler için önce anlamını açıklayalım da kızmayın sonra: “Gizliden gizliye gözetilen ya da dolaylı olarak elde edilen yarar, kazanç.”
Adeta sıraya dizilmiş bekliyorlarmış da kimse fark edememiş gibiydiler.
Aslında onları bilen biliyordu da hiç bilinmeyenler sürpriz oldu. E boşuna dememişler; “Kral öldü yaşadın yeni kral.” Ya da iktidarda kim varsa, onun yakınında konumlananlar için “Gelen ağam, giden paşam” misali…
Bu ‘menfaat’ denen şeyler, rant peşinde ve protokol peşinde oluyor her dönem.
Sayın Volkan Yılmaz bunlara pek imtiyaz tanımıyordu ama bir umutla peşinden de ayrılmadılar oysa.
Şimdiden başladılar Sayın Bora Balcıoğlu için “başkanım da başkanım”, “Bora bey de Bora bey”, “Canım da canım”, “Gülüm de gülüm.”
Allah çarşılarına pazar versin demeyi isterdim ama Bora başkan pek onların suyuna gidecek gibi durmuyor.
Son 15 yıldır kendini nimetten sanan bir güruh var. Özcan beye de kaybettiren bunlardı, Volkan beyin kaybedişine çanak tutan veya sevinenler de bunlardı. Yani bunlardan hiçbir hayır gelmedi, gelmiyor Silivri’ye.
Şeffaflık, eşitlik ve dürüstlük söylemini sıkça kullanan Bora başkan, zannetmiyorum ki bu kişilere paçasını kaptıracak. Aksine, hak ettiği kadar mesafe gösterecek. Elbette kendi bilir, bizlerin haddine değil ama Volkan Yılmaz’a yapılanları görünce birkaç laf etmeden geri duramıyor insan.
İnsanda biraz dik duruş olur ya.
Dönecekseniz hemen dönmeyin bari, yavaş yavaş dönün.
Acele ediyorsunuz, yerim dolmasın diye çabalıyorsunuz ama rezil oluyorsunuz!