Son yazımda "Spor bitti, siyaset başladı" diye hatırlatma yapmıştım.
Evet, Silivrispor'un olaylı kongre sürecinin ardından suların durulmayacağını tahmin etmekte hiç zorluk çekmedik. Çünkü spora, siyaset bulaştı. Bulaştırdılar! Ve ne acıdır ki siyasetin bulaştığı hiç bir şey temiz kalmadı, kalamaz! Günümüz siyaseti böylesine kirli işte...
Neyse konumuza girelim! Dediğim gibi artık konumuz siyaset olduğuna göre şimdi bu kongrenin siyasi hesaplarına şöyle bir göz atalım mı? Hadi buyurun o zaman...
Bilindiği gibi Silivrispor'a başkan adaylığı konusunda Akgün Duru'ya açıkça bir destek vardı. Başta Belediye Başkanı Özcan Işıklar olmak üzere; ilçedeki tüm siyasi partilerin temsilcileri neredeyse eksiksiz bir şekilde Sayın Duru'ya destek vermek suretiyle kongre günü salonda oldular. Aslına bakıldığında bunda hiç bir sakınca yok değil mi? Bu özetle şunu da gösteriyor ki, ilçenin önemli kurum ve kuruluşlarının başında bulunan kişi ya da kişiler, Akgün Duru'nun bu işin başında olmasından memnun olacaklar. Bence de bunda herhangi bir sorun yok! Ama unutmayalım ki bu kongre öyle sıradan bir kongre değildi dostlarım... Adı üstünde olağanüstü!
Yani normal sürecinin dışında toplanılmış ve olağanüstü hallere sahne olmuş bir kongredir.
Bir önceki kulüp başkanı Ümit Kalko'nun yönetimine çeşitli baskı ve tehditlerle yıldırma politikası uygulanmıştır. Yetinmeyip üstüne "bu adam gidecek, sizlerde bu adamın yönetiminden istifa ederek yönetimi düşüreceksiniz" şeklinde operasyonlar çekilmiştir. Öte yandan, bu kirli operasyona ilçenin önemli siyasi isimleri de destek vererek kamuoyuna çok ilginç bir "ittifak" tablosu ortaya çıkarılmıştır. O yüzden "kirli ittifak" sözlerinden kimsenin rahatsız olmaması gerekmektedir.. Bakın az önce yukarıda da yazdığım gibi artık konumuz siyaset olduğu için özellikle yeni yönetim ve yönetimde bulunan isimler kesinlikle beni yanlış anlamasın! Bunları konuşmak durumundayız. Tartışmak ve olmasını arzu ettiğimiz mantıklı cevapları bulana kadarda devam ettirmenin peşine düşmeliyiz. Kongre salonunda bulunan MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın, DP İlçe Başkanı Halide Avlu, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil hele hele AK Partili isimlerden İl Yönetim Kurulu Üyesi Metin Karakaş ve Silivri eski Belediye Başkanı AK Partili Hüseyin Turan'ın hangi gerekçelerle o salonda olduklarını kamuoyuna açıklamakla yükümlüdürler. Özellikle bu konuya açıklık getirmesi gerekenler AK Partili isimlerdir. Neden mi? Bu olağanüstü kongre kararının alınması konusunda fitili ateşleyen Ümit Kalko'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafı önünde poz vermesi olmuştur. Diğer siyasi parti temsilcilerini; Sayın Erdoğan'a ve AK Parti'ye karşı muhalif duruşlarından ötürü pek yadırgamamak gerekiyor fakat, sebebin tamamen siyasi olduğu gerçeği ortadayken AK Partililerin CHP'li bir Belediye Başkanı ile aynı safta durarak desteklerini açıkça beyan etmesini anlamakta zorluk çekiyorum. Sürecin başından itibaren özellikle ben hep şunu bekledim.
Bu ilçede 40 Bin küsur oy alan, kendi değimleri ile 20 Bin'in üzerinde üyesi olan AK Parti'nin, İlçe Başkanı dahil tüm meclis üyeleri olmak üzere yapılan bu adaletsizliğe nasıl göz yumabilmiştir. Neden sessiz kalınmıştır? Akşama kadar sosyal medya hesaplarından ordayım, buradayım, yemekteyim, kahvaltıdayım, toplantıdayım diye fotoğraf paylaşan AK Partililer, neden bu süreçte Erdoğan fotoğrafı önünde poz verecek kadar siyasi kimliğini deşifre eden bir isme destek olmamıştır. Tabi olanlarda oldu haksızlık etmek istemiyorum ama toplansan iki elin parmaklarını geçmez. 20 Bin üye sayısını verdikten sonra iki elin parmakları biraz komik kaçmıyor mu? Diyeceksiniz ki AK Parti'nin ilçe başkanı bir bildiri yayımladı. Ne dedi? "Belediye başkanı olduğunu unutup; Silivrisporla, Alevi Derneklerimiz ve vatandaşlarımızla, Amatör Spor kulüpleriyle Muhtar Dernekleriyle tek tek uğraşıp, ilçemiz vatandaşlarını birbirilerine karşı kutuplaştıran bir merhaleye getirdi." Kim? Başkan Işıklar!
Ona bakarsanız eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan'da sosyal medya hesabından Ümit Kalko'ya desteğini açıklamıştı. Ne demişti? "Gözlerim kapalı, hayretle, şaşkınlıkla, üzüntü ile #SİLİVRİSPORUMUZA yapılan operasyonu izliyorum. KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER! - TAM DESTEK #Silivrispor #ümitkalko - geliyor şanlı SilivriSpor 2.lige... Selam durun bu ekibe" Şimdi bu paylaşımlarla Sayın Turan'ın, Ümit Kalko'ya açıkça destek verdiğini düşünürken kongre günü desteğini karşı taraftan yana kullanmasını nasıl değerlendirmemiz lazım? Tezat bir durum yok mu? Bu çelişki değil mi? Hatta Akgün Duru'nun yönetimine isim vererek bunu tescillemiş olmuyorlar mı?
Hüseyin Turan'ın şu anda aktif siyasetin içinde olmadığını düşündüğümüzde belki bu kadar eleştiri ile geçiştirebiliriz ama siyasetin merkezinde hem de AK Parti İstanbul İl Yönetiminde olan Metin Karakaş'ın kabahati inanın çok büyük! Bu kaçıncı oldu? Kendi partine ve ideolojine bu kaçıncı sırt dönüşün? Sana daha ne demek gerekiyor bilmiyorum! Sorsan kendisinden daha büyük dava adamı yoktur. Rakip tanımaz! Ama en önemli anlarda ne dava, ne ideoloji ne de hissiyat tanır. Buna 2014 yerel seçimlerinde benim gibi bu ilçedeki herkeste birebir şahit oldu. Kongre günü konuşmasında 'Vefa'dan bahsetti Karakaş; altındaki lüks arabadan, üzerindeki en pahalı kıyafetlere kadar, yediğin içtiğin her lokmaya senin en büyük vefa borcun Erdoğan ve AK Parti'yedir. Ha ille de dostlarına karşı vefa borcu ödemek istiyorsan bunun başka yolu yordamı da vardır. Şimdi ne mi oldu? Yaptığın sadece bu milletin not defterlerine yazacağı yeni bir sevimsiz hatıra daha kaydettirdin olan sadece budur. Sana başkada sözüm yok! Başta parti tabanından ve bu süreci iyi okuyanlar tarafından bu isimler yara almıştır. El birliği yaparak siyasi rakibiniz Özcan Işıklar'ın ekmeğine yine yağ sürüp, kendinizi de yine diri diri toprağa gömdünüz. Ben kendilerinden bir açıklama beklerken çok sesli bir haykırış geldi. Kimden mi? Yetgin Çavdar...
Yaptığı basın toplantısıyla Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a yönelik: "Kötüydü neden getirdin? İyiydi neden götürdün?"dedi. Bir hayli sert üslup kullanarak hem kendi partililerini, hem de belediye başkanını hedef alarak; nalına da mıhına da çaktı!
Ümit Kalko'ya bu süreçte en belirgin desteği verende zannediyorum bu açıklamalarla Yetgin Çavdar oldu. AK Parti'nin Silivri'deki kurucularından olan Çavdar, özellikle Metin Karakaş'a yönelik "AK Parti'yi rezil ediyor, sen kimsin! İl yöneticisi olmasan seni kim adam yerine koyar" diyerek inanılmaz bir üslup kullandı. Tabi bunun birde bundan sonraki rauntlarını hesaba kattığımızda bu ringde son vuruş kimden gelir bilemem. Ama bu maç burada bitmez...
Sağlıcakla...