Dedikodu üzerine haber yazmak adetim değildir ama, dedikodu "deli konu" olunca es geçemiyorum maalesef. Meslek icabı birçok haber yaptım. Ama en eğlenceli bulduğum siyasi haberler. (Eğlence derken yanlış anlaşılmasın, işimi yaparken eğleniyorum anlamında.)
Siyasetçilerimiz bize yeri geliyor "Böyle haber mi olur?" diye serzenişlerde bulunuyorlar bazen. Haberciliği ya da gazeteciliği öğretmeye çalışıyorlar. Biz de yeri geliyor siyaseti tarif etmeye, siyasetin tanımını yapmaya çalışıyoruz. Bu da bir anlama sınır ötesi konuşmak gibi bir şey. Bugünkü manşet haberimizde okuduğunuz/okuyacağınız gibi, bazı haberlerde illa "belge şartı" aranmaz. Belge, dedikodunun gerçekçiliği ve kitle etkisidir. İddialar yalan olabilir, muhatapları kalkar doğruluk derecesi hakkında bilgilendirme yapar. Olmadı, yalanlar.
***
"Ateş olmayan yerden duman tütmez" atasözümüzden anlaşıldığı üzere, ben bu tip haberlerin hep doğru olduğuna inandım. Yoksa durduk yere nerde....
AK Parti Silivri eski İlçe Başkanı Metin Karakaş başta olmak üzere teşkilat yöneticileri, Gençlik Kollarından bir gurup genç tarafından Başbakan Erdoğan'a şikayet edilmiş. İddia bu. AK Parti'nin kendi üyeleri bunu konuşuyor. Yoksa ben neden uydurayım...
Aslında etmesi normal.
Bilinen bir geçek var sevgili okurlarım. AK Partili, kendi partisinde sorunlar yaşandığını biliyor. Buna CHP de vakıf, diğer partilerde. Nedeni ise Metin Karakaş'ın başarılı görüntüsünün arkasındaki başarısızlığı.
Şikayet varsa eğer, önemli bir problem var demektir, bu da Genel Merkez düzeyine ulaşmış anlamına geliyor. Bazı AK Partililer emininim ki, "Rabbimize şükürler olsun. Yukarısı gerçeği gördü" diyordur. Kaç gündür sorun olduğunu yazıyorum. Arkasından da bunlar konuşulmaya başlanıyor. Eğer olurda Metin Karakaş aday gösterilirse, vay AK Parti'nin haline.
Ve ben de şunu diyeceğim: "Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz; davaya ihanet edip etmediğine bakar."
AĞRILILAR TABLOSU
Metin Karakaş'ın, kendi politikasındaki en büyük eksikliği hemşericilik yapmasıdır. Bunu 2004-2009 yılları arasında belediye başkan yardımcısı olduğu dönemlerde de yaptı. Ama ayrı bir ayrımcılıktı onunki. Trakya ilçesinde "Trakyalıyım" deyip, Trakyalılardan yana oldu, bu sefer kendi hemşerilerini kaybetti, şimdi de fazla hemşerici oldu, Trakyalıları kaybetti. Siyasetinde bunu beceremedi. Çünkü gönüllere dokunmayı bölgecilik sanıyor Sayın Karakaş. Herkes mavi boncuk bırakıp söz verirse, adın "bölgeci" anılır.
Aday adaylığıyla ilgili açıklama yapıyor, yanında ise Ağrılılar Dernek Başkanı Muhlis Çil ve Ağrılılar. Bana sakın bölgeciliği sen yapıyorsun demeyin. Birazcık gerçekçi olalım ve mantık kuralım. Ben bölgecilik yapıyor olsam, gazetemde bir tane haber yayınlamazdım. Açın bakın, Kürtçe başlık bile atıyoruz.
Konuyu dağıtmadan devam edelim. Karakaş, bir siyasi partinin ilçe başkanı olduğuna göre, siyaseti siyasi kurallara göre yapacak. Onu benim öğretmem haddime değil ama bazen insan içeriyi göremiyor dışarıdakiler kadar. Ben de dışarıdaki biri olarak, bunu söylemek zorundayım. Ağrılılarla yaptığı aday adaylık şovu, Karakaş'ı yine eleştiri odağı haline getirdi. Yanlışlıklar zincirine bir halka daha eklendi. Kaldı ki, Ağrılılar Dernek Başkanı Muhlis Çil sevilmeyen biri. Başarısız bir dernek başkanını meclis üyeliğine davet eden Karakaş, yine başarısız bir siyasi atakta bulundu. Allah sonunuzu hayır etsin...