Kurban Bayramı, milli ve manevi değerlerimizi pekiştiren özel günlerdir. Özellikle siyasetçiler için vatandaşla doğrudan temas kurma, onların dertlerine ortak olma ve bayram sevinçlerini paylaşmak adına eşsiz fırsatlar sunar. Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve AK Parti Silivri İlçe Başkanı Sami Barlas'ın Kurban Bayramı öncesi ve sonrasında sergilediği yoğun tempo, durumdan istifade etmenin en güzel örneklerinden birini teşkil etti.
Balcıoğlu'nun sık sık sokakta vatandaşlarla bir araya gelmesi, bayramda hayvan pazarını ve çiftlikleri ziyaret etmesi, diğer yandan Sami Barlas'ın teşkilat üyeleriyle birlikte gerçekleştirdiği ziyaretler, siyasetin yalnızca kürsülerden yapılan konuşmalardan ibaret olmadığını gösteriyor.
Vatandaşın içinde olmak, onların beklentilerini, sevinçlerini ve sorunlarını yerinde görmek, siyasetçinin “halktan biri” imajını güçlendiriyor. Balcıoğlu da Barlas da halkın içinde olmayı seven biri. Geçmiş yıllarda sokak röportajları yapar, “belediye başkanı nasıl olmalı?” diye sorarken, “Halktan biri olsun” derlerdi. Balcıoğlu’nu halk adamı olarak görenler, tercihlerini o mantığa göre yaptılar ve belediye başkanı seçtiler. Asıl karar kısmı şimdi başladı…
Hep halkın içinde olmak mı, halkın içinde olup sorunları çözebilmek mi, halkın derdiyle dertlenmek mi, ya da çözümsüzlükleri anlatmak mı?
Bora Balcıoğlu ve Sami Barlas'ın sahada aktif olarak yer almasına karşın, diğer siyasi partilerin benzer bir yoğunlukta ziyaretler gerçekleştirmemesi çeşitli şekillerde yorumlanabilir. Öncelikle bir "fırsat kaçırma" olarak değerlendirilebilir. Halkın en hassas olduğu, birlik ve beraberlik duygularının en yoğun yaşandığı bu özel günlerde siyaset sahnesinde aktif olmamak, seçmen nezdinde “ilgisizlik” veya “mesafe” olarak algılanabilir.
Örneğin, bazı siyasi partilerin sadece yazılı mesajlarla veya sosyal medya üzerinden tebriklerle yetinmesi, sahada aktif rol alan partilerin gerisinde kalmasına neden olur. Bu durum vatandaş nezdinde "diğer partiler bizi önemsemiyor" algısı oluşturmaz mı? Halkla yüz yüze temas, samimi bir bayramlaşma, siyasi mesajın çok ötesinde duygusal bir bağ kurma potansiyeline sahiptir. Bu fırsatın değerlendirilememesi, özellikle yerel siyasette önemli bir eksiklik olarak görülebilir.
Bu gibi günler siyasetçiler için birer tatil dönemi değildir. Vatandaşla gönül köprüleri kurma, siyasi karşılık bulma ve halkın nabzını tutmadır.
Fırsatları kaçıran, tercihleri de kaçırır.