Silivri gündemi de Türkiye gündemi gibi. 24 saat içinde 24 konu hayatımıza girebiliyor. Konuşmamız gereken o kadar çok şey varken, gündemi basit konular oluşturuyor. Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir ile Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar arasında yine tartışma yaşandı. Tartışma yeri ise Belediye Meclis Salonu.
“Şerefsiz”, “alçak”, “hain” ve “en adi” gibi kelimeler havada uçuştu. Tartışmayı başlatan, (aslında sataşan diyelim) Yılmaz Kandemir’di.
Kandemir, CHP Meclis Üyeliği’nden ve Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettikten beri Işıklar’ı kendine düşman belledi. Düşman olmasındaki asıl mevzu şudur arkadaşlar:
Kandemir’in kendi kafasına göre hareket etmesi.
Herkese bir vaat, herkese bir söz, kafasına göre imza atmalar, başkanı yok saymalar, sağda solda sır denilen bazı sözlü diyalogları anlatması gibi nedenlerden ötürü Başkan Işıklar, Kandemir’in yetkilerini aldı. Işıklar daha önce gazetemize yaptığı bir açıklamada “Silivrispor Kulüp Başkanlığını benden istedi. Ben ne yapabilirim ki ona bu konuda anlatamadım gitti” demişti. Ne kadar doğru bilemiyorum ama belki Kandemir de bir şeyler istemiştir, O da vermemiştir. Her neyse konuyu dağıtmayalım.
Kandemir’in iyi niyetli bir insan olduğunu Silivri’de bilmeyen yoktur. Ama bu durum en çok muhalefetin işine yarıyor. Ben iddia ediyorum, Kandemir’i en çok Metin Karakaş yönlendiriyor. Fakat onlar da yanlış yönlendiriyor. Saçma sapan iddialarla Kandemir gündeme geliyor, ilçe gündemini meşgul ediyor.
Son meclis toplantısında tutucu bir kayda değer iddiası vardı. Bakın ona bir şey demiyorum, ama genel varsayarsak Kandemir ipe sapa gelmez konular üzerine konuşuyor. Gümüşyaka Sosyal Tesisleri’nin işletmeciliğini neden Tokatlılar Derneği Başkanı Ethem Kalmış’a verdiğini sordu. İhalenin doğru yapılmadığını iddia etti, ihalenin yeterince duyurulmadığını savundu. Bunları sormakta elbette haklı. Fakat “şeytani duygularım ağır basıyor, acaba Işıklar bu tesislere perde arkasından ortak mı?” derse, ben de abuk subuk konuştuğunu söylerim. Ha şöyle bir iddiada bulunsa anlarım: “Tokatlı CHP Meclis Üyesi Şenel Yıldırım, bu tesise ortak mı?”
İşi buradan götürse eyvallah, ama Silivri’de çöp devrilse Özcan Işıklar’dan bilmek, her şeyde ona saldırmak, inandırıcılığını yitiriyor. Güzel bir malzeme bulmuş Kandemir ama Metin Karakaş’ın yanlış yönlendirmesiyle ibreyi doğru adrese çeviremiyor.
Işıklar, tesisin ihalesinin nasıl yapıldığını anlattı. Tatmin olan vardır veya yoktur. Varsa elinizde bilgi belge verin kardeşim yazalım. Bu zamana kadar bize öyle sallamasyon o kadar bilgi verdiler ki, yazmayınca neden yazmıyor olduk. Verin bilgi belge yazmayan en adidir.
Bir de, Meclis’te Işıklar ile Kandemir arasında tartışma yaşanıyor, bir Allah’ın kulu da kalkıp “Arkadaşlar burası Meclis salonu, biraz daha sakin olun lütfen” demiyor, diyemiyor. Sinema seyreder gibi geçmiş herkes, olanları izliyor. Belki de kimsenin Kandemir’i ciddiye almamasından kaynaklanıyordur, bilemiyorum. Ya da AK Parti kanadı, “Tartışsınlar ki, küçük düşsünler biraz daha. Belki daha sertleşir araları, o da bizim işimize yarar” şeklinde düşünüyordur. Bilmiyorum ama benim de şeytani duygularım öyle diyor. Yoksa halkın Meclis’ini her ay, ay da 2 kez böyle atışmalarla kimsenin meşgul etmeye hakkı yok.
ORHAN AKSU NERELERDE?
Valla bir esti bir gürledi, sonradan ortalıklardan kayboldu. AK Parti eski İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Aksu, Ramazan Bayramı’ndan önceki hafta görevinden istifa etti ve İlçe Başkanı Metin Karakaş hakkında zehir zemberek konuştu. “Metin Karakaş Silivri’de yaşayan bir bombadır” dedi. Karakaş, “Buranın ağası da benim paşası da benim” falan demiş ona. Aksu, bir de “Elimde Karakaş hakkında belgeler var” diyordu. Ama ne hikmetse Aksu ortalardan kayboldu. En son Ankara’ya gittiğini duydum, bir daha haber alamadım. Telefon ettim, sürekli meşguldü. Ne iştir anlamadım. Başına bir iş gelmesin?
Silivri’nin asıl konuşması gereken konular bunlardır.