Zamanında birbirlerinin kötüleyen dershaneler, “kapatılma” korkusuyla nasıl da tek vücut olmaya başladılar hayret ediyorum. Ülke genelindeki herkes “ortak basın açıklaması” yapıyor. Yani “ortak tepki” göstererek, hükümete “Yanlış yapıyorsun” diyorlar.
Yıllarca birbirlerine “yanlış yapıyorlar” diyerek kötüleme girişiminde bulunanlar, geçmişe bir sünger çekmiş olacaklar ki, hükümetin dershaneleri kapatma taslağına şiddetle karşı çıkıyor.
***
Dershanelerin “birbirlerine yönelik” eski tutumlarını eleştirdikten sonra, “birliklerine yönelik” hareketlerinin doğruluğundan bahsedelim şimdi.
Mevzu belli: Hükümet dershaneleri kapatmak istiyor.
Çeşitli gerekçeler ise şöyle: Ticarethanelere dönüşmesi… Fırsat eşitsizliği... Okullardaki kalitenin düşmesi... Dershanelerin okula dönüştürülmesi… Ailelerin istememesi... Dershane ücretini ödeyemeyen çok sayıda fakir aileye icra takibi başlatılması...
***
Bu gerekçeler hükümet kanadının savunduğu başlıklar. Bana kalırsa hepsi fasa fiso. “Ticarethane” konusunda hükümet haklı olabilir ama, bu sefer “Özel okullar da ticarethane. Onlar neden kapatılmıyor?” sorusunu sormadan edemiyoruz…
Bir de, dershane ücretini ödeyemeyen dar gelirli ailelere icra gitmesi palavrası var. Valla özel hastaneler para ödemeyen hastayı, hastanede rehin tutarken, özel hastaneler neden kapatılmıyor?
Devlet hastaneleri var madem, sağlık sistemi değişsin, özel hastanelerdeki kalite devlet hastanelerine getirilsin, özel sağlık kuruluşları da kapatılsın o zaman?!
***
Ayrıca…
Özel dershane icra takibi yapıyor ama, Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin sahibi olduğu yurtlarda kalan öğrenciler için bu tahsilat işlemi uygulanmıyor mu?
Şurdan şuraya bir adım atmak nasip olmasın, ben bunun canlı şahidiyim. Senetle sepetle tahsilat yapıyor Hocaefendi’nin “hizmet” görevlisi ‘Abi’leri…
Bunu hacı yapmış hoca yapmış ya da başkası yapmış bir önemi yok aslında. Çünkü ortada borç varsa ve bu borç tahsil edilecekse, o mekanizma nasıl işliyor, ona başvuruluyor. Herkes için geçerli bir durum yani.
***
Basit uydurmaların gerekçe gösterilmesi elbette üzücü. Türkiye’de eğitim sisteminin başlı başına yetersiz olması zaten ayrı bir baş belasıyken, bir de buna dershanelerin kapatılması eklenmesi iyice kaos yaratır.
Silivri’deki bütün dershanelerin yetkili isimleri dün bir aya gelip basın toplantısı düzenledi. Ciddi anlamda tepki çok büyük ve haklılar.
Ben de bir öğrenci velisi olarak, dershanelerin kapatılmasına şiddetle karşı çıkıyorum. “Özel okul” kurumunun yüksek rakamlı ve yüksek kaliteli bir eğitim yuvası olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümet, dershanelerin sadece adını değiştirip, işleyiş ve faaliyet olarak aynı sisteme devam ettirecekse eyvallah. Adı Fatih Özel Okulları olmuş çok önemli değil.
Ama mesela özel okul meselesi de değil siz hala anlamadınız mı?
En çok kimin bu ülkede dershane ya da özel okulu varsa, mesele onunla ilgili…