Kamu düzeninin hangi kanunlara uyularak sağlanacağı belirlenmiştir. Kişi hakları, mülkiyet hakları, kamu kuralları Anayasa’da, kanunlarda ve yönetmeliklerde açıkça bellidir. Gayriyasal hal ve hareketler suç demektir. Suç ve suçların cezası yine kanunda belirlenmiştir.
Örneğin kafanıza göre bir yere inşaat yapamazsınız, konteyner koyamazsınız, kamu alanına dokunamazsınız.
Yasal işlemleri yerine getirmeden yapılacak her iş, suç işlemektir.
Mesela tapu kayıtlarında Yeni Mahalle 6173/1 parsel var. Burası TEM bağlantı yolunun hemen bitişiğinde kalıyor. Niteliği de “yol” olarak geçiyor. Yani Karayolları Genel Müdürlüğüne ait bir alan olduğu anlaşılıyor.
Bu alan içerisinde tek katlı bir yapı var. Bu yapıyı Silivri Belediyesi, önceden Ezgi A.Ş. olarak personel şirketi için kullanıyordu. Yani Karayolları ve Silivri Belediyesi “kamu yararı” taşıyan bir iş yaptığı için sorun algılamıyordu.
Vatandaşa hizmet için devlet eliyle kullanılması normal; ancak şu anda bir inşaat firması tarafından “satış ofisi” amacı ile kullanılıyor. 6 blok ve 180 konutlu bir projenin satış ofisi.
Yani bir ticari faaliyet söz konusu.
Yani bir rant söz konusu.
Yani bir ayrıcalık söz konusu.
Eğer yasal işlemler tamamsa olabilir, herhangi bir sorun yok. Ancak yasal izinler sağlanmadıysa, ortada bir suç işlenmiş olmuyor mu?
Sormadan geçmeyelim:
1- Karayolları Yönetmeliği'ne göre alınması gereken belgeler ve izinler alındı mı?
2- Ortada bir yapı olduğuna göre İmar Kanunu'na göre alınması gereken yapı ruhsatı belgesi alındı mı?
3- İnşaat firmasının ticari faaliyetini, Karayolları'na ait alanda bulunan yapıdan gerçekleştirmesi ne kadar doğru?
MÜTEAHHİTLER AK PARTİLİ
İnşaat firmasının sahipleri, AK Parti Beylikdüzü eski İlçe Başkanı Mustafa Günaydın ile AK Parti Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi Mustafa Altuntaş. Nereden anlıyoruz? Hem satış ofisi önüne astıkları tabelalardan hem de AK Parti Silivri İlçe Başkanı Ekrem Pamuk tarafından yapılan karşılıklı ziyaretlerden.
Burada AK Parti kimliğinin kullanılması veya müsamaha gösterilmesi söz konusu olabilir mi?
Geçtiğimiz aylarda birkaç defa yerel medyada gündeme gelmesine rağmen yetkili makamlarca dikkate alındı mı?
Bu soruların yanıt bulması gerekiyor. İstanbul Valiliği, İstanbul Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Silivri Belediyesi yetkilileri, kamu alanında bulunan bu yerle ilgili yasal işlemlerin hangi boyutta olduğunu açıklamalıdır.