Ben Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’nu çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. Mütevazılığına, iyi niyetine, efendiliğine kefil olabilirim. Ancak aynı şeyi yanındaki bazı arkadaşlar için söyleyemem.
Selimpaşa Mahallesi'nde sağlık ocağı açılışı yapıldı. Hayırsever Remzi Gürsu tarafından tüm masraflar karşılandı ve Sağlık Bakanlığı'na hibe edildi.
Bu projenin yapımında önceki dönem Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın emeği çok büyük. Açılış töreni Bora Başkan’a nasip oluyor.
Tören yapılıyor yapılmasına da, iddiaya göre Volkan Yılmaz açılışa davet edilmiyor.
"Ee, edilmesi gerekir mi?" Orası bağışçıya, sağlık kurumunun, belediyenin nezaketine kalmış. Ama bu işler belediyeye düşer. Belediye davet etti mi bilmiyoruz; etmedi diyorlar.
Volkan Yılmaz çıkıp gelmiş, törene katılmış. Birkaç dakika geç geldiği söyleniyor ve bu arada tören başlıyor. Hal böyle olunca Volkan Yılmaz ayakta kalıyor. Muhtar kendi yerini veriyor, vermese hepten şık olmayan bir manzara çıkacak.
Koltuğuna oturur oturmaz, hatta oturmadı bile diyen var, sunucu kardeşimiz "Sayın Volkan Yılmaz" diyerek kürsüye davet ediyor. Heyecan olsa gerek, bu sunucu kardeşimiz de önceki dönem belediye başkanı olduğunu unutmuş!
Heyecandan unutma rahatsızlığına yakalanan tek belediye görevlisi kardeşimiz o değil tabii. Belediyenin resmi sayfasından tören canlı yayın yapılmış. Unutkanlık bu ya, yayına girmeyi unutmuş teknik sosyal medyacı arkadaşlar! O da ne? Volkan Yılmaz’ın konuşması sansürlenmiş, yani yayınlanmamış; sonraki konuşmacılar yayınlanmış.
Dahası var ama bu kadar yeterli sanırım, ne olduğunu anlamak için.
Bora Başkan kendine yakışanı yapmış, nezaket göstererek Volkan Yılmaz’a teşekkür etmekten geri durmamış. Ne güzel. Siyasi nezaket bunu gerektirir. Ama Bora Balcıoğlu’nun tırnaklarıyla kazıya kazıya oluşturduğu nezaket dağı, yanındaki bazı kişilerde yıkılmaya devam ediyor.
"Yayınlansa ne olur, yayınlanmasa ne olur?" diyebilirsiniz. Aslında çok basit konu. Küçük adamlar küçük şeylerle uğraşır; büyük adamlar büyük işlerle. Burada Bora Başkan’ın samimi duruşu zedelenir.
“Başkanın itibarını takmayan kişiler, Başkanın iyi niyetini suistimal eden kişiler” algısı oluşur. Hatta Başkan'la danışıklı hareket eden ekipler bile denir.
Bunlara gerek yok.
Nezaket her zaman galip gelir.