AK Parti Silivri’de güç gösterisine devam ediyor...
Sami Barlas’ın ilçe başkanı seçildiği ocak ayından itibaren büyük ivme kazanan AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı, bunun son örneğini dün yapılan Megasaray’daki vefa iftarında göstermiş oldu.
Sami Barlas ve yönetimi yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu yaptığı faaliyetlerle sergiliyor.
Hüseyin Turan’ın yerel yönetimlerden sorumlu il yönetim kurulu üyesi olması, Rıfat Kutlu’nun ilde görev alması, Metin Karakaş’ın tüm davetlere icabet etmesi, Sami Barlas’ın “eski yeni herkesi kucaklıyorum” mesajı vermesi, AK Parti’nin Silivri’deki eski günlerine tekrar döneceğine işaret ediyor.
Tabii, bu manzaralar şu an için güzel görünüyor. Bu birlikteliği sağlamak, bu enerjiyi korumak, bu heyecanı sürdürmek hiç de kolay değil.
Burada Sami Başkan’ın kararlılığı, hoşgörü ve disiplini devreye giriyor. Başlatmış olduğu “yarım elma, gönül alma” vefa hareketi son derece anlamlı ancak çürük elmalara da dikkat etmesi gerekiyor.
AK Parti bir dava partisi.
AK Parti bir değerler partisi.
Bugünün siyasi politikası Cumhur İttifakı ortaklığı ile Türkiye Yüzyılı üzerine kurulu.
Çürük elmalara dikkat derken, AK Parti’nin kapısı herkese açık anlıyoruz ama bu gelenlerin hepsi “dava ve değerler” inancına sahip olmayabilir.
Kendine siyasi rant sağlamaya çalışanlar…
Kendine siyasi kimlik kazandırmaya çalışanlar…
Kendine şahsi menfaat oluşturmaya çalışanlar…
Ayıplarını veya kusurlarını “AK Parti’de olarak ya da görev alarak” örtmeye çalışanlar…
Hiçbir zaman davaya ve değerlere hizmet etmezler!
Sami Başkan işte bunlara dikkat etmeli, taviz vermemeli, önünü açmamalı. Eğer ki toplum, hele ki Silivrililer bu tip insanları görürseler, yemin ederim dillere düşersiniz.
Sami Barlas’ın gıdım gıdım oluşturacağı “güven dağı” sarsılırsa, toparlanmaya derman kalmaz.
O yüzden siyasiler siyasetlerini yaparken pek de kolay bir yola çıkmıyorlar.
Siyaset hizmet için ise, vatandaş hizmete bakar. Bunun bir diğer belgesi seçim sandığıdır.
Vatandaştan alınacak karne içindeki notlar, sandıktan çıkan sonuçtur.
Dün akşam program sonrası katılanlarla da telefon trafiği yaptım.
Ortamın havası, eksik gedik vs. derken, gazeteci merakıyla biraz sohbet ettiklerim oldu.
Genel olarak olumlu bir imaj var. Eksikler, memnuniyetsizlikler dışında uzun zaman sonra salon programları özlenmiş.
Bir araya gelme, istişare etme, yakın temas şeklinde meşveret kültürü yeniden şekillenmeye doğru gidiyor.
Bunlar önemli. Eğer istikrarı bozmaz, havayı olumlu yönde estirmeye devam ederse, Sami Başkan bunun meyvesini teşkilat olarak toplar.
Yani Victor Hugo’nun meşhur sözüyle bitirerek anlatmak istiyorum: