Yaptıklarım, Yapacaklarımın Teminatıdır…
Ben bu sözleri ilk olarak Nisan 1999 yerel seçimlerinde duydum. Dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı ve o dönem tekrar adayı olan Orhan Tıraşoğlu’nun dört bir yana astırdığı bu slogan, bugün halen gözlerimin önünde ara sıra canlanır.
***
Bu şatafatlı sözleri bugün halende siyasilerimiz kullanılıyor ise bir kerameti vardır. Bakıldığında anlamı; “Güven yaratmaya çalışan insanın, söylediği sözcük kombinasyonu” gibi algılanabilir fakat, öylemidir sizce? Hiçte öyle değildir… Asıl anlamı nedir biliyor-mu-sunuz? Politikacıların iftiharla söylediği bu sözün anlamı "yediğim naneler, yiyeceğimin habercisi" şeklindedir. Kim ne derse desin kardeşim, millete yalan söylemeyi en iyi beceren bu ülkede ufkunu genişletiyor. İşte ülkemiz siyasetinin geldiği son nokta bugün buralardadır.
***
2014 yerel seçimleri için siyasi partiler öylesine ummalı bir çalışmaya girdiler ki, 14 yıl önce gördüğüm manzaranın aynısını 2013’ün sonlarına geldiğimiz şu atmosferde görebiliyor dahası net bir şekilde anlayabiliyorum.
***
Ben müneccim b… filan yemedim ‘ulan biz anlamadık sen mi anladın’ diyenleriniz vardır muhakkak. Siyaset’in sokakta uyandırdığı algının günümüzde kim hayırlı bir yönünü söyleyebilir? Nispeten.. . Silivri siyaseti de bu aralar işte bu algı ile şekillenmeye çalışıyor. Partiler arasın aday belirleme kavgası ile kaygısı arasında kalan yönetimlerin belirleyici unsuru olarak kimleri baz alacakları en çok merak edilen konular arasında. Mesela, Kaybedenlerin neden kaybettikleri hakkında kaç kez düşündükleri olmuştur. Tekrar kazanmak isteyenlerin ise güven vereceği neleri var!
***
“Kimi seçersek seçelim yine olmuyor” serzenişlerimiz, aynaya bakma vaktinin geldiğinin bir habercisi olsa gerek! Kazanmanın yolu önce güven sağlanmaktan geçer. Sorun olarak nitelendirdiğimiz ancak çoğu zaman kişisel beklentilerimizden ibaret olan pek çok meseleyi siyaset kurumuna havale etme yönteminin sonuna geldiğimizin farkında mıyız? Bir yerel yöneticinin sırf bana oy versinler diye şu kadar insana istihdam sağlayacağım mesajı vermesi mi? Yoksa o işsiz insanların istihdamını mümkün kılacak koşulları oluşturmak mıdır asıl görevi. Ama vatandaş olarak biz yıllarca siyasetçilerden istihdam edilebileceğimiz koşulları oluşturmalarını değil bizi istihdam etmelerini talep ettiğimiz için bugün istedikleri gibi bizleri yönlendirmelerine izin vermişiz. Siyasetten beklentilerimizi gözden geçirmeliyiz. Bunu dün sokakta oturup konuştuğum vatandaş söylüyor.
Eğer talep bu ise, gerek mevcut siyasetçiler arasından yeni duruma adapte olabilecek olanlarla, gerekse yeni takviyelerle bu vizyonu değişmeliyiz. Yada eski usul devam edeceksek bile, kaçınılmaz olarak “tecrübeliler” ve mevcut sisteme adapte olmayı yaşam projesine dönüştürmüş “yenilerle” yola devam etmekte fayda var.