Bakın iddia ediyorum ki, bölgenin en “objektif” ve “tarafsız” gazetesi Yörünge’dir.
Çünkü Yörünge, kimseden asla korkmaz, kimseye asla şirin gözükmez.
Yörünge, kuruluşundaki ilk sloganı olan “Sadece doğrunun ve gerçeğin sesi” hedefinden hiç şaşmaz. Yine, sadece ve sadece doğrunun peşindedir.
Yörünge milletten taraftır, vatandan taraftır. Bu ülkenin milli birlik ve bütünlüğünü zedeleyen hiçbir kuruluşun ve kurumun yanında yer almaz, onları reklam etmez! Bu böyle bilinmeli.
Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, Yörünge’nin yayın politikasını eleştirenler elbette olacaklar. Bunlar bizim için bir eksi değil, artıdır. Çünkü kendimizi görmemiz için bunlara da ihtiyacımız var. Fakat gel gelelim ki, bazen ne yaparsak yapalım bir türlü yaranamadığımız insanlar olabilir. Sayfa içerisinde çok sayıda özel haber bulunur, tarafsız haber bulunur, ama bir tanesinde bir kelime öne çıkar, sonra anlamadan etmeden duygusal davranarak “Vay efendim tarafsınız” derler…
***
Mesela Silivri’de yaşanan 10 Kasım olaylarındaki yayınımız. Ve yine iddia ediyorum ki, olayların en detayını biz servis ettik, takdiri vatandaşa bıraktık.
10 Kasım olaylarında AK Parti’nin çelengi tekmelendi, yerlere atıldı. Bu görmezden gelinecek bir şey mi?
Habercilikte 5n+1k kuralı vardır. Hatta sonradan “nereden” eklenince 6n oldu. Anlamı şudur: Ne? Ne zaman? Nerede? Nereden? Nasıl? Neden? + Kim?
Ben haberciyim diyen her kişi bu kurala uymak zorunda. Çünkü doğru bilgiler bu sorulara cevap bulunca ortaya çıkar.
Çelengi tekmeleyen kişinin ismini verdik. Sonra dediler ki bazı çevreler, “afişe ettiniz, hedef gösterdiniz.” Hayır efendim hayır…
Biz afişe etmedik. Haberi yapan Eren Ermiş kardeşim, bakın hangi kuralı izlemiş ve o tekmeleyen kişinin ismi ortaya nasıl çıkmış bu konuda anlaşalım.
Olay ne: Çelenk tekmeleme! Ne zaman: 10 Kasım günü! Nerede: Silivri Atatürk Anıtı önünde! Nasıl: Sirenler çaldığı esnada! Neden: Siren krizinden ötürü! Kim: Ercan Aksoy!
***
Ercan Aksoy’un isminin yazılması, bir bilgi aktarımıdır. Ortada yargıya taşınmış bir hadise gerçekleştiği için ismi vermek zorundayız. Kaldı ki, bu kişi sıradan bir kişi değil. Silivri Alevi Kültür Derneği Başkanı Coşkun Aksoy’un ağabeyi Ercan Aksoy. Kamuoyunda bir etiketi var Coşkun Bey’in, tanınıyor ve biliniyor. Bir misyonun temsilcisi ve sözcüsü. Nasıl benim kardeşlerim günlük hayatında bir olay yaşadığı zaman “Gazeteci Ahmet Ermiş’in kardeşi” diyeceklerse, Coşkun Aksoy için de aynı şeylerin söylenmesi normal. O zaman neymiş? Herkes hal ve hareketlerine dikkat etmeliymiş...
***
yorungehaber.com adlı sitemize “Cengiz Dinçer” adlı bir okuyucumuz defalarca yorum bırakmış ve aynen şöyle demiş:
“Uyarılarımıza rağmen bir kitleyi hedef gösteren, bireysel bir tavırı toplumsal huzur bozacak yönde büyümesini sağlayan, olayların daha da büyümesine sebep olan, provokatif haber sunan Yörünge Haber’i kınıyorum.”
Sayın Dinçer’i tanımıyorum ama yukarıda söylediklerimi iyi anlamasını istiyorum. O kadar objektifiz ki, bizi eleştiriyor ve biz bunu sitemizde yayınlıyoruz. Hatta bakın kendi köşeme taşıyorum, herkese okutuyorum.
Önceki yorumlarından da anladığım kadarıyla Cengiz Bey, bu yorumu haberde “Alevi Derneği” ismini geçirmemizden rahatsızlık duyarak yazmış. Ben haberin nasıl ve hangi habercilik kurallarına göre yazıldığını dile getirdim. Aksini düşünen varsa söylesin. Umarım anlamıştır beni.
BU ARADA GEÇMİŞ OLSUN
Çelengi tekmeleyen Ercan Aksoy, Cumartesi akşam saatlerinde kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğramış. Yani darp edilmiş. Hastanede bir süre tedavi gören Aksoy taburcu edilmiş. Saldırının çelenk olayıyla bir ilgisi var mı bilmiyorum ama peşi bırakılmadığı sürece ileriki günlerde ortaya çıkar. Ben buradan Ercan Bey’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah saldırganlar kısa sürede yakalanırlar.