Takvimler yine 6 Şubat’ı gösteriyor…
İki yıl geçti ama acılar hala taptaze. Gözlerimizi kapattığımızda yıkılmış binaların, enkaz altındaki çığlıkların, çaresizce sevdiklerini arayan insanların görüntüsü zihnimizden silinmiyor. O soğuk kış gününde, bir milletin kalbi aynı anda kırıldı. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olamazdı da…
Devlet, millet el ele verdi, yaralar sarılmaya çalışıldı. Bölgede yeniden inşa ve ihya süreci başladı. Yıkılan şehirler ayağa kaldırılmaya, yeni konutlar teslim edilmeye başlandı. Ama şunu unutmayalım ki yapılan binalar, inşa edilen yollar kadar, alınan dersler ve verilen kararlar da önemli. Çünkü 6 Şubat sadece bir felaket değil, aynı zamanda bir uyarıydı!
Bu uyarının en çok yankılandığı yerlerden biri de İstanbul. Uzmanlar yıllardır konuşuyor, bilim insanları uyarıyor: Büyük İstanbul Depremi kapıda! Peki, biz ne yapıyoruz? Kentsel dönüşüm projeleri yavaş ilerliyor, siyasi çekişmeler yüzünden süreç aksıyor. Koltuk sevdasına düşenler, küçük hesaplarla meşgul olanlar, bu büyük tehlikeyi görmezden geliyor. Oysa deprem ne siyaset tanır ne de ideoloji…
Sürekli suni gündemlerle oyalandık, asli meselemizden uzaklaştırıldık. Ama artık yeter! Ah vah etmekten, her felaketin ardından "Keşke" demekten bıktık, usandık. Yarın değil, hemen şimdi harekete geçmeliyiz! Çünkü gecikilen her gün, kaybedilen her canın vebali hepimizin omzunda.
Bugün, 6 Şubat’ı sadece anma günü değil, ders alma günü yapmalıyız. Kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmalı, yeni afetlere karşı çok daha keskin ve net kararlar almalıyız. Bu sadece devletin değil, hepimizin sorumluluğu. Zira deprem bizden randevu almaz, zamanı geldiğinde kapıyı çalar. Ve eğer hazırlıklı değilsek, yine aynı acıları yaşarız…
Bu memleketi seviyorsak, bu insanlara gerçekten değer veriyorsak, hayati meseleleri ertelemeyi bırakmalıyız. Çünkü yarın çok geç olabilir…
Bu vesileyle, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Geride kalanlara sabır, sağlık ve huzur dolu bir ömür temenni ediyorum.
Çok isabetli bir tespit, bilim insanlarının uyarılarını dikkate almalıyız.