Festival değerlendirmesini her yıl bu satırlardan yaparım. Birkaç gündür gündemden düşmesini gerektirecek onca konu gelişmesine rağmen, hala tazeliğini koruduğuna göre tespitlerimi paylaşmadan geçmeyeyim bu seneyi de!
Silivri’nin tarım, tarih ve kültür gibi önemli özellikleri var. Dikkat ederseniz, festival geleneği de bu değerler üzerine kurgulanmış yıllarca. Belde festivalleri ve şenlikleri de böyle. Ancak gel gelelim şu yoğurt meselesini bir türlü beceremiyoruz. Fabrikasyon ürünler hayatımıza girdiğinden beri, mutfaktaki maharetli eller dışında, firmaların yoğurt tercihlerini alıyoruz. Bu firmalar da bir elin parmaklarını geçmiyor. Fabrika yoğurtları yerine yerel üreticilerden temin edilen yoğurtların kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu, hem yerel ekonomiyi destekler hem de festivale katılanlara gerçek Silivri yoğurdunu tatma fırsatı sunar.
Bu sene 62.'si yapılan Yoğurt Festivali'nin değerlendirmesini yapacak olursak, sosyal medya sayfamdan sanatçı seçimlerinin İrem Derici dışında, Semicenk ve Volkan Konak’ın doğru olduğunu söylemiştim. Kalabalıklar festival alanına sığmadı. (Artık şu festival alanı neden değiştirilmiyor, anlamış değilim.) Bu konuda ayrı bir yazı malzemesi...
Festivale katılan birçok kişiyle konuşma fırsatı buldum. Birçoğu etkinliklerden memnun kalmış olsa da ses sistemindeki sorunlar ve alanın yetersizliği konusundaki şikayetler dikkat çekiciydi. Katılımcılar, daha iyi bir organizasyon ve daha geniş bir alan talep ettiler.
Ses sistemi, sosyal medya kullanıcıları ve meslektaşlarımın haklı olarak eleştirilerine maruz kaldı. En ciddi, en popüler festival olarak gördüğüm yoğurt festivalinde, firma tercihini şansa bırakırsanız bu olur. Maalesef beklentiyi karşılamayan bir sonuç çıktı. Biliyorsunuz, ayrıca müzikle de meşgul oluyorum. Organizasyondan, sahneden ve sesten anlarım. Bu yüzden sahne konusundaki yetersizlikler, teknik alandaki hatalar bariz belli oldu. O kadar barizdi ki sıradan eğlenmeye gelen insanlar bu rahatsızlıklarını sosyal medyada dile getirdi.
Bunun dışında, çoğunu tanıdığım geri plandaki arkadaşlarımın ve kardeşlerimin emeklerine saygım sonsuz. Diğer alanlardaki etkinlikler festival ruhunu yaşattı diyebilirim. Anlayamadığım, yüzde 90’ı aynı kadrolardan oluşan ekibin koordinasyonsuz hareket etmesi. Bunun için de Sayın Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’nun seneye tedbir alacağını düşünüyorum. Ancak en önemli konu, sahne tercihlerinde kaliteli ürün ve profesyonel kuruluşlardan destek alınması.
Silivri’de festival günleri bitmiyor. Bildiğim kadarıyla Selimpaşa Kavun Festivali, Ortaköy Börek Festivali, Değirmenköy Domates Festivali, Kadıköy Karpuz Festivali ve Sayalar Biber Festivali yapılacak. Dikkate almayı düşünen olursa, tavsiyem firma tercihlerini ve sanatçı seçeneklerini iyi belirlemeleri olur.