Çok yakın bir zamanda, en yakınını kaybeden bir dostum; “İrfan abi maşallah sana. Bunca yıl nasıl dayandın şu illet hastalığa” dedi.
‘Dostlarımın duası, Allah’ımın inayeti ve bana bahşettiği dayanma gücü ile şükür dayandım ve bu günlere geldim’ dedim.
“Altı ay dayanamadık. Ne biz dayanabildik, ne de rahmetli abim dayanabildi” diyerek gözleri doldu, ağladığını görmeyim diye başını eğdi gitti.
Yaşamışlar, çekmişler. Biliyorlardı kanser illetinin yaşattığı acıları ve sızıları...
Abisi sancılar içinde, sızılarla uyumaya çalışırken, bire bir yaşamıştı can parçası kardeşi de bir hastalığın dayanılmayacak kadar zor olduğunu!
*
Benim hikayem, 2013 yılının Ekim ayında başladı ve tam tamına 7 yılı devirdim. Ağrılar, sancılar, sızılar içinde… Zaman zaman çaresizlikler de umudumu yitirdiğim anlarım da oldu elbette.
İşte tam o ‘yitik umutlar’ bir dost sesi, bir dost elinin değmesi ile yeniden yeşerdi yüreğimde, gönlümde ve ben yeniden ayağa kalktım, yeniden ‘diren’ dedim kendime…
*
Sayısını bile unuttuğum kemoterapi seansları, radyoterapiler ve şişe şişe şuruplar, kutu kutu haplar, her batırdıklarında ciğerlerimi acıtan iğneler…
‘Direndim; Direndim ama gel birde bana sor’ diyemedim gardaş acısı yaşamış can dostuma!
“Maşallah sana” dedi ya; bana kemoterapi gibi geldi! Bir dostun maşallahı ile yine dirildim yine yeşerdi umutlarım, ‘Ben bunu da atlatacağım’ dedim, kaldırdım başımı yukarı Allah’ım hikmetinden sual olunmaz dedim ve sendeleye sendeleye yürüdüm.
*
Yazmaya başlamadan önce yazımın başlığını attım: ‘Dost yarına lazımmış!’
Çünkü; kanser illeti ile mücadele etmeye başladığımda başta eşim çocuklarım ve dostlarım saf saf etrafımda oldular. Maddi manevi kimse desteğini esirgemedi. Acılarıma, sızılarıma, sıkıntılarıma ortak oldular.
Allah hepsinden razı olsun.
“Nasıl dayandın İrfan Abi” diyen ve kardeş acısı ile ciğeri yanmış bir dostuma ancak şu kadarcık söyleyebildim. ‘Emr-i İlahi, vakit tamam demedikçe, insanoğlu dayanabiliyor. Dayanma gücünün hikmeti ise bende değil, vaktin zamanın dolmadığından yani eceli ilahinin gelmediğinden’ diyebildim.
*
Bu soyka hastalıkla mücadele ederken, sadece bedensel dayanma gücü değil, maddi dayanma gücü de lazım. Böyle bir derdi veya çaresiz dertleri Allah düşmanıma yaşatmasın. Çekenler, yaşayanlar çok iyi bilirler. En ağır ve bir o kadarda çok masraflı bir hastalık. İşte burada, ‘yarına’ sakladığın dostların devreye giriyor. Ve ben kanser illeti ile geçen 7 seneyi dostlarımın maddi manevi destekleri ile geçirdim.
Yukarıda yazdığım gibi Allah hepsinden razı olsun. Gönlüm isterdi ki şuraya isimlerini tek tek yazayım ama 60 yılda öyle dostluklar kurmuşum, öyle dostlar edinmişim ki, değil burası cilt cilt ansiklopedi yazsam içine sığdıramam ama hepsini gönlüme sığdırdım ve hepsine gönül dolusu teşekkür ediyorum, dua ediyorum. Şükran duyguları içinde Rabbimden hep sağlıklarını, iyiliklerini diliyorum.
*
Sevgili dostlar farkındayım kişisel bir yazı oldu ama bu yazıda aslında şunu anlatmaya çalıştım. Dost edinin yarına dost biriktirin. Mümkünse, ki mümkün, kimseyi kırmayın, kimseyi üzmeyin. Çünkü gün geliyor herkes bir birine lazım oluyor. Kalın sağlıcakla…