Sevgili okurlarım öncelikle hepinize sağlıklı günler dilerim. Korona virüs vakalarının her geçen gün biraz daha arttığı şu günlerde; ne olur tedbiri elden bırakmayalım. Maske, Mesafe ve Temizlik kurallarına riayet edelim litfen...
Unutmayalım ki; Sağlık herkes için çok önemlidir. Sağlığımızı önce kendimiz düşünecek sonra hekimlere teslim olacağız. Allah kimseyi hastanelere düşürmesin ve dert verip derman aratmasın inşallah. Tabi başa gelen varsa şüphesiz çekilecektir....
Ayrıca doktorlar, hemşireler, sağlıkçılar hepsi bizim değer verdiğimiz insanlar. Doktorlar aklı başında, aklı selim insanlardır değil mi? Neyse biz konumuza gelelim.
Doktor da olsan bazen anlamakta ve anlaşılmakta güçlük çekebiliyor insan. Yaklaşık 1-2 ay önce Silivri sahilinde bulunan 50. Yıl Sağlık Ocağı hakkında Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, deprem riski taşıdığı için bakanlıkça 'yıkım kararı' olduğu ve belediye olarak binanın yıkılacağını açıkladı. Bu açıklama sonrasında sağlık ocağı doktorları: “Vay efendim yıkamazsın” demeye başladılar. Yani karara itiraz ederek ses yükselttiler. Arkadaş! Bu bina ve yer belediyenin değil mi? Öyleyse bu diklenişsin sebebi ne? Ücretsiz bir şekilde görev yapan bu doktorlar, belediyeye kafa kaldırarak neyi amaçlıyorlar? Yoksa ben mi yanlış anlıyorum? Bakın bu tutum doğru bir yaklaşım değil.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde belediye yıkım gerekçesini açıkladı. Ama bakıyorum yinede bu işin algı çalışmasını yapmaktan geri durmuyor oradaki 3-4 doktor!
Kusura bakmayın ama Sağlık Bakanlığı, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün sorumlu olmasına rağmen Silivri Belediyesi yıllardır vatandaş sağlık hizmeti alsın diye ücret almadan size yer vermiş. Anlıyorum sizlerde denizin kıyısında mis gibi sahil kordonunda çalışmaktan mutlusunuz ama Allah korusun olası bir depremde insanlar içerisinde kaldığında yada can kaybı yaşandığında bunun hesabını kim verecek? Sonra hızını alamayan doktorlar diyor ki: “Yıksın yeniden yapsın. Bizede yeniden burada yer versin” Kim? Silivri Belediyesi...
Öyle bir mecburiyeti mi var? O zaman işi gücü bıraksın belediyeler her yere Sağlık Ocağı, her yere SGK, her yere Tapu binası yapsın. Yani her kuruma yer yapsın öyle mi? Peki bakanlıklar ne iş yapacak?
Ben şuna inanıyorum ki, vatandaşın sağlığını oradaki 3-4 hekimden daha çok düşünüyor Başkan Volkan Yılmaz.
Burada herkesin bilmesi gereken bölüm şurası, yeni düzenlemeler ile doktorlara Aile Sağlığı Merkezi açma hakkı tanındı. Yani hekimler, devletten alacakları kira yardımı ile bazı şartları yerine getirerek Aile Sağlığı Merkezi açabiliyor.
Sahildeki 50. Yıl Sağlık Ocağı’nın durumu da böyle. Eski halinden sonra yeni düzenlemeler ile bu şekilde hizmet veriyor.
Türk Tabibler Birliği Silivri Temsilcisi Fethi Bozçalı’da burada görevli. Silivri Kamuoyu Fethi Bozçalı’yı iyi tanır.
Şuan için ben siyasi bir tavırla algı yaratmaya çalıştığını düşünmüyorum.
Silivri Belediyesi bakanlığın vermiş olduğu kararı uygulayarak vatandaşlarının can güvenliğini sağlama derdinde.
Sonrasında Gençlik Merkezi'mi yapılır, başka bir yatırım mı gelir orasını bilemem. Bildiğim bir şey varsa Sağlık Ocağına aynı yerde aynı binayı vermek zorunda değil. 200 metre ileride olur, 500 metre geride olur. Buradaki hekimler neden karşı çıkıyorlar?
Vatandaşlar ile Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ı karşı karşıya getirmedeki amaçları ne?
Yoksa konu tamamen siyasi mi? Ben yinede böyle düşünmek istemiyorum...
Konuya tam olarak vakıf olmadan bol keseden atıyorsunuz. Keşke bu yazıyı yazmadan önce bir de konunun muhatabı olan 50. ASM doktorlarıyla görüşseydiniz. Acaba problem basit bir kira yardımı mevzusu mu? Dipnot olarak belirteyim: Silivri bölgesinde kamu binalarındaki resmî kira bedeli hekim başı ortalama 350 TL... Gerisini siz hesap edin...