Gündem üzerine hafta başında yazdığım "Belediyeyi de satmasa bari" başlıklı köşe yazım ile ilgili kafamda; "yine yanlı yazmışsın Ahmet" diyecekler diye valla endişe içerisindeydim. Ama bu sefer Özcan bey'in kendi partililerinden bile "Özcan Başkan harbiden abarttı" diyenleri duyunca mutlu oldum. Hatta bana hatırlatma da yaptı bazı okurlarım: "Madem böyle bir konuyu yazıyorsun, eleştiriyorsun, tamam da AK Parti grubu Meclis'te neden var? İktidar onlarda, Bakanlıklar onlarda, Büyükşehir onlarda, yani kısacası gerçek manada güç AK Parti grubunda aslında... Ortada kamunun zararı olacak bir tutum varsa bu işe yasal anlamda dur diyebilecekleri imkanları neden kullanmıyorlar."
Evet, ben de bu hatırlatmanın bir miktarına katılıyorum. Katıldığım konu kısmı şudur ki, AK Parti gurubu elindeki gücü kullanma noktasında zayıflığını sahada hissettiriyor. Bunu görüyor ve okurlarımın bana uyarılarından daha çok zaman zaman yazılarımda belirtiyorum. Hatta ciddi eleştirilerim de olmuştur. Özellikle meclis üyelerine karşı. Mesela AK Parti'nin ilçemizde şu anda 12 meclis üyesi var değil mi? Bu 12 meclis üyesinin her biri ayda 2 kez olmak kaydı ile en fazla 1, bilemedin 2 saatini ilçe sorunlarına ayırıp, çözüm noktasında uğraş verecekleri Belediye Meclis günlerine ellerinde şöyle dolu dolu malzeme ile gelmemeleri bu olayın başlıca sebeplerindendir.
***
Bakınız 160 bin nüfuslu bir ilçede yaşıyoruz. Bir belediye meclis üyesi (bu sadece AK Parti gurubu için geçerli değil) 1 ayda, içerisinde ilçenin sorunları ile alakalı sadece 1 tane önerge bile vermiyor ise, ortada çok ciddi bir sorumsuzluk ve başıboşluk vardır. Seçilmiş bir belediye başkanının verimli çalışabilmesi için lokomotif görevi görmelidir meclis üyeleri. Hadi yerel iktidar ve meclis üyeleri bir şekilde sıyrılabiliyorlar ama muhalefet, yani AK Parti meclis üyelerinin genel iktidarın yanında İBB'nin de kendilerine sağlamış olduğu o verimli gücü hissettirememeleri büyük bir eksikliktir.
Örnek verelim, bu ayki belediye meclisinde sadece 3 tane önerge sundular. Koskoca Silivri'de, yani yanlış giden hiç mi sorun yok? Etrafınızda sizi rahatsız eden veyahut, "ya şuraya şunu ne zaman yapacaksınız, bizimde şöyle bir sorunumuz var mahalle olarak, biz hizmet istiyoruz" diyen hiç kimse yok mu? Yani Özcan Işıklar çok başarılı bir belediye başkanı, öyle donanımlı ve eksikler konusunda o kadar büyük bir yelpazesi var ki, size malzeme verecek konu bırakmıyor da biz mi bilemiyoruz?
Meclis üyesi dostlarım ile bir araya geldiğimiz zaman esip gürlüyor ve şu yok, bu yok, bunu etmedi bunu yapmadı, beceremedi falan filan, yani konuşuyoruz bunları.. Bu satırlardan aylardır Özcan Beyin belediye başkanlığı görevinden hariç söylemediğimiz yazmadığımız hareketleri kalmadı. Silivri Kaymakamımız Sayın Faruk Bekarlar'a da aynı şekilde görevini hatırlatmak istiyorum bu vesile ile... Yani hiç bir şeyi umursamayan, ben ne dersem o olur mantığı ile ali kıran baş kesen bir belediye başkanı ile baş başa kaldık kardeşim.
***
Bakınız daha bir kaç gün öncesine kadar sosyal medyada Fuat Avni diye bir hesaptan Özcan Işıklar ile alakalı paylaşılan bel altı rezil iddiaları, yolsuzluk ve ona benzer bir sürü meşru olmayan iddialar, AK Parti grubu olarak aynı meclisi paylaştığınız sizlere hiç enteresan gelmiyor mu? Yine Özcan Bey'e yakınlığı ile bilinen ve neredeyse nefesi ensesinde olan bir gazetecinin köşe yazılarını okumadınız mı? Gerçi şimdi kaldırdı o yazılarını. İsteseniz de okuyamazsınız artık! Aslında bu da ayrı bir tartışma konusu gerçekten:) Az önce "ali kıran baş kesen" dediğim Özcan Bey'in başını yazdığı yazılar ile ezmeyip resmen "kıran" birine resmen diz çökmesi bence alkışlanacak, AK Parti gurubu ve bir çok cenah için de örnek alınması gereken bir durum diye düşünüyorum. Ben o yazılıp çizilenleri kenarda saklıyorum, zamanı gelince hatırlatırım her iki tarafa da!..
Neymiş, demek ki kimsenin boyuna, kafasının kel olduğu ya da göbekli olduğuna bakmayacak icraatına bakacakmışsın:)
Neyse konuyu çok dağıtmadan diyeceğim son sözüm AK Parti gurubu olarak başta İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun artık bir silkelenip yerel gündemi eline alarak burada da iktidarın gücünü, hizmet anlayışının farkını vatandaşa hissettirme zamanı gelmiştir. Tembellik, Allah Resulü'nün dualarında, Allah'a sığınmış olduğu zaaflardan biridir. İslam, varlıkların içinde hiçbirinin tembelliğine razı değildir. O bakımdan bu ölü toprağından kurtulup beklentilere cevap verme adına biraz gayret ve özveri dileyelim derim acilen... Not: Yazımın yayına girmeye hazır olduğu dakikalarda AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun gündeme dair yaptığı basın toplantısında olduğum için bu yazımı beklettim. Toplantı ile alakalı detaylı fikirlerimi inşallah paylaşacağım..
PİRİ PAŞA CAMİİ NİHAYET BİTİYOR
Silivri'nin merkez camisi olarak da bilinen tarihi Piri Mehmet Paşa Camisi, 2013'ün Nisan ayında İl Özel İdaresi tarafından aslına uygun şekilde restorasyona alınarak ibadete kapatılmıştı. Daha sonra yüklenici firma tarafından vaat edilen 2014'ün Kasım ayında bitmesi gerek çalışmalar bir türlü bitmeyince 6 aylık bir ek süre talep edilmişti. Alınan ek süreye rağmen bir türlü bitirilemeyen caminin restorasyon çalışmaları kamuoyunda özellikle cami cemaatine "yeter artık" dedirtti. Ve nihayet beklenen haber geçtiğimiz gün AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun cami çalışmalarını yerinde inceleyerek "Ocak ayı içerisinde inşallah cemaatimiz namazlarını burada kılacak" demesiyle geldi. Bu sevindirici haber bekleniyordu emeği geçenlere teşekkür etmek gerekiyor.