Yeni bir haftanın ilk gününden tüm dostlara selam olsun…
Geride bıraktığımız hafta sonumuz biraz stresliydi.
Özellikle Cumartesi, aksam saatlerinde bastıran ani dolu ve yağmur, peşi sıra şiddetli gök gürültüleri, yer yer yıldırımların düştüğü bir gündü. İlçede yaşanan hareketlilik ve panik havası öylesine telaşe uyandırdı ki; bildiğiniz olağan üstü hal yaşadık dersem abartmış olmam.
Köy ve mahallerimizde devrilen ağaçlar, mahsur kalanlar, doludan etkilenen evler, araçlar, derken Devlet’in tüm kurumları gece boyunca teyakkuzdaydı. Allah’tan en büyük temennimiz can kaybımız yok.
En çok üzüldüğüm ise Yolçatı Mahallemizde çiftçinin samanlarına düşen yıldırımdı. Çıkan yangında 30 Bin balya saman yandı. Çiftçi Ahmet Özyörük’e çok geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun inşallah.
Bu arada aniden bastıran dolu ve yağmur esnasında, kapalı Pazar yerinde yapılan sünnet düğünündeydim. Baktım olacak gibi değil Silivri Afet Koordinasyon Merkezine geçtim.
Dışarda kopan fırtınanın bir değişiği de emin olun içerde vardı. İnanılmaz bir telefon trafiği, mesaj, şikâyet, talep derken yarım saat içerisinde beynim yandı. Şunu da bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum ki; Silivri Afet Koordinasyon Merkezine dil uzatanın ağzına kürekle vururum. Yani sıradan bir gün oraya gidin, boş boş oturuyor bunlar zannedersiniz. Öyle bir hava vardı gittiğimde. Merkez sorumlusu Uğur Tozlu’nun telefonu ilk çaldığı anda da yanındaydım. Yaşanan telaşeyi gözlerimle gördüm. O bakımdan bu tesisin kurulmasında başta Volkan Başkan olmak üzere; ayakta durmasına kadar kim emek vermiş, veriyorsa Allah razı olsun. Görevli tüm personeli tebrik ediyorum. Zaten sadece Silivri’de değil, İzmir’de yaşanan o büyük depremde, geçtiğimiz aylarda yaşanan yangın felaketlerinde de üstün gayretleri oldu bu ekibin. Arama kurtarma konusunda da bir hayli maharetliler. Allah, sayılarınızı arttırsın inşallah.
ASLINDA 'ASFALT' BAHANE
Hava muhalefetinin yaşattığı moral bozukluğuna birde her şeye muhalif olan cenahımız var ki; onlar da başka bir dert. Ne yaparsanız yapın yaranamıyorsunuz bu cenaha. Hayır, zamanında kendileri de o makamlarda oturdu ve görev yaptı. Zannedersiniz o vakitler her yer güllük gülistanlıktı. O dönemlerde aynı güzergâhta, asfaltlar sökülüp taş döşendi.
Sonrasında bu taş döşemeleri birçok bölgeye yayıldı. Kimisi yapıldı kimisi yarım kaldı.
“Silivri’de Taş Devri” başlıklı haberlerimizi okumadıysanız bir göz atın derim.
Meydan düzenlemeleri adı altında Uğur Mumcu ve sahilde Atatürk Heykeli etrafında hafta başı ve sonu demeden günlerce araç girişine mani olunmadı mı?
Hepimiz burada yaşıyoruz. Her şeyi gayet iyi hatırlıyoruz sevgili dostlar. Yapılan onlarca işe teşekkür etmekten imtina edenlerin, şehrin güzelleşmesi adına atılan bu adımlara laf etmesi, hele hele muhalefet etmesi doğru değil. Gün, saat ve zaman dilimini kullanarak belirli kılıf adı altında uyduruk muhalefet şekliniz sizlere hiç bir şey kazandırmıyor. Bilinçaltınızda başka bir şeylerin olduğunu sezinliyorum.
Silivri’de neredeyse her sokakta şantiye var. Her doğum sancılı oluyor. 1-2 gün dişimizi sıksak ölür müyüz? Hatta bu sabah o güzergâhın tertemiz bir şekilde asfaltlanarak trafiğe açıldığını görmüşsünüzdür. E ne oldu şimdi? Bu kadar yaygaraya gerek var mıydı?
Bakın bu tarz çalışmaların tamamlanarak bitirildiği örnek yerler var. Alibey Mahallesi gibi… Bir gidin gezin bakalım. Kaymak gibi yollar, ışıl ışıl sokaklar. Hele bir sorun oradaki vatandaşlara; memnun musunuz? Diye… “Hayır değiliz, asfalt çalışmalarını hafta sonuna denk getirdiler, hiç memnun olmadık mı” diyecekler? Komik olmayın lütfen! Değil hafta sonu, trafiğe kapalı bir zaman diliminde bile yapsalar diyeceksiniz ki; kendi evimizde rahat edemez olduk.
Kaldı ki asfalt değil, gül dökseler yollarınıza , istemedikten sonra yine memnun kalmayacaksınız. O kadar itiraz ediyorsunuz ki; kendinizi ele veriyorsunuz.
Siyaset hizmeti gölgelememeli.
Dolayısıyla azınlığın tercihini çoğunluğun ihtiyaçlarına bırakmayacak kadar gayretli bir belediye yönetimi var. Sizlerde öncelikle yapılan iyi şeyleri tebrik edin. Sonuçta o asfalttan sizlerde istifade edeceksiniz. Yoksa kullanmayacak mısınız?