CHP İlçe Başkanı Berker Esen ile parti binasında kahve içtik. Aslında rutin bir ziyaretti; ama konu köşemi okudun mu? Diye sormamla birlikte sohbetimiz başka bir vaziyet aldı. Öncelikle örgüt toplantısı sonrasında bazı eleştiriler var, diyerek kaleme aldığım bir önceki yazıma istinaden; Başkan Esen, "Yani kocaman salon tuttuk. Parti binamızda yapmak yerine 300-500 kişilik bir program tertipledik. Salon da full doluydu neresi boş kalmış anlamadım" dedi.
Esen, "Konuşmam uzun olmuş olabilir ona katılıyorum; yerelden çok genel konulara değindiğim kısmı abartı" diyerek kendini savunma pozisyonuna getirdi. "Genel seçim sürecinde tabi ki genel konulara değineceğim. Ben ilçe başkanıyım ve beklentilere cevap vermek zorundayım" diyerek bu eleştirinin de üstünü kapattı.
Ve çok konuşulan 29 Ekim mevzusu...
Kaymakamlıktaki bayramlaşma programına neden katılmadıklarını kendince anlattı. "Bu konuda yanlış anlaşılma var" diyerek ekledi...
Esen, "Ben kamu yönetimi okudum. Çocukken en büyük hayalim de kaymakam olmaktı. Bu ilçede o makama(kaymakamlık) saygıda kusur etmeyecek nadir kişilerden biriyim. Dolayısıyla bizim parti olarak resmi programlardaki hassasiyetimiz tamamen şahsi. Yani kaymakamlık makamına değil, Tolga Toğan’ ın bizzat kendisinedir" dedi.
Yanlış anlamadaki hususu çok merak ettiğim için yeniden sordum: Neden Kaymakam Bey'e mesafelisiniz?
“Devletin Silivri’ de temsiliyet makamında "mülkü amir" olarak görev yapan Sayın Kaymakam' ın Belediye Başkanı ile olan dirsek teması ya da ilçede devam eden yatırımları denetlemesinden, her hangi bir rahatsızlığımız yok! Bir kere bunun bilinmesini isteriz.
Ama bir rahatsızlığımız var! Nedir o?
Sayın Kaymakamımızın tüm bunları yaparken parti ilçe başkanlarıyla fotoğraf vermesini doğru bulmuyoruz. Bakıyorsunuz belediye eliyle yapılan bir şantiyeye gitmiş, yanında kimler var? Belediye Başkanı ve partisinin ilçe başkanı. Ya da başkanları...
Mahallelerde çiftçiye destek adıyla programlar yapılıyor. Yine aynı kadro olduğu gibi ön safta. Yetmiyor, başkan bey kürsüden aleni şekilde bize ya da partimize eleştiriler yapıyor. Karşısında da Sayın Kaymakamımız, Cumhur İttifakı paydaşlarıyla oturuyor. Mesela parti olarak çarşı meydanında bir program tertipleyeceğiz, kaymakamlıktan izin istiyoruz; aldığımız cevap? "Belediyeden izin alın" deniyor. Yahu zaten belediyeyi eleştirmek için istediğimiz bir izin. Şaka gibi...
Buna daha birçok örnek verebilirim. O bakımdan bizim de sitemimiz bunlara aslında. Biz resmi programları protesto etmiyoruz. Sayın Kaymakamımız Tolga Toğan' a haklı sitemimizi bir şekilde gösteriyoruz. Bunun içinde kendimize göre sebeplerimiz var" dedi.
Bu sorunu bu şekilde uzatmak yerine bizzat kendisine iletseniz, dedim. “Konu ile alakalı randevu talebimiz olacak” cevabını aldım. Vallahi baya doluymuş sevgili Esen…
Aslından eskimiş bir konuyu neden bu kadar uzatıyorum onu da anlamış değilim. Lakin sohbetin sonunda geldiğim nokta; CHP'lilerin ya da Millet İttifakı paydaşları Kaymakam Bey'den çok MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın' dan dertli. Dolayısıyla Sayın Yılmaz’ ın birçok programında da hemen yanı başında bulunması bu durumun ortaya çıkmasına yol açıyor. O zaman bundan sonra Sayın Başkan, gittiği yerlere Sayın Yalçın'ı almasın sorun da çözülsün. Bu konuda kapansın gitsin!