Evet, Ramazan Ayımızın ilk haftası geride kaldı. İnşallah bayramı görmekte hepimize nasip olur. Farkında mısınız? “Nerde o eski Ramazanlar” diyerek her defasında geçmişe gönderme yaptığımız bu sözlerin bile anlamı kalmadı! Çünkü son birkaç senedir hiçbir şeyin tadı tuzu yok…
Ekonomik kriz, iklim krizleri, kuraklık, Pandemi, Salgın derken şimdide enerji krizleriyle birlikte kıtlık kapımıza dayandı. Yüce Mevla’m biz aciz kullarına nasıl kızdıysa musibetler peş peşe geliyor. Çok şükür halen nefes alıyor, bugünümüze bin şükür diyoruz. Allah hepimizi korusun ve kollasın. Olanda da olmayanda da bir hayır vardır. İmtihan Dünyasında sağlam sınavdan geçiyoruz. Kim geçer kim kalır bunu da göreceğiz inşallah…
***
Geçtiğimiz gün TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Yeni Seçim Kanunu, siyasi arenaya ufaktan da olsa vites attırdı. Muhalefetin erken seçim çağrıları bir kenara dursun, özellikle seçim barajının %10’dan %7’ye düşürülmesi çok önemli. İttifaklar dönemini yaşadığımız son birkaç yılda siyasetin renginde takip edemediğimiz değişkenlikler yaşanıyor. 20 yıldır iktidarda olan AK Parti, ittifak ortağı MHP ile 2023 – 24 vizyonunu ortaya koyarak radikal kararlar alarak yoluna devam ediyor. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim… Bu seçim çok zor geçecek! Özellikle AK Parti’de moral ve motivasyon bozukluğu seziyorum. Her ne kadar renk vermeseler de rahat olmadıklarını net görüyoruz. Kolay değil! Neredeyse çeyrek asırdır ülkeyi yönetiyorlar. Tecrübeleri olduğu kadar sahadaki eksiklikleri hissedilir dereceye geldi. Büyük yatırımların her gün açılışını yaparak “güçlü” imajını etrafa verseler de; vatandaşın ekonomik düzensizliği, enflasyon ve fahiş fiyatın önlem alınamaz hali kendilerinden parça kopartıyor. Zaten bunu kendileri de kabul ediyor. He buna oy kaybı yaşıyoruz diyemedikleri için çözümün yine kendileri olduğunu empoze etmeye çalışıyorlar. “Bu sorunları sadece biz yaşamıyoruz, Dünya’nın her yerinde malum problemler” var şeklindeki açıklamalar pek teselli olmuyor kanısındayım. Rahmetli Demirel’in “Tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözleri bu aralar atasözünden daha mantıklı geliyor bana. Yalan mı? Ayrıca ben umutsuz değilim! Çünkü ölümün haricinde her şeyin bir çözümü var! O bakımdan yıkılmadık ayaktayız…
***
Muhalefet! Durumdan vazife çıkaranlar tayfası…
En büyük kamburumuz! 39 yaşıma geldim halen ne işe yaradıklarını çözemedim. Diyeceksiniz ki; ulan daha yaşın kaç? Tamamda rahmetli babamda 60 yaşında hakka yürüdü. Hayatımda onun kadar öngörülü bir adam tanımadım. Mesleğimizin en kıymetli hazinesi yani “tecrübe” kısmını ondan aldım. Üzerine de tanımam zaten. Rahmetli babamın; “bu ülkenin en büyük sorunu adam gibi bir muhalefetinin olmamasıdır” demesinin altında yüzlerce neden yatıyor. Son birkaç senedir yaşadığımız onca sıkıntının bir tanesine de çıkıp şunu diyemediler; Hep birlikte atlatacağız…
Varsa yoksa Erdoğan! Zannedersin bu millet onlara sadece Erdoğan’ı eleştirin diye yetki verdi. Çözüm sunamadıkları her konu için “Erdoğan gitmeli” diyorlar. Önceden bunu tek tek yapıyorlardı. Sonra Sayın Erdoğan; topunuz gelin deyince, hakikaten toplanıp cümbür cemaat yürüme kararı aldılar. Bence konuyuda yanlış anladılar. Masa kurdular, saatlerce çay kahve içtiler ve çıkışta belki mantıklı bir yol haritası sunarlar dediydim ama yine aynı terane…
Bakın her gün takip ediyor ve izliyoruz. İktidarı eleştirdikleri konulara bir tane ek fikir sunmuyorlar. Şu da şöyle olsun diyemiyorlar. Hatta ülkede biraz daha kargaşa olsun da; fırsattan istifade edelim diye bekliyorlar. Samimi söylüyorum halleri bu! Top yekin ağızlarındaki ifade şu; bu seçimlerin galibi Millet İttifakı olacak! Nereden biliyorsunuz? Bir şeyi almak için önce hak etmek gerekiyor. Tarlada iziniz olacak! Ekmeden biçemezsiniz…
Ama Allah var göz boyama konusunda ciddi yol kat ettiklerini söyleyebilirim. En azından helalleşiyorlar. Rahmetli Erbakan Hocayı bile düzenli anıyorlar. Geçmişte yıktıkları, yaktıkları, devirdikleri ne varsa hepsiyle yüzleşmek zorunda kalıyorlar. İstemeselerde...
O bakımdan muhalefetin 2023-24 vizyonu yine Erdoğan'ı devirmeye yönelik.
Neyse, yine tecrübe rehberim Rahmetli babamın bir sözüyle konuyu bitireyim. Koyun yıktığı darabayı(çiti) bilir evlat!