Geçtiğimiz haftayı Meclis gündemi ile epeyce meşgul ettik. Özcan Bey’in Meclis’ten borçlanma adına yetki istemesi, TMMOB ile belediyenin işbirliği protokol anlaşması, meclis üyeleri ile başkan beyin tartışmaları derken, AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu’nun basın toplantısıyla geçen haftayı tamamlamış olduk. Borçlanma ve mimarlar odası ile alakalı zannedersem artık yazılacak pek bir şey kalmadı. Atı alan Üsküdar’ı geçti gitti. 122.5 milyon TL (eski parayla trilyon) borcumuz ve belediyenin arka bahçesine kattığı TMMOB ile yapılan anlaşma hayırlı olsun diyeyim mi?
***
AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu’nun geçtiğimiz Perşembe günü (sabahın köründe) yaptığı basın toplantısına katıldım. Bir önceki yazımı okuyanlarınız hatırlar, AK Parti’yi bazı konularda eksik bulduğumu ve iktidarın gücünü sahada hissettiremediğini söylemiştim. Yerelde muhalefet olmak zor bir durum ama genelde iktidar olan bir siyasi partinin yerelde güçsüz görünmesi, oradaki yönetim şeklinin zayıflığından kaynaklanır demiştim. Bu sözlerime ek olarak da, olayın sadece ilçe başkanında bitmediği, özellikle meclis üyelerinin de bu konuda ciddi manada eksik olduklarını vurgulamıştım. Tabi ben o yazımı yazdığım ve yayına hazırladığım anda AK Parti’den basın toplantısı mesajı gelince, tam üzerine yazılmış bir yazı gibi kafamda kurdum da kurdum. Neyse ben yine o yazdıklarımı aynen tekrar ediyorum.
Tabi geçen hafta meclis gündeminden geriye kalanlar ile yetinmeyeceğimizi, biz basın mensuplarının tatmin olmadığı kadar kamuoyunun da hiç ama hiç tatmin olmadığını daha meclis çıkışında hissettik. Başkan beyin halen zahmet edip tam anlamıyla bilgilendirme yapmaması, yangıdan mal kaçırırcasına 7.5 trilyonluk borçlanma yetkisi istemesinin geçerli nedenlerini anlatmaması, haliyle ciddi anlamda önem arz ediyor. Bu durumda tam bilgilendirilmek Silivri’de yaşayan her vatandaşın hakkıdır. İlçe Başkanı Rıfat Kutlu’nun basın toplantısı da, bu borçlanma üzerine kuruluydu. Uzun zamandan sonra basının karşısına geçerek “biz buradayız” diye seslenişi, aslına yavaş yavaş taşlarında yerine oturmaya başladığının bir işaretidir. “Mahalle yanıyor, mahallenin delisi saçını tarıyor” diyerek Özcan Bey’e gönderme yapan Kutlu, yelpazeyi geniş tutarak belki de bugüne kadar fırsatını bulamayıp söyleyemediği ne varsa bir biri ardına sıraladı. Aşırı borçlanmanın yanında arsa satışları, lüks harcamalar, 5 yıldızlı otellerde konaklamalar, yurt dışı gezileri gibi hesapsızca kullanılan belediye imkanlarının, halk nazarında hiçbir getirisinin olmadığını; aksine tepki çektiğinin altını çizdi. Bunun yanı sıra esnafa olan borç, SGK’ya olan borç, Vergi Dairesi’ne olan borç, personelin ikramiyeleri ödenmemiş derken Silivri Belediyesi’nin teslim bayrağını çekerek iflas ettiğini söyledi. Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın samimi olmadığını ifade eden Kutlu; “Belediye kapısında 4-5 aydır eylem yapan iki işçi kardeşimiz var. İşten atılma sebebi olarak yüksek maaş alıyordu dedi. Belediyenin imkanlarını korumak zorundayım derken 5 yıldızlı otellerde o işçilerin hayatları boyunca kazanamayacakları paraları harcarken halkın parasını korumak zorundayım demesi ne kadar inandırıcı?”
Evet, aslında toplantının ana başlığı da bence bu olmalıydı. Belediye Başkanının samimi olarak görevini yapmadığı konusunda halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bakınız Özcan Bey, yaklaşık 1 aydır mahallelerde gezerek bilgilendirme adına halk toplantıları düzenliyor. Kendileri her ne kadar “bilgilendirme kılıfı” adı altında yapmış olsalar da, bunun asıl karşılığı 1 Kasım seçimlerinin vermiş olduğu tedirginliktir. Açıkça söylemem gerekirse bunları bana bırakmadan Rıfat Kutlu’dan duymak daha anlamlı geldi. “Muhtarlık binasının çatısını tamir ettik, düğün salonunun merdivenlerini onardık ve buna benzer basit üç beş tamirat ile hiç bir vizyon projesini hayata geçiremedi” dedi. Bende onlara ilave olarak; "Şu mahalledeki şu okula 130 kg deterjan, 80 adet rulo çöp torbası ve 620 kg boya" olarak sayın başkanın vizyon yatırımları arasındaki en çok dikkat çekenleri diyorum. Kültür Merkezi dedi, sadece tabela resimleri ile kalakaldı. Katlı Otopark dedi, resimlerde kalakaldı. Tavak, Aydın, THK, Fenerbahçe üniversiteleri ile protokoller yapıldı, onlar da resimlerde kaldı. İlçenin ufkunu açacak elle tutulur hiçbir yatırımın olmaması, başkan beyin göreve geldiği ilk dönem içerisinde sözlerini verdiği projelerdir. Benim şahsi kanaatim, bu projeleri hayata geçirecek ne bir uğraş ne de bir imkan kendilerinde de yok! Öyle bir dertlerinin olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Meslektaşım Sevginar Uygun bugün yazısı içerisinde “Özcan Işıklar’ın çok geniş bir ufku var ama imkanları kısıtlı” diyerek bir yerde Özcan beyin üzerindeki olumsuz tezleri köreltmenin peşine düşmüş. Kendince haklı bir tavır olabilir ama bakınız Çatalca Belediyesi, Büyükçekmece Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi, Avcılar Belediyesi siyasi olarak aynı durumda olmalarına rağmen ikide bir “İBB bizi cezalandırıyor, bize bir şey vermiyor” diyerek mızmızlanıp, başarısızlık tecrübesini böyle basit yalanlarla kapatma gayretine düşmüyor. Evet, Özcan Bey’in köylerde aldığı oy oranına bakılırsa muhalefet tarafından ‘küçümsemek’ diye kullanmış, onu düzeltip “eksik bulduğu” diyelim Sevginar hanım, hizmetlerden bölge halkı memnun görünüyor. Bu memnuniyetin altında yatan asıl gerçeğin o bölgelerde iktidarı öcü gibi anlatan şarlatanların vermiş olduğu endişenin neticesidir aslında.. Özcan Bey’in ufkundan endişeliyim ama Silivri’nin ufku oldukça geniş diyebilirim. Hayırlı Haftalar