Silivri’de bunca yoğun gündem arasında eski Belediye Başkanı Özcan Işıklar hakkında bir iki kelam etmek bana garip gelse de risk alacağım. Neden mi? Çünkü siyasi hesapların yavaş yavaş suyun üzerine çıktığı bu günlerde; evdeki hesabı çarşıya uydurmaya çalışanlar var. Uymuyor kardeşim işte uymuyor! Zorlamayın…
Bazen konuları akışına bırakmakta fayda var. Geleceği konuşmak yerine sürekli geçmişi eşeleyerek eskimiş defterlerden elinize geçecek olan sadece hiçtir. İşin kötü tarafı belli bir süreden sonra bumerang etkisi yapıyor. Ve inanın pişmiş aşa su katıyorsunuz…
Mart 2019 seçimlerinin ardından neredeyse ikinci yılı doldurmak üzereyiz. 2009 seçimlerinde göreve gelen ve 10 yıl Belediye Başkanlığı yapan CHP’li Özcan Işıklar, son yerel seçimlerde görevini Cumhur İttifakı adayı MHP’li Volkan Yılmaz’a devretti. Aradan geçen zaman içerisinde birileri inatla geçmişe takılıp sürekli eski Belediye Başkanı Özcan Bey’in eskimiş, kenarda kalmış, kimisinden berat ettiği kimi halen yargıda devam eden konularını ısıtıp ısıtıp servis etmekte ısrar ediyor. Hayır, kimsenin bilmediği mevzular olsa anlayacağım ama zaten hepimizin malumunda olan bu konulardan kimseye ekmek çıkmaz. Ayrıca bu millet tercihini Volkan Bey’den yana kullanırken, bunlarında muhasebesini yaparak karar verdi.
Özcan Işıklar’ın elektrik mühendisi olan Gülnihal Özdilek’le yaşadığı tartışmayı bilmeyeniniz var mı? 2015 yılında belediyede gerçekleşmiş bu olayda Özdilek, Işıkların kolunu ısırmış, kendini korumaya çalışan Özcan Bey’in de refleks olarak verdiği karşılık sonrası olay yargıya taşınmıştı. Bu olay sonrası her iki tarafta ceza aldı. Konu kapandı…
Birde şu köfte olayı var. Sencer Işıklar, Özcan Bey’in büyük oğludur. Bir dönem ticarete atılarak Soyaslan Köfte ve Sucuk Evi’ne %50 ortak oldu. O dönemde 1300 TL civarında bir para belediye hesabından bu şirkete ödendi. Hatırladığım kadarıyla yıkım ekibinin gece mesaisinde köfte ekmek ve ayran olarak aldığı bu hizmet karşılında ödenmiş bir paraydı. Tabi iş yeri ortağı Başkan Bey’in oğlu Sencer olunca “kıyak” şeklinde yorumlar geldi. Hâlbuki ortaklık öncesinde de bu işyerinden yemek alınıyor, ortaklık sürecinde de alınmış ve bildiğim halende alınmaya devam ediliyor. Burada olan oğlu Sencer’e oldu. Çünkü babadan kendi döneminde ticarete atılmama yasağı geldi. Ortaklık bitti…
Benzin faturası olayı da aynı…
Bir benzin istasyonundan yakıt alınıyor. Takvim yaprağına 52 lt Euro Dizel şeklinde not düşülerek Serim Sencer Işıklar’ın ve Silivri Belediyesinin ismi yazılıyor. Silivri Belediyesinin de adının karıştığı bu olayda önce dönemin Kaymakamı Faruk Bekarlar, taraflardan yazılı bir savunma istemiş daha sonra olay yargıya intikal etmişti. Bildiğim kadarıyla müfettişlerin yaptığı inceleme sonrası belediye kasasından böyle bir akaryakıt ödemesinin yapılmadığı da anlaşıldı. Halen yargıda ve karar aşamasında olan dosyanın bugün yarın onaylanması bekleniyor. Tevafuktur o benzin istasyonunun sahibi de bugün ki mevcut Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’dır. Ve mahkemede şahit olarak “böyle bir para alışverişi olmamıştır” şeklinde ifade de verdi. Neredeyse 10 yıllık bu mevzuyu halen gündeme taşıyanlar Sayın Başkana da haksızlık ediyorlar.
Gelelim kumar meselesine… Bakın bu konuda elimize kimse su dökemez! Çünkü Özcan Işıklar’ı görev süresi içinde kumar meselesi yüzünden en çok eleştiren ben ve yayın grubumuzdur. Ya da kamuoyunda “Ermişler” diye tabir edilen tarafız. O dönem “özel hayat sana ne” diyenlere aynı cevabı vermiştim. Kamuya mal olmuş kişilerin özel hayatı olamaz! En azından görevde oldukları sürece… Bulgaristan da bir kumarhane önünde o dönem kendi meclis üyesi olan CHP’li Ünal Doğrul’un sosyal medya hesabından “Mal sahibi mülk sahibi nerde bunun son sahibi. Malum Zat acı kahveni içmeye geldik, yoktun! Günlerimi şaşırdık…” diyerek paylaşım yapmıştı.
Casino İmperial Hotel’in önünde Işıklar’ın şahsi aracını fotoğraflayarak servis eden Doğrul, bir yerde o dönem başkanla yaşadığı sancılı sürecin intikamını almak istemişti. Tabi bizlerde haberci olarak o dönem bu işin üzerine çok gitmiştik. Ama bende dahi birçok arkadaşımız o gün Işıklar’ın bazı muhtarlarla Bulgaristan da olduğunu biliyorduk. Sonra yine başka bir kumarhane içerisinde görüntülendiğine dair fotoğraflar servis edilen olayda Işıklar’ın o kişi olmadığı mahkemece ispatlandı. Hatta Silivri Adliyesine giden iki kişi “Onlar biziz, bunları kaldırın” diyerek fotoğrafı paylaşanlara suç duyurusunda bulundular. Anlayacağınız bu kapıdan da ekmek çıkmaz…
Bunları neden mi yazdım? Hal böyleyken ve fazlası ortadayken, Genel Merkez Işıklar’ı tekrar aday olarak gösterdi. Şimdi bir daha gösterilmesin diyerek her gün eski defterler açılıyor. İnanın Özcan Bey’i korumaya ya da aklamaya çalışmıyorum. Yukarıda örneklerini verdiğim konular benim ona yaptıklarımın yanında çok basit kalır. 10 yıl boyunca kendisine muhalefet eden bir gazeteci olarak belki de hiçbir meslektaşımızın yazmadığı yazıları yazdım. Pişman mıyım? Asla… Bakın şunu da net bir şekilde ifade etmeliyim. Asla etik değerlerin dışına çıkmadım. Elimde belge bilgi olmadan, olayları kişiselleştirerek konulara asla farklı yön vermedim. Dün yazdıklarımın arkasında olduğum gibi bugünde bu yazımın arkasındayım. Özcan Işıklar’a kişisel husumet besleyenlerin suni gündemlerle halen yıpratma politikalarını yanlış buluyorum. Eskimiş konularla CHP Genel Merkezi üzerinden yapılmaya çalışılan algıyı sadece ben mi anlıyorum? Tabi ki herkes çok iyi anlıyor. Ama tutmaz! Tutmadığı gibi sönmüş ateşi de alevlendirir…