İYİ Parti' de yaşanan kongre heyecanını uzaktan da olsa gözlemliyorum. Genel Başkan Meral Akşener' i nasıl TV ekranlarından takip ediyorsam; inanın Silivri ayağını da aynı şekilde takip etmeye çalışıyorum.
İYİ Parti’ nin Silivri' deki kuruluş sürecinde kısmen de olsa rolüm olmuştur. Şimdi o mevzulara giremeyeyim ama 2017 yılı Kasım ayında genel merkez, kurucu ilçe başkanı olarak o dönem Mustafa Altınkök’ ü görevlendirmişti. Bende Altınkök’ le birlikte ilçe binasının kiralanmasına kadar olan süreci yakından takip etmiştim. Sonrasına pek girmek istemiyorum; çünkü mevzu başka yerlere kayacak!
Neyse bir katakulli ile görevinden azledilen Altınkök’ ün yerine Ozan Ersaraç, kurucu ilçe başkanı olarak atandı. Ersaraç başkanlığında İYİ Parti’ nin Silivri nezdinde pek parlak bir dönemi olmadı. Zira parti tabanından uzak ve halktan kopuk bir yönetim anlayışıyla amacını gerçekleştiremedi. Hatta halk arasında dönemin Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ ın “parti binasının kirasına kadar ödüyor” şeklindeki söylemler hepimizin malumuydu. En sonunda; Ozan Ersaraç dönemi “darp” hadisesiyle patlak verdi. Neydi o darp hadisesi? Partisinin tek meclis üyesi olan Ümit Seçkin’ in İlçe Başkanı Ersaraç ile babası Alptekin Saraç tarafından “darp edildim” demesiyle başladı. Seçkin, darp raporu alarak jandarmaya gitmiş ve şikâyetçi olmuştu. Sonrasında eldeki tek meclis üyesi de partiden istifa ederek MHP saflarına katılmıştı. Bu olayın ardından Ersaraç, görevinden alındı. Yani ağlayanın malı gülene yaramadı…
Anlayacağınız Altınkök’ ü istemeyenler, referans oldukları isimden dolayı çuvalladılar. Gerçi gariptir, o referans olanlar da İYİ Parti’ de kalmadı. MHP’ye geçti. Kim olduklarını biliyorsunuz.
Neyse, asıl konumuza gelelim…
İYİ Parti’nin Silivri yapılanması sürecinde kurucu ilçe başkanlığı için iki güçlü isim vardı. Birincisini zaten yazdım. Kimdi o? Mustafa Altınkök…
Peki diğeri? Şimdi ki mevcut ilçe Başkanı Refik Bek…
Refik Bek, o dönem en şanslı isim olarak görünüyordu. Hatta Genel Başkan Meral Hanım’ la birlikte birçok ziyaretlere katılıyor, birlikte poz veriyordu. Bek’ in Silivri’ deki tanınırlık oranı, siyasi alt yapısı ve tecrübesi, gazetecilik gibi önemli bir meslek kimliği de onu ön plana çıkaran unsurdu. Ayrıca bu işi gerçekten istiyordu. O dönemi çok iyi hatırladığım için yazıyorum bunları. Yaptığı onca kulis, şehir şehir gezerek genel başkana destek vermesi; ona ilçe başkanı olması için yetmedi. Sonuç? Yanlış başlayan süreç yanlış devam etti…
Kim ne derse desin. Türkiye’ de siyasi trendi hiç düşmeyen ve sürekli çıkan tek parti İYİ Parti. En kötü stabil kalıyor. Buna Meral Hanım’ ın etkisi deyin, vatandaşın yeni arayışları deyin, kızan ya da küsenlerin tercihi deyin, kısacası ne derseniz deyin ama durum böyle. İnanın aynı durum yerelde de farklı değil. Silivri’ ye bakıldığında %13-14 bandında seyreden bir oy oranı gözüküyor. Peki, bu ne demek biliyor musunuz? Hem genel, hem de yerel seçimlerin kaderini belirleyecek denge demek. Bu dengenin sağlam bir zeminde durabilmesi ise doğru tercih, doğru karar, doğru hamlelerle mümkündür.
Şimdi İYİ Parti kongreye gidiyor…
İlk önce 30 Ekim Pazar günü delege seçimleri yapılacak. Yaklaşık 500 kişiden oluşacak olan delegeler, daha sonra ilçe başkanını seçecek. Şu ana kadar aday adaylığını açıklayan 4 isim var. Varol Karadeniz, Erdinç Tabak, Gökhan Ceylan ve mevcut İlçe Başkanı Refik Bek…
Günlerdir bu isimleri tartışıyor ve konuşuyor siyaset kulisleri. “Yel kayadan ne alır” diye konuşulan bir partiye 4 tane aday adayı çıkıyorsa biraz düşünmek lazım. Genelde yakalanan trend yerele de sirayet etmiş olacak ki; ateş harlandı bir türlü sönmüyor. AK Partili dostlarım, MHP’li dostlarım, CHP’li dostlarım hatta bazı iş insanları dostlarım bile bana sürekli soruyor: İlçe kongresini kim alır?
Onlara aynen şunu söylüyorum: İYİ Parti’ de bu kadar adayın çıkması partinin geldiği ivmeyle alakalı. Parti bana göre kurulduğunda yanlış başladı. Kazayla da olsa sonradan doğru bir tercih yaparak Refik Bek’ le devam etme kararı aldı. Refik abiyi ara ara bende eleştirir, hatta bazen kızarım. Ama bence başarılı bir ilçe başkanı… Neden mi? En önemlisi Silivri’ yi iyi tanıyor. Siyasi tecrübesi ve donanımı kusura bakılmasın ama diğer 3 adaydan daha önde. Olur, olmaz onu bilemem! Burada fikrimi söylüyorum. Ersaraç’ tan sonra partiye kattıkları ortada. Üye sayısında ciddi bir artışın olduğu yerde kimse “o koltukta boş oturuyor” dememeli.
Bakın! Tek bir meclis üyeniz var. Ona bile sahip çıkmayı becerememişsiniz… İstifa edip başka bir partiye gitmesine göz yummuşsunuz! Daha ne olsun? Ve ben o süreçlerde kimseyi taşın altına elini koyarken görmedim, duymadım. Parti itibarının yerlerde olduğu bir süreçte Refik Bek, risk almış ve bugün Silivri’ de partisinin siyasi arenada güçlü bir konuma gelmesini sağlamıştır. Diğer aday adayları için kötü demiyorum yanlış anlaşılmasın; ama bu parti ikinci bir yanlışı daha kaldırmaz. Dere geçerken de at değiştirilmez! Genel ve yerel seçimlerin arifesinde olduğumuz bu süreçte mevcudu güçlendirmek, mevcuda omuz vermek yapılacak en akıllıca iş olur. Ha dediğim gibi parti içi meseleleri beni ilgilendirmez ama ben gördüğüm tabloyu söylüyorum. Kısır döngülerde yürüyen bir siyasi atmosferimiz var. Yeni maceralar aramaya gerek var mı? O zaman doğru birdir…