Son günlerde en çok karşılaştığım soru:
“Rıfat ne zaman gidiyor?”
Rıfat’tan kasıtları AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu…
Neden gitsin hayırdır dediğimde; “Bu maya tutmadı, hamurundan da ekmek olmaz” gibi enteresan bir çıkışla karşı karşıya kalıyorum!
Şimdi bu konunun asıl muhatabı ben değilim. Gidip gitmeyeceği konusunda kararı başta arkadaşın kendisine sormanızı bizzat ben istirham edeceğim!
İki yılı dolmak üzere olan ilçe başkanlığı süresi içinde ben kendisini bir çok konuda takdir ettiğim gibi, ciddi eleştirilerimde oldu. Göreve atandığı günden beri “herkesin adamı” oldu da bir tek “AK Parti’nin” adamı olamadığını daha önceki yazımda da belirtmiştim!
Uzaktan hoş gelen davulun sesi, yakına geldiğinde nasıl rahatsız ediyor zannediyorum çok iyi anlamıştır. Bir kere şunu iyi anlamak lazım ki; AK Parti’de siyaset yapmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Her kademesinde görev alan partilinin, ciddi meşakkati oluyor. Eğer bu mücadelede tevazu ve hoşgörü kontrolünü iyi sağlayamasanız, zehirlenir ve kontrolden çıkarsınız! Maalesef teşkilatların da en büyük problemi de budur.
Devlet ve Hükümet’in tüm imkânlarını, şahsi çıkarları uğruna kullanmayı, hısım akrabaya öncelik tanınmak suretiyle 'kıyısından kenarından nasıl faydalandırırım' düşüncesi ve bir o kadar da dillere pelesenk olmuş olan ihale-iş takipçiliği konusu kamuoyunda artık geri atılamayacak kadar önem arz etmektedir. Konuyu çok dağıtma arzusunda değilim fakat Silivri’nin de genel itibari ile aynı dertlerden yakındığını iyi bilen birisiyim.
Her seçim dönemi aynı konuları ısıtıp ısıtıp tekrar yazmaktan ben şahsen bıktım usandım. Artık yeni bir çağ açmak zorunda olduğumuzu ne zaman anlayacaklar bilemiyorum ama bir kez daha tekrar etmekte fayda görüyorum ki; “Silivri top yekûn değişmelidir.”
Aldığı maaş kadar holiganlık yaparak, kendini partili diye addeden kimselerin olmadığı, 'temiz siyasetin portresini ben çizebilirim' diyebilenlerin ön planda olduğu, ağzından salyalar saçarak, en ufak eleştiri yapan biz basın mensuplarına bile “it, köpek” muamelesi yapmayan terbiyesiz ve ukala marabaların ilçe siyasetinin hiçbir alanında olamayacağı, olgun, seviyeli, dürüst, alçak gönüllü, istişare kültürünü benimsemiş, en önemlisi de; “adam gibi adamların” Silivri siyasetinin merkezine yerleştirilmesi gerekmektedir.
Referandum sürecinin ardından bakıyorum da kimse kendi bölgesindeki başarısızlığı konuşup tartışmıyor da; “genelde birinci çıktık, gerisinin koy g…” misali yine beyefendinin gölgesine sığıntı gibi sırtını yaslamış durumda!
Silivri’de aynı bu şekilde değil mi?
Seçim bitti, ortalık ölüm sessizliğine bürünmüş durumda... Gerçi ilçe başkanı geçen hiç sevmediği hatta nefret ettiği gazete ve sahibesine giderek bir iki kelam etmiş amma tabi yersen! Yazımın başında da bahsettiğim “Rıfat ne zaman gidecek?” sorusunu bizzat ona sorun ama benim şahsi kanaatim; gideceğini zaten kendisi de çok iyi biliyor!
Ben böyle bir tablonun kendisine de fayda sağlayacağını umut ediyorum. Hani motora fazla yüklenince boğuldu deriz ya? Bence kendisinin durumu da aynı bu şekildedir. Bu yaşta bu kadar sorumluluk zaten omzunu acıttı, bir de ağabeyinin FETÖ’den tutuklanması, tüm psikolojisini çökertti. Kafa bu kadar doluyken, kendisini ne işine ne de temsil ettiği sorumluluğa vermeye gücü yetmez! Tüm bunların yanında birde “intikam” hırsı içinde öylesine büyük bir volkanik patlamaya yol açmış ki; sıcaklığı önce kendisini yakacak haberi yok!
Benden yaş olarak da küçük, sevgili kardeşim Rıfat Kutlu’ya tavsiyem, üzerinden ilçe başkanlığı gömleğini çıkardığında çarşıda, pazarda yüzüne karşı selam vermeye hoş bir seda bırak, olur mu? Senden önce o koltuk nice isimlerle haşir neşir oldu. Bak kaç tanesi hatırda kalmayı becerebildi? O kin ve nefret tohumlarını bir akşam sessizce Kale Park’tan aşağıya bırak gitsin... Mevcut durumunun buralara gelmesi bir tek senin suçun değil. O bakımdan 2019’a kadar meclis üyeliği kimliğini koru ve hakkında ne hüküm verilirse, hayırlısı diyerek ona biat et!
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Mayıs’ta partisinin başına gelerek, yeniden genel başkanlık koltuğuna oturmasından sonraki süreci hep birlikte merak ediyoruz. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, en çok ümit edenlerden bir tanesiyim. Sayın Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı olduktan sonra partisindeki bir takım kadroların makam ve mevki işgali sona eriyor. Bunu iyi bilen o kadrolarında “eyvah eyvah” halleri kendini belli ediyor. Yani diyeceğim o ki; koltuğu olan herkes şu andan itibaren sallantıdadır. Hak tecelli edecek ve inşallah sıfır kilometre bir yapı tekrar göreve gelecektir.
***
Bu arada Ramazan sonrası yapılacak olan il ve ilçe kongreleri için araştırmalar sürüyor. Silivri içinde ilçe başkanlığı konusunda belki de anket şeklinde sayılabilecek isimler ortaya çıkmaya başladı. Emrah Maşalacı’nın çok istekli olduğunu bilmeyen yoktur. Yetgin Çavdar ve Hüseyin Turan’ın başını çektiği yeni ilçe başkanı arzusu içinde olanların yanında bir de Turan Göksu ve Tahir Sert’inde isimleri yerleştirildi. Hadi Hayırlısı…