Son yazdığım yazıdan sonra özellikle yakın çevremden birçok telefon aldım.
Diyorlar ki; Cumhur İttifakı, Millet İttifakı tamam da, Halk İttifakından neden bahsetmedin. Yani Selami Değirmenci’yi neden yazmadın… Evet, dün Selami Bey’den bahsetmedim ama bahsetmeyeceğim anlamını nereden çıkardılar onu çözemedim. CHP’de başlayan belediye başkan adaylığı sürecini şimdilerde DSP’de yürüten Sayın Değirmenci’nin sahadaki aktif çalışmalarını göremeyecek kadar aptal olabilir miyim? Silivri’nin sarı çocuğu olarak ilçeye 15 yıl hizmet etmiş, halen siyasette varlığını bu denli güçlü htiren kaç siyasetçi sayabilirsiniz? Bakın bu seçimlerin kaderini Selami Bey’in belirlediğini kabul etmeliyiz. Birilerinin bu durumu sıradanlaştırma çabasını anlıyorum ama bazen beklenmedik olayların ateşi herkesi yakar. Ummadık taşın baş yardığına defalarca şahit olmadık mı?
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi, seçmenin çokça kararsız olduğu bir sürecin içerisindeyiz. AK Parti’nin ve CHP’nin tabanında kopmalar var. Partiler arasında gerçekleştirilen ittifak oluşumlarını halen benimseyemeyen bir kesimin varlığını görmüyoruz. Kimse beni iki kutup arasına sıkıştıramaz şeklinde serzenişte bulunanların Silivri’de alternatif olarak gördüğü tek isim Selami Değirmenci’dir. Oyları bölüyor ya da böldürüp Cumhur İttifakı’na kazandırmak için çalışıyor yaklaşımlarını tamamen asılsız ve yakışıksız bulduğumu eklemek istiyorum. Oyların bölündüğünü söyleyenlerin şöyle dönüp partilerine ve parti tabanlarına göz atmalarını tavsiye ederim. Kimse kusura bakmasın ama AK Parti, MHP, CHP, İyi Parti, hatta HDP’nin bile bu seçimlerde tamamen dengesi bozuldu.
Kimi adaya bozuldu sersemledi.
Kimi meclise kızdı küstü gitti.
Kimi sırasını beğenmedi kenara çekildi.
Kimileri ortada olmayı seçti renk belli etmiyor.
Eee? Şimdi suç Değirmenci’de mi? Bölünen oylar seçim kaybettirecek kadar önemliyse toparlamak yerine alternatife kızmak niye? Adam ben seçim kazanacağım iddiasıyla yarışa katılmış ve çokta başarılı bir şekilde ilerliyor. At yarışı oynayanlar iyi bilir koşularda birinci favori, ikinci plase, üçüncü sürprizdir. Favori ve plaseyi geçelimde bu seçimlerin sürpriz ismi bellidir kardeşim. Bakın önceleri kimsenin ihtimal vermediği bir isim, son günlerde çeşitli spekülasyonlar ile yıpratılmaya çalışılıyor. Bu ara Selami Değirmenci adaylıktan çekilecek ve Özcan Işıklar ile sulh imzalayacak deniyor. Hatta 2009 seçimlerinden örnekler verilerek son hafta otobüsün üzerine çıkar ve el kaldırır bile deniyor. Böyle bir şeyin olmasına ihtimal vermiyorum ama eğer olursa Volkan Yılmaz 70’le seçim kazanır. Seçmen siz bizimle affedersiniz dalgamı geçiyorsunuz diyerek olduğu gibi Cumhur İttifakına yıkılır. O yüzden hayal kurmanın âlemi yok. Şu anda en kararlı seçmen kitlesine sahip Selami Bey’in bu saatten sonra ne parti değiştirmeye ne de adaylıktan çekilmeye ihtiyacı var. Göç yolda düzelir diyerek kararsız, küskün, kırgın, dargın, sandığa gitmeyi düşünmeyen kim varsa etrafında toplanıyor. İnanın sadece CHP’den değil, AK Parti, MHP, İyi Parti, DP, HDP dâhil her partiden seçmeni bulunuyor. Bakın gönüllülük esasının nasıl işlediğini o cenahta daha iyi göreceksiniz. İnanmışlık iliklerine kadar işlemiş olan sarı çocuk sevdalıları 31 Mart’a kadar durmadan çalışacağız diyor. Ben sırtlarında parti bayraklarını ve afişlerini taşıyarak kan ter içerisinde çalışma gayretinde olanları gördüm. Öyle parayla falan olacak işler değil gördüklerim. İnanmışlar kardeşim! Öyleyse inanmışlar topluluğundan korkun arkadaş!..
“Kazanmak için sahip olunması gereken bir nitelik vardır; o da amacın kesinliği, kişinin ne istediğini bilmesi ve ona sahip olmak için yanıp tutuşmasıdır.”