Saatler, günler, haftalar, aylar değil; tam yıllarca konuşup durduk.
Yok, şöyle olmalı! Yok, böyle olmalı…
Bu yapılır mı, şu yapılır mı? Yıkılır mı, yıkılmaz mı?
Temizlenir mi, temizlenmez mi?
Geçilir mi, geçilmez mi?
Sen mi yaparsın, ben mi?
Vay efendim; sen nasıl böyle yaparsın. Yok, efendim benden ve bizden daha mı iyi tarih biliyorsunuz…
Hadi canım sen ne anlarsın tarihten, emaneten, ecdattan, yadigârdan diye; tartışıp durmadık mı yıllarca... Soruyorum yalan mı?
Yetmedi!
Ah yapılsaydı da; köşesinde dursaydık.
Ah olaydı da; yürüyüp geçseydik.
Ah biteydi de; bakıp bakıp dalsaydık, demedik mi yıllarca?
Yani kısacası yıllarca hasretiyle yandığımız Tarihi 32 Gözlü Mimar Sinan Köprümüz ve Kısa Köprümüz, hayalini kurduğumuz günlerine kavuştu. Daha evvel bu köprüleri kullanmayanların nasıl bir çile çekildiğini bilmelerine imkân yok elbette ama eskiden kullananlar o çileyi bizzat yaşayanlardır. Yaklaşık 30 yıldır Silivri’de yaşayan bir kardeşiniz olarak benimde o tarihi köprülerde birçok anı var. O bakımdan bugün bitirilerek açılışı gerçekleştirilmesi ilçemiz adına büyük bir nimettir. Geçmişte yaşanan tartışmalar, kavga etmeler, siyasi cezalandırmalar artık bitti!
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, bu işin üzerine üzerine gitti. İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya’nın da dediği gibi: “yerinde durmayan bir belediye başkanı” yakıştırmasının meyvesini almış oldu. Şahsen ben iyi biliyorum ki; Sayın Yılmaz’ın ciddi bir bürokrasi trafiği oldu. Peşini bırakmadı ve gayretinin karşılığını tüm Silivri’ye bir hizmet daha kazandırarak göstermiş oldu. Valilik ve karayolları iki tarihi eserin restorasyonlarını yaptı.
Ulaştırma ve alt yapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu, TBMM Başkanvekili Celal Adan, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve bölge milletvekillerimiz ile birçok bürokratın katıldığı törenle Tarihi Mimar Sinan ve Kısa Köprümüz tüm ihtişamıyla yeniden halkın hizmetine açıldı.
Ayrıca şu detayı da yazmazsam çatlarım. Ecdat Mimar Sinan, o dönemin şartlarına rağmen 32 gözlü köprüyü iki yılda tamamlamış. Bugün torunları olan bizler, teknolojinin ve altyapının tüm nimetlerine rağmen neredeyse on yılı aşkın bir süredir sadece restore kısmını yani tamir tarafını yapabilmişiz. Valla elini ayağını öpmek lazım o ecdadın. Bürokrasi ve ayıplı siyasetin gözü kör olsun. Demek ki neymiş? İsteyince bitirile biliniyormuş. Yeter ki samimi bir gayret olsun…
Neyse, zor oldu ama oldu. Silivri’nin bu iki önemli eseri hak ettikleri görkeme yeniden kavuşarak ayağa kalktı. Bu güne kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İlçemize hayırlı uğurlu olsun. Bizlere düşen tarihimize elimizden geldiği kadar sahip çıkmaktır.
"Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın."
Şeyh Edebali