Cebinde bir kuruş bile yok ama müteahhit de olmak istiyor. Çünkü “müteahhit” kelimesinin bir havası var. Hele hele altında da birkaç günlük kiralanmış lüks cipi varsa! Değmeyin keyfine…
Artık herkese bir güven verebilir. Havada bin beş yüz, gazada gelmiş, görüşmelere hazır ama hala parasız…
Halen cebinde parası yok! Ama altında lüks cipi var yetmez mi? Artık arsa sahiplerine kat karşılığı teklif vermeye hazır. Bir arsa sahibine gidiyor, daha önce “PARALI” müteahhittin verdiği % 35 oranı parasız ya, % 40 çıkarıyor ve arsayı kat karşılığı yapmaya arsa sahibini ikna ediyor. Ediyor etmesine de, buraya gelene kadar halen cebinden iş için para çıkmadı. Yani bizim müteahhit halen parasız…
Şimdi ne olacak? Hemen üç boyutlu tasarım ve mini maket ile fiyatlarını belirliyor. Daha ortada inşaat falan da yok ha! Üç boyutlu dairenin de fiyatına reel rakamlarla 650 Bin TL yazıyor. Hemen çevresine de, “peşin alırsan, 500 Bin TL’ye satarım” diyor. Vatandaş kaçırır mı? Maketten gördüğü üç boyutlu eve 500 Bin TL ödüyor.
Sonuç? Artık müteahhit paralı…
Cebine parayı koyan bir kaç gün öncesinin “Parasız müteahhidi” şimdi oldu “Paralı müteahhit”
Yalnız hakkını yemeyelim, adam parayı tekrar inşaata yatırıyor. Beş dairelik inşaattan iki daire de müteahhitte kaldı. Sonra vur gitsin!
Benim müteahhittim artık harbi müteahhit oldu. İnşaatı da estek köstek, bitirmeye yakın hale getirdi. Ve ikinci daireyi de 800 Bin TL’ye sattı mı? Sattı! Oh mis… Bu ticarete de parasız başlayan benim müteahhittim, en az 150 – 200 bilemedin 250 Bin TL’yi de cebine koydu.
Yani başından sonuna konunun özeti şu ki; beş kuruş sermaye koymadan, hiç risk almadan adam hem para kazandı hem de unvan. O adam artık ilde, ilçede, mahallede bildiğin müteahhit oldu. Bizim müteahhit!
Güzel alıntı ne güzel özetliyor değil mi çevremizdeki durumu?
Geçmişte bizzat kendim, üç boyutlu maketlerden ev satarak vatandaşı dolandırıp kaçan müteahhitlerin haberlerini yaptım. Hemen yanı başımız Esenyurt’ta gökdelenlerin bir biri ile yarıştığı o ucubelerden; ev sahibi olacağız diyerek para bağlayan binlerce vatandaş, mağdur oldu. Yaşanan o mağduriyetlerden halen sonuç alınamamış ve hukuki süreçleri devam edenler var. Allah, hepsinin yardımcıları olsun.
Peki, böyle müteahhitler halen var mı? Var maalesef…
O yüzden toplumda, müteahhitlere karşı değişik bir bakış var. Hele iş “güven” kısmına gelindiğinde ince eler, sık dokurlar. Neden? Çünkü yaşanmışlıklar var. Her ne kadar ince elese bile umut güzel şey, insan kaptırabiliyor kendini!
Silivri olarak bu konuda biraz şanslıyız. Çünkü bugüne kadar öyle dolandırıp kaçanı duymadım. Ama yarım bırakıp giden, battım diyen, ya da çeşitli sebepler göstererek başladığı işi tamamlayamayanlar oldu.
Silivrililerin artık bu konuda tecrübeli olduğunu düşünüyorum. Ama ben yine de uyarmak istiyorum!..
"Şu dönemde gördükleri her inşaattan daire alırken dikkat etsinler! Birileri ortalıkta kurnazlık yapıp insanları kandırma ve dolandırma yolunu tercih edebilirler!"
Dedim ya; Silivri’de öyle dolandırıcı diyeceğimiz müteahhit yok ama sonradan görme mütehhitler arada çıkıyor. Bu saydıklarımdan bir haber, gösteriş meraklısı, esnaflıktan uzak, tamamen kendi dünyalarında başka bir hayat yaşayan müteahhitler var. "Bastım parayı aldım şu arsayı, bastım parayı kapattım şu kadar dönümü, kestim çekleri ortak oldum şu parsele" vs…
Bazılarının parası bile KENDİNE AİT DEĞİL. Eloğlundan gelen parayla, ARAPLARDAN bir sebeple aldıkları parayla itibar kazanmaya çalışırlar. Emanet veya yatırım amaçlı veren de zannediyor ki param işliyor. Nerden bilsin gönderdiği paralar nere gidiyor…
Neyse, kimsenin parasının bekçisi değiliz. Diyeceğim bu tarz müteahhitlerin Silivri’deki varlığı biliniyor. Çünkü burası Silivri…
O bakımdan attığın her adımı dikkatli atacaksın! Konuştuklarına dikkat edeceksin! Hele boş boğazlık hiç yapmayacaksın!
"Ben işimi şöyle götürürüm, ben işimi şöyle hallettim, benim arkamda, sağımda solumda şu var" demeyeceksin! Duyulur kardeşim duyulur.
"Ankara’da işi bunla çözdük, İBB’de şunla hallettik, Silivri’de sırtım yere gelmez" şeklinde konuşmalar, gün gelir ayağına dolaşır.
Silivri’de siyasilerin, bürokratların adını kullanarak inşaat yapan bu tipler, bir sıkıntıları varmış da hiçbir şey olmazmış algısı oluşturmuyorlar mı?
Bu kişi ve kişileri takip ediyorum. Korkuyorum insanlarımızın saf duygularıyla oynayıp kandıracaklar diye. İnşallah olmaz!