Artık son düzlüğe girmiş bulunuyoruz. İttifaklar döneminin en çetrefilli sürecini her türlü yaşayarak görüyoruz. 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri bu bakımdan tarihi bir önem arz ediyor. Aslında son 20 yılda her seçim önemliydi ama bu sefer inanın başka bir havası var. Çünkü kazanan Türkiye'nin yüzücüncü yılını zaferle kutlayacağı gibi ikinci yüzyılı başlangıcında da adını tarihe yazdırarak not edilecek kitaplarda.
Evet, şu anda YSK'nın resmi verilerine göre 4 Cumhurbaşkanı adayımız var. Mevcut başkanımız ve yeniden aday olan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan... Bu isimler Türkiye'nin yüzüncü yılında ülkemizi yönetmeye talip olanlar. Ve her birinin seçmene çeşitli vaatleri, sözleri var. İkna noktasında baştan söylemek gerekirse kimsenin işi kolay değil. Öyle şişirme anketlerle kamuoyunu manipüle ederek; sosyal medyadan seçime, seçmene istikamet çizenler günün sonunda hezimetin dibini yaşayacak. Allah'tan Cumhurbaşkanlığı için aday adayı olan isimlerin hepsini çok iyi tanıyor seçmen. Bu da vatandaşın işini kolaylaştırıyor. Sandığa giderken kararını vermiş olarak gidecek! O bakımdan Cumhurbaşkanı olarak vatandaşın kafasında isim bence yer etmiş durumda. Sadece tam anlamıyla sahaya çıkacakları gün bekleniyor. Buraya kadar tamamız.
Peki, parlamento?
TBMM'de temsil edilecek partilerin durumu ne sizce? İşte burada öyle bir karmaşa var ki; "iki ucu..." Neyse anladınız siz onu!
İttifaklar dedik. Her ne kadar partilerin çoğu seçime kendi logo ve listesiyle gitse de çarpık birlikteliğin bazı olumsuzlukları ile yüzleşecekler.
Cumhur İttifakında HÜDAPAR rahatsızlığı, Millet İttifakında HDP rahatsızlığı tabanda soru işaretleriyle beraber kararsızlar tablosunu genişletiyor. Kafasında Cumhurbaşkanını belirlemiş seçmen iş milletvekili seçimine geldiğinde o kısmı pas geçme seçeneğini cebinde tutuyor. Bunun için partilerin listeleri önemli bir mevzu. Kamuoyunda tanınan, sevilen, ticareti, özel hayatı, sosyal yaşantısı vs. sağlıklı olamayan isimler listelere konulursa vay o partinin haline. Bakın bu konuda çok ciddiyim! Sosyal medyadan seçimi kazanacağını sananlar bu söylediklerimi yabana atmasın. Sonra "ADAM KAZANDI" dersiniz...
*****
Bu arada listelerde tanınmış kişiler, kamuoyunda karşılığı olan isimler demişken bir "hayırlı olsun" temennim olacak. Başkent İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı dostum, ağabeyim sevgili Uğur Vergili, milletvekili aday adayı oldu. Öncelikle adaylık mevzusunda bana haber atlattığı için hesaba ekstra olarak yazdım :)
Sonrasında çok sevindiğimi ifade etmeliyim. Uğur ağabeyle tanışıklığımız öyle uzun bir zamana dayanmıyor. Gerçi bazı insanları tanımak için de öyle uzun zamana ihtiyaç da yok. Bir kere Samsunlu hemşehrilim. Ata toprağımın hamurunda yoğrulmuş babayiğit bir adam! Ben ona genelde 'adam' diye seslenirim. Bir yerde yiğidin hakkını yiğide teslim ederim. Genç, atılgan, cesur ve dürüst bir iş insanı. Parayı sadece kazananlardan değil, veren el olmayı da bilenlerden. Ayrıca bir huyu daha var; acayip tevazu sahibi... O varlığın içinde tepeden bakmayan, insan ayırmayan, her işini kendi gören birisi. İstanbul başta olmak üzere birçok yerde koca koca inşaatlar, konutlar yapıyor. Binlerce insana ekmek kapısı olmuş.
Dedim ya; adam gibi adamdır vesselam. Uğur abi son dakika kararıyla İstanbul 1. Bölgeden Milletvekili aday adayı oldu. Demokrat Parti listesinden siyasete atılıyor. İş hayatında yakaladığı başarıyı şimdi siyasete taşıma gayretine düştü. Bu kafadaki adamların genelde siyasi tavırları biraz gizli saklıdır. Risk almayı pek sevmezler. Çünkü konumları gereği herkesle iyi geçinmek durumundadırlar. Bu konuda da tarafını açıkça belli ederek dik duruşunu göstermiş oldu. Allah, yar ve yardımcısı olsun. Ben çok siyasi tanıdım. Halende birçoğuyla oturur kalkarım. Kimiyle çeşitli noktalarda birlikteliğimiz de oluyor. Diyeceğim; Siyaset ateşten bir gömlek. Giymesini bilmeyeni yakar kavurur. Şöyle geriye baktığımda siyasetin adama ne kattığına değil, adamın siyasete ne kattıklarına bakarım. O bakımdan Demokrat Parti, hakkını teslim ederse Uğur Vergilinin ekmeğini yer. Siyasette güzel bir insan kazanmış olur. Zaten sermayesi de o değil mi? Tekraren hakkında hayırlı uğurlu olsun ağabeyim…
İnşallah TBMM'de yemin törenini izlemek nasip olur.