İstanbul için ikinci seçimleri de geride bıraktık. Herkes vatanını en çok sevdiğini iddia ediyor. Benim iddiam da vatanını en çok seven ve en çok hizmet eden kişinin kazanması yönündeydi. Yani Binali Yıldırım’ın tecrübeli olması, yeni hizmetleri yapacağına yönelik inandırıcılık taşıyordu. Oyumu da O’na verdim.
Ben de bir seçmenim ve gereğini yaptım. Süreç içerisinde teşkilatların tutumunu çok tartıştık. Her yer de konuştuk... Metal yorgunluğunun önemli bir değişiklik oluşturduğunu günlerce anlattık. Finalde şöyle bir durum ortaya çıktı: “Değişiklik doğru, kişiler yanlış.”
Sevgili dostlar, az önce söylediğim gibi herkes vatanını sevdiğini iddia ederek üzerine bir vazife alıyor.
Demokrasiye inanıyorsak, sebeplerine ve sonuçlarına katlanmak zorundayız. Hep demiyor muyuz “karar milletin” diye. Alın işte size bize karar!
Bu sonuçlar herkese bir mesaj olmalı, vatanı sevdiğini iddia edenler, bu iddiasının üzerine yoğunlaşmalı ve özeleştiri ile küllerinden yeniden doğmalı.
Bir yerlerde hata olur da, İstanbul’un 28 ilçesinde hatta 39’unda hata olur mu?
İşte milletin penceresinden bakmak gerekiyormuş bazı şeylere.
Neyse, hepimiz bu şehirde yaşıyoruz ve birbirimize saygı göstermek zorundayız. Bu siyasetten ve demokrasiden öğreneceğimiz çok şey varmış.
***
Değerli okuyucularım,
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın seçim performansına baktığımızda 31 Mart seçimleriyle 23 Haziran seçimleri arasındaki farkı görebiliyorsunuz.
31 Mart öncesinde çalıştığından daha fazla emek vermesine rağmen Cumhur İttifakı’nın oyları düşüyorsa, sebepleri farklı alanlarda aramak lazım. Bu şekilde düşünmekten korkmayalım ve “Evet, genel politika ve genel ekonomiden kaynaklandı” deme cesaretini gösterelim.
“Evet, Ekrem İmamoğlu fazla parlatıldı, fazla mağdur edildi” deme dürüstlüğünü gösterelim.
Volkan Yılmaz’ın yerinde olmak en zoru.
50 yılda MHP’nin rekorunu kırıyorsunuz…
Tarihe geçiyorsunuz…
Sıfırdan yola çıkıyorsunuz ve başarıyorsunuz…
HDP, CHP çevrelerinden destek alıyorsunuz…
Herkesi kucaklayan bir belediye başkanı görüntüsünü harfiyen uygularken; birden Cumhur İttifakı adayı ve Binali Yıldırım’a oy istiyorsunuz.
“Size oy verenleri pişman etmeyin başkan!” diyenlerin tepkilerini görmüştüm.
İşte bu tepkilere rağmen…
İftar sofralarının son 3-4 programında Binali Yıldırım’a destek çağrısı yapmasına rağmen…
Gelecek tepkileri bile bile…
Sokaklarda, sosyal medyada, her ortamda Binali Yıldırım için oy istemesine rağmen…
Önceki seçimlerden bu seçim farklı çıkıyorsa kabahati bir kişiye yüklemek doğru değil.
Volkan Yılmaz elinden geleni yaptı.
***
MHP ve AK Parti teşkilatları da gayretlerini ortaya koydu. Hepimizi çok iyi biliyoruz ki, Sayın Yıldırım İstanbul'da seçimi kazansaydı bile Silivri'de durum değişmeyecekti. Belki yüzde 62 ile değilde daha az bir oranla yine İmamoğlu ipi göğüsleyen aday olacaktı. Eğer birileri bu hezimeti üzerine alınacaksa yani özeleştiri yapacaklarsa buyursun yapsınlar ama onlar çekirdek kadrolar değil. En tepeden en aşağıya bakmak lazım.
Eğer teşkilatlar suçlanacaksa tüm teşkilatların kabahatidir…