Silivri Belediyesi’nin 19 Mayıs’a özel tertiplediği sahil iftarı, katılım olarak bugüne kadar gördüklerim arasında en yoğun olanıydı. Bunu neye bağlamak lazım derseniz?
Havanın iyi olması?
19 Mayıs’ın etkisi?
Menüyü merak edenler?
Volkan Yılmaz?
Kesinlikle söylemeliyim, Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın etkisi çok hissedildi...
Düşünün ki, programa 5 kez Dünya şampiyonu olmuş AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu gibi popüler bir isim gelmiş olmasına rağmen, Volkan Bey’e halkın teveccühü net bir şekilde görüldü. Dost meclislerimizde sık sık konusunu açtığımız bir durum tespiti var; “Başkan beyin halk nazarında ciddi karşılığı oluştu.”
İftar programı sonrasında abartmıyorum binlerce vatandaşla sıkılmadan fotoğraf çekilmesi buna yeterli bir sebeptir. Özellikle çocuk, genç ve bayanlardan oluşan sevgi seline sabırla karşılık vermesine inanın şaşıyorum. Bazıları bu durumu “cicim ayı” olarak değerlendirse de ben, geçin o işleri diyorum.
Beklentilerin hayli fazla olduğu süreci yumuşak bir geçiş dönemine çeviren Volkan Başkan’ın bundan sonrada aynı hassasiyeti devam ettireceği kanaatindeyim. Evet, eleştiriler yok mu? Elbette olacak! Olmalı da zaten. Ama siyaset sabırla örülen ateşten bir gömlektir. Giymesini bilirsen ne seni ne başkasını yakmaz. Aynı şekilde bu tavırlar karşılıklıdır da… Nüfusu 200 Bine yaklaşmış kocaman bir ilçenin belediye başkanından önce ben şeklinde beklenti içerisine girmiş olanların art niyet taşıdığını da düşünüyorum. Seçim sloganı olan “Bir şey değişecek, her şey değişecek” sözlerini hatırlatma yaparak “Bir şey değişti ama başkada değişen bir şey yok” şeklinde serzenişte bulunmanın kimseye faydası yok. Elinde sihirli bir değneği olmadığına göre azıcık zaman verilirse taşların yerine tamamen oturacağını göreceğiz. Tekrar etmek gerekirse sabır sabır sabır…
***
MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın’a yönelik bazı linç girişimlerine ne desem diye düşündüm. Sonra dedim ki, kendi susuyor bana ne oluyor yahu… Ama şu kadarını söylemeliyim ona haksızlık ediyorlar. Bakın Zafer Başkan benim çocukluk arkadaşımdır. Mesela bir örnek vereyim de konuyu açayım biraz. Sevgili başkanla sabahtan akşama kadar nefessiz top oynadığımız günlerde de böyleydi. Heyecanlı, ses tonu hep yüksek, etrafa bağırıp çağıran, alttan almayı pek bilmeyen klasik mahalle delikanlısıydı. Eli ayağı hiç durmaz, sürekli atar gider halinde bir ruh hali vardı. Samimiyetle söylüyorum kimseye de zararı olmazdı. Peki, biz neydik? Vallahi ondan daha da beterdik. Şimdi hepimiz büyüdük o siyasetçi oldu ben ve bazı arkadaşlarımız gazeteci… Değişen ne? İnanın değişen hiçbir şey yok. Onu en çok eleştirenlerin onu en iyi tanıyanlar olması garibime gidiyor sadece. Evet, muhteşem bir siyasetçi olmadığını kendi de kabul ediyordur. Eksikleri olduğunu, siyasetin kabul etmediği kimi durumları kendinde muhakkak görüyordur. Ama onu hunharca eleştirenler kendilerine bir sorsun biz çok mu mükemmeliz? Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz Zafer Yalçın, 50 yıllık MHP’nin İstanbul’da ilk defa seçim kazanmış ilçe başkanı unvanına sahip olduğunu unutmayalım. Kazandı da sadece o mu kazandırdı diyebilirsiniz, bu yine de başarının üzerini örten sonuç değil ne yazık ki… En zor zamanlarda partisinin kapısını açık tutmayı başarmış, iyi kötü partisini her ortamda temsil etmiş, siyasi alanda bu zamana kadar varlık gösterebilme gayretinde olmuş birisine acımasızlık yapmak şık değil. Dedim ya en iyi tanıyanlar bunu yaparsa tanımayanlar ne yapmaz. O bakımdan eksik ve noksanlarını yüzüne bizzat söyleyelim ama insafsızlık etmeyelim. Çünkü Zafer bizim Zafer arkadaşlar.