Evet, hafta başında hepimizin iliklerimize kadar hissettiği yoğun kar yağışı halen gündemini koruyor. Meselenin özü oldukça soğuk lakin siyasetin ateşinden nasibi öyle aldı ki; bırakın buz tutan İstanbul sokaklarını kutuplardaki buzulları bile eritmeye yeter. İnanın bu konuda eşimiz benzerimiz yok!
Nedir o?
Kar yağınca hep aynı tantana, aynı tartışma, aynı tepkiler…
Önce yetkili kurumlardan başlayalım. Kurumlar arası çatışmadan bıktık usandık be kardeşim! Bu durumun kime faydası var? Tamam, rekabet güzeldir. Rekabet her zaman vatandaşa yaramıştır ama mağduriyetin tavan yaptığı bir ortamda, “Sen yaptın ben yaptım. Senin yolun benim yolum. Ana arter ara sokak” Bu nedir ya! Neyi paylaşamıyorsunuz? Kimse kıvırmasın arkadaş herkes işini yapacak! Bunun için varsınız. Millet size bugünler için rey veriyor. Ayrıca burada herkesin bir özeleştiri yapması gerekiyor. Neden? "Sorun mu çözeceğiz sorun mu olacağız” diye…
Yetkili makamlar, neden kendilerinin birinci sorumluluğunun vatandaşa hizmet etme mecburiyeti olduğunu unuturlar ki. Hayır, merak ediyorum ya…
Bakıyorsun haberlerde manşet üstüne manşet! Başlık üstüne başlık… Yapmayın Allah aşkına! İstanbul hepimizin değil mi? Herkes aynı şehirde yaşamıyor mu? Evet, ortada çok büyük bir tedbirsizlik var! Evet, ortada çok büyük bir sorumsuzluk var! Evet, ortada kocaman bir boş vermişlik var! Peki, ne yapılacak? İnsanlar kaderine mi terk edilecek?
Senin yolun benim yolum rezil bir ayrıştırma!
Kar yağmış, hamileler yolda kalmış, araçların yakıtı bitmiş donuyorlar, çocuklar, yaşlılar, hastalar imdat çığlıkları atarken bu kadar sorumsuzluk olamaz. Yanlış anlamayın şu veyahut bu diyerek belli bir isime ya da bir kuruma söylemiyorum bunları. Top yekûn hepimizden sorumlu kim varsa hepsinedir sitemim. Ha şu da var. Tek suçlu yetkililer değil. Sorumsuzca trafiğe çıkan, zinciriydi kış lastiğiydi vs. kendi tedbirini almayarak bu sorunun parçası olanlarda var. Bütün yükü bir yere atarak işin içinden sıyrılamayız.
İstanbul’un merkezinde oluşan trafik kaosu ve kar esareti, kuzey yollarına kadar yayıldı. Çözüm bulunamaz hale geldi. Olan yine bizlere yani vatandaşa oldu. İnşallah “bir musibet bin nasihatten iyidir” sözü tekrar kulağımıza küpe olmuştur. Umarım baştan aşağıya herkes üzerine düşeni almıştır.
Demek günler öncesinden uyarmanın bir karşılığı yokmuş! Günler öncesinden bilmenin de bir anlamı yokmuş!
Neyse ki Allah’tan Silivri'de öyle büyük bir çile çekmedik. Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ve Kaymakam Tolga Toğan, Afet Koordinasyon Merkezinden anlık yayınlar yaptı. Hatta sokağa çıktılar ve mücadeleye katıldılar.
Sosyal medya paylaşımlarından anlaşıldığı gibi sabahlara kadar görevlerinin başında oldular. Millete hizmet etmenin sorumluluğu da bu olsa gerek. Gece gündüz sabahlara kadar hizmet edenlerden Allah gani gani razı olsun. Allah, Devletimize zeval vermesin.
Bu arada şunu da belirteyim. İBB ve Karayollarının da Silivri karnesi 10 üzerinden 10