Geçtiğimiz gün Silivri Gümüşyaka’da bulunan TÜRAM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin mezuniyet töreni vardı. 2017 Yılında açılışı gerçekleştirilen okulun ilk mezunları diplomalarını aldı. TÜRAM’ın ilk mezunu olma şansını yakalayan 48 öğrenci, geleceğin tarım ve ziraat mühendisleri olarak belki de Türk tarımına, ilçe tarımına katkıda bulunacaklar. Türkiye’de başka bir örneği var mı bilemiyorum ama tarıma dayalı belediye bünyesinde kurulan ilk özel okul olma özelliğini taşıyor. Bu ayrıcalık Silivri adına, Silivri Belediyesi adına büyük bir kıvanç arz ediyor. Şöyle ki; Dünya, her alanda zor bir sınavdan geçiyor. Son birkaç senede eminim petrolden, gazdan, altından, silahtan vs. para uğruna yapılan tüm ticaret bir tarafa dursun ‘tarım’ en büyük ekonomi kaynağı haline geldi. Mesela?
Aklınıza gelen en zengin insanlar bile binlerce hatta milyonlarca metrekarelik ekilebilir araziler satın alıyor. Hemen burnumuzun dibinde Edirne ve Kırklareli’nde Bill Gates 22 Bin dönüm arazi satın aldı. Türkiye’de toplam 56 Bin dönüm ekilebilir arazisi olan bu para babası, neden ülkemizden bu kadar arazi satın alıyor? Ulusal ekonomilerin çöküntüye doğru yürüdüğü bir süreçte hiç çökmeyecek ekonomik değerin toprak olduğunu iyi biliyor da ondan. Taşımızın toprağımızın altın olduğunu iyi bilen bu para babaları, topraklarımızı resmen parselliyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Canlı canlı dolarları görünce en verimli topraklarımızı bu açgözlü simsarlara resmen peşkeş çekiyoruz. Sonra kendi topraklarımızda yetişen ürünleri onlardan paşa paşa satın almak zorunda kalıyoruz. Hem de GDO’lu bir şekilde…
İşte TÜRAM’ın önemi burada devreye giriyor. Kuruluş amacı Türk tarımına katkı sunmak, katkıda bulunacak nesiller yetişmek olan bu eğitim yuvasından 48 kardeşimiz mezun oldu. Allah bahtlarını açık etsin. Rabbim ideallerini gerçekleştirebilecekleri işler nasip etsin. Bu topraklar hepimize yetecek kadar bereketlidir. Umarım sizlerde bunun farkında olarak memleketinize hizmet edersiniz. Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi: "Milli ekonominin temeli tarımdır." İnşallah milli ekonomimize katkıda bulunacak çalışmalara imza atarsınız…
***
Tabi yukarıda okulun misyonu hakkında kelam ettik de, konuşulması gereken başka bir konu daha var. Bu eğitim yuvasının(TÜRAM) mimarı eski Belediye Başkanı Özcan Işıklar… İnanın bende ilk açıldığı dönemlerde TÜRAM ve TÜRAM Lisesi hakkında çokça eleştiriler yaptım. Sonrasında da bu eleştirilerim devam etti. Bunun çeşitli sebepleri tabi ki var. O kısımlarla eski defterleri açmak istemiyorum ama “iş bilenin kılıç kuşananın” demek, şimdilik yeterli olacaktır. Şöyle ki mevcut Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz’ında eski Belediye Başkanımız Özcan Işıklar’ın da ortak bir özelliği var. Her ikisi de tarıma çok önem veriyor. O yüzden tarım politikalarını siyasi politikalarının önünde tuttular ve tutuyorlar. Sayın Yılmaz, göreve geldiği günden beri toplamda 2.500 dönüm arazide tarımsal üretim gerçekleştirdi. 400 ton arpayı 2000 çiftçiye ücretsiz dağıttı. Arpa, buğday, Ayçiçek, mısır ekerek elde ettiği tüm ürünleri vatandaşa bedava dağıtarak ilçe tarımına büyük katkıda bulundu. Çiftçilere verdiği ücretsiz destekleri saymakla bitiremem. Tüm bunları yapmak da öyle kolay iş değil. Çok büyük iş...
Bu işin birde ekonomik boyutu var ki dudak uçuklatıyor. 2,5 Milyon TL’lik desteği bedelsiz hibe etmek her yiğidin hakkı da değildir. Velhasıl TÜRAM Lisesindeki mezuniyet töreninde Özcan Başkanı da görünce ben çok şaşırdım. Şaşkınlığım iki isimin birbirine methiyeler sıralamasıyla artarak devam etti. Sonra sıcak havanında etkisinden kurtulunca dedim ki; gerçekten ne kadar güzel oldu. Nezaket göstererek okulun kurulmasında büyük çabası olan ve açılışını gerçekleştiren eski başkan Özcan Işıklar’ı davet etme fikri çok isabetli olmuş. İlk mezunları görme, onlara hediyeler verme, diplomalarını teslim etme ve hatıra fotoğrafında olabilme şansını tanıdığı için Başkan Volkan Yılmaz’ı canı gönülden tebrik ederim. Hakkını teslim etmek gerekiyor. Daha evvelde eski Belediye Başkanlarımızdan Hüseyin Turan’ın ismini İBB kürsüsünden zikretmiş; Müjdat Gürsu tesislerinin olduğu alandan çöplerin temizlenmesi ve o alanın spora ayrılması hususundaki gayretini hatırlatarak Turan’ın hakkını teslim etmişti. Yiğidin hakkını yiğide vermişti. Keza defalarca Selami Değirmenci’nin de ismini çeşitli ortamlarda kullanarak teşekkür ettiğine şahit oldum. Bu isimler kendi partilerinden bile görmedikleri nezaketi mevcut belediye başkanından görüyor. Eminim onlarda mutlu oluyordur.
İnanın görmek istediğimiz siyasi nezaket, edep ve ahlak tamda bu kardeşim! Kavga, kavga nereye kadar? Sen öyleydin ben böyleyim! Sen yapmadın, ben yaptım! Sen şöylesin böylesin vurun abalıya! Vallahi bıktık!
Törenden sonra sosyal medya hesabından paylaşım yapan Özcan Işıklar’ın siyasetten arınmış tamamen duygusal bir yazısını okudum. E şimdi bu karşılıklı nezaket kokan havaya kim kötü olmuş diyebilir ki? Diyenler fitnecidir kardeşim!
Peki, burada kaybeden var mı? Vallahi kaybeden yok! Emin olun her iki isimde kazandı. İnşallah bu sükûnet ortamı böyle devam eder ve Silivri siyaseti Türk siyasetine örnek olur.