Özcan Işıklar’ın bilgilendirme toplantısına bendeniz de katıldım. Maşallah bir festival edası ile hazırlanmış, mükemmel ses sitemi, dev ekrandan içeride olamayanlar için canlı yayın, bayraklar, sloganlar, görsel bir şov ile daha giriş kapısında etkisi altına alıyordu insanı… Bende o tesir altına girmedim dersem yalan söylemiş olurum. Silivri Fuaye Salonu ağzına kadar çakılı ki sormayın!
Sadece bunlarla da yetinmeyen Işıklar; CHP’li Milletvekilleri Zeynel Emre, Erdin Bircan, Tanju Özcan, Mahmut Tanal, eski milletvekili Sıdıka Aydoğan, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Meclis Üyeleri, Esnaf Odası Başkanı Nuray Koçer, Şoförler Odası Başkanı Recep Akıncı, Sanayi Sitesi Başkanı Ercan Çalışkan, İşadamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş, Güreş Ağası Çetin Ceylan, Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, Gaziler Derneği, Muhtarlar, Belediye personeli ve CHP ilçe mensuplarından oluşan görkemli bir program tertiplemiş. Peki, bu kadar geniş kapsamlı bir katılımı hangi amaçla oraya topladı Işıklar? Neydi bu telaşın sebebi? Anlatayım efendim…
***
FETÖ/PDY'nin darbe girişimini destekleyen Değirmenköy Mahallesi Muhtarı Şenol Köroğlu, 15 Temmuz'da sosyal medyada darbe destekçisi paylaşımlarda bulunduğu ve darbe girişiminde sokağa çıkan halka hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkemenin serbest bıraktığı Köroğlu’nu da iki gün sonra Silivri Kaymakamı Faruk Bekarlar görevden aldı. Bu olay 7 Ağustos Pazar günü Sabah ve Takvim gazetelerinde haber konusu olmuş, detaylarına da girilince konu bir dağ misali Özcan Işıklar’ın karşısına çıkıvermişti. Ulusal basına yansıyan bu konunun öncesinde asıl kıyamet geçtiğimiz pazartesi günü Işıklar’ın tüm muhtarları makamında toplayarak “Sen benim muhtarımsın” isimli filmi vizyona koyması ile koptu. Hızını alamayan başkan beyin; "Belediyedeki FETÖ'cüleri bildirin diye her gün yazı geliyor. Size de soran olursa bildirmeyin" sözleri Silivri Fenerköy Mahallesi Muhtarı Muharrem Eren’in tepki göstermesine neden oldu. Silivri Kaymakamı tarafından görevden alınan Muhtar için alınma sebebinin Muharrem Eren olduğunu iddia eden başkan Işıklar; “Şenol muhtarın atılmasında senin de parmağın var” diyerek el kol sallaması ortamı geren en büyük vuruş olmuş anlaşılan. Zaten bilenler iyi bilir ki Özcan Işıklar ve Muharrem Eren’in yıldızı bir türlü barışmadı. Özcan Bey muhtarı, muhtarda Özcan Bey’i sevmez… Toplantı esnasında konuşmasının bir bölümünde Işıklar; köy tüzel kişiliği mahalle olarak Silivri Belediyesi’ne bağlanan 13 köy yerine “12 köy” bile dedi. Yani Fenerköy’ü bile mahalleden saymıyor. Mahkemelikler!
Özcan Başkan mahkemeye veriyor, muhtar beraat ediyor. Özcan başkan yine mahkemeye veriyor muhtar yine beraat ediyor. Özcan başkan usanmadan bıkmadan şikayet ediyor hem de yüzlerce kez ardından heyet raporu geliyor muhtar tertemiz… Kem küm etmeyelim, işin aslı biraz siyasi bunu kabul edelim mi? Muharrem Eren’in AK Parti’ye olan yakınlığı, CHP’li Özcan Işıklar’a biat etmemesi onu delirtiyor. Hep söylüyorum bir şeye kafayı taktığı zaman onunla yatar onunla kalkar. Elde edemediği herhangi bir şey için akla hayale gelmeyen fikirler yürütür ve onu uygulamak için tüm imkanları kullanır. Durumdan vazife çıkarmasını, inanılmaz bir biçimde başarabilen kabiliyeti var bizim başkanın. İşte bunlardan bir tanesi de görevden alınan muhtara sahip çıkarak, aklı sıra siyasi bir hamle yapmak istedi. “Sen benim muhtarımsın” derken, senin olmayanın da “Cumhurbaşkanı, Cumhura yapılan darbe, Cumhurunu korumak için sokaklara dökülen milyonlarca vatan sevdalısının” olduğunu da kabul etmiş olmuyor musun? Çünkü O zatı muhteremin görevden alınma sebebi tüm bu saydıklarıma, darbeye destek vermesi, hakaret etmesi değil mi? Bu ilçenin mülkü idari amiri olan Kaymakam’ın kendisine bağlı olan bir muhtarı görevden almasını tınlamayarak hakkında verilen kararı yok sayarcasına makamında yaptığın toplantıya neden o isimi dahil edersin ki? Tutuklanan darbeci yüzbaşının ailesine “yardım” mevzusundan bahsetmek bile istemiyorum! Yara çok derin, bunun hesabını veremezsin başkan! Sen adalet diye, hukuk diye bas bas bağıracaksın bir de utanmadan pişkince; “Belediyedeki FETÖ'cüleri bildirin diye her gün yazı geliyor. Size de soran olursa bildirmeyin” diyerek şu anda Devlet’i ele geçirmek için fırsat kollayan kalleş, kansız, şeref yoksunu teröristleri görseniz, duysanız, bilseniz bile söylemeyin diyeceksin! O zaman cebinde 1 dolar olan bütün şerefsizler sana gelebilir mi? Ben buradan açıkça çağrıda bulunayım senin yerine… Yine söylüyorum Başkan! Bu yara çok derindir. Acısı da çok büyüktür. Milletin yarasını kaşıma başkan! Sonra boşu boşuna bir sürü milletvekili, belediye başkanı, partilin vs. hepsini ağustos sıcağında meşgul etme! Herkesin işi gücü var. Gereksiz bir bilgilendirme için bu kadar milleti meşgul ettin de eline ne geçti? Sen şimdi masum olduğunu mu düşünüyorsun? Vallahi Güreş Ağası Çetin Ceylan olmasa o toplantıdan geriye kocaman bir acziyet ortaya çıkacaktı söyleyeyim. Yat kalk ağaya dua et başkan! Ve iki de bir kullandığın bir tabir var ya; “Ulusal basın ve sosyal medya üzerinden bana iftira atıyorlar” Sana o iftirayı atanlar kimler? Hangi konudan dolayı sana bu söylediklerini yapıyorlar anlatır mısın? Sanki kamuoyunda oluşan konular vahiy ile iniyor bu millete! Sen sütten çıkma ak kaşık, katran karası bizleriz öyle mi? Kendin ediyor kendin buluyorsun başkan.