Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın yardımcısı iken istifa edip, CHP’den belediye başkanlığına aday adayı olan yani patronuna sözde bayrak açan Bora Balcıoğlu, Hürhaber Gazetesi ile tam sayfa söyleşi yapmış. Gazetenin sahibi Sevginar Sali sormuş, Bora kardeşimde içtenlikle cevap vermiş.
Söyleşiyi baştan aşağı okudum ve içinde bir tek hizmete dair söz bulamadım. Aynen Özcan Işıklar gibi sevgi, muhabbet, dostluk, gönül falan filan laflar...
Diğer bir konuda Özcan Işıklar’ı hiç eleştirmemiş hatta demiş ki; “Ben başkanımı severim, bende çok hakkı var ve benim bu günlere gelmemde emeği var...” öyleyse niye karşısına aday çıktın kardeşim?
Böyle düşünüyorsan sen resmen Özcan Işıklar’a ihanet etmişsin.
Bugün ona ihanet eden yarın, öbür gün bize de eder.
Ve diyorsun ki; “Ya kaderime razı olup kendimden vazgeçecektim ya da bana büyük bir teveccüh gösteren kitleler, yenilik ve heyecan beklentisi içindeki insanlar için hedef büyütecektim. Kendime güveniyorum. Bir değişim isteniyorsa biz de bu süreçte üzerimize düşeni yaparız dedim ve aday adaylığı kararımı verdim.”
Demek ki bir değişim isteyen var. Değiştirilmek istenenler içinde siz niye yoksunuz. Halbuki Özcan Işıklar başkanlığındaki belediyede siz hepiniz bir ekipsiniz. Başarıda, başarısızlıkta hepinizi ilgilendiren bir konu.
Bence sen de takiye yapıyorsun muhterem kardeşim. Halktan yana tavır aldıysan, halka on yıl neden hizmet edemediğinizi açıkla.
“Halk beni istiyor demek” halkı aptal yerine koymaktır. Senin deyiminle, halk değişim istediğine göre değişmesi gereken kadro içinde sen de varsın.
Ha şunu söylersen inandırıcı olurdu; “Biz proje üretiyoruz, başkan engel oluyor” deseydin bak o zaman sana hak verir, hatta desteklerdim.
Bırakın bu kayıkçı kavgalarını... Ta başından beri savunduğum ve iddia ettiğim gibi; Bora Balcıoğlu bir Özcan Işıklar projesi.
“Beni belki aday yapmazlar bizden birisi olsun” denmiş gibi bir proje işte.
Tabi bu benim şahsi düşüncem.
Sevginar Sali soruyor, Bora Balcıoğlu cevap veriyor; “Özelde konuştuğumuz şeyler var, bu tarz durumlara dikkat ederim, bunları açıklamam doğru olmaz. Gelecek dönem ile ilgili konuşmalarımızda, değerlendirmelerimde bana çizilen rolün kişiliğime hiç uygun olmayacağını, meclis üyesi ya da başkan yardımcılığı beklentisi yerine başka bir hedefe yürümek istediğimi, kalbimin bu yönde attığını ve insanların beni o konuda canı gönülden desteklediğini göz önünde bulundurarak bir karar verdim.”
Ne diyeyim ki Allah hakkınızda hayırlısını versin. Bu halkın Özcan Işıkları’ı niye istemediğini anlatırsan, daha samimi olursun sevgili kardeşim.
Şimdi çıkmışsın, 'ben Özcan Işıklar karşısına adayım' diyorsun. Ben buna nasıl inanayım ah güzel kardeşim. Söyleşi aynen şöyle devam ediyor;
“Başkan Bey'i seviyorum. Hiçbir kırgınlığım, küskünlüğüm yok. Her zaman söylüyorum üzerimde emeği var. Allah kendisinden razı olsun. Ağzımdan bugüne kadar kendisiyle ilgili hiçbir kötü söz çıkmamıştır, çıkmaz da, kimseyi de meclisimde hakkında konuşturmam. Ben de kendisini hiçbir zaman zor durumda bırakacak bir hareket içinde ne görevim süresince ne de aday adaylığımda bulunmadım. Aksine zarar görmemesi için her zaman korumaya çalıştım. Kendisine hiçbir zaman ihanet etmedim, sadece daha iyisini yapmak için adayım. Başkan kendisi söylüyordu zaten, 'Siz beni ittirmediğiniz sürece ben gitmem."
Sende bu kadar emeği olan adamı, bu kadar gönülden bağlı olduğun adamı satmışsın güzel kardeşim. Belki bilmeden yaptın ama sen Özcan Işıklar’a resmen ihanet içindesin şu anda! Tabi iddiam gibi danışıklı dövüş değilse...
***
Bir başka önemsediğim bir soruyu da Sevginar Sali sormuş; “Ankara'dan ışık almadan aday adaylığı kararı vermemiştir” değerlendirmelerini nasıl karşılıyorsunuz? Ankara temaslarınız hakkında da bilgi verir misiniz?
Bora Balcıoğlu bu soruya da şu şekilde yanıt vermiş; "İsteyen değil de istenen olmak çok önemli. Gözlem sürecinin ardından istenen kişi olmak çok kıymetli bir şey. Bana verilen görevleri boşa çıkartmadım, emanet edilen sorumlulukları layığı ile yerine getirdim, etki çevremi bu denli genişlettiğimin ben bile farkında değildim. Bana kimse 'Git aday ol' demedi ama söylenenlerden ben böyle bir mesaj aldım. Tek gittim, gerekli görüşmelerimi yaptım Genel Merkez nezdinde. Bu süreçte çok şeffaf davranmadığımı kabul ediyorum ama şimdilik böyle gerekiyor. Zaten önemli olan da sonrası… Bu aşamada tek başıma hareket etmeyi daha doğru buluyorum. Ocak 15'ten sonra da adaylıklar açıklanır zaten. Ben kendimden umutluyum…”
Ben de isterim ki sen olasın ama ah güzel kardeşim yine ve üstüne basa basa iddia ediyorum, bu bir kayıkçı kavgası. Bunun sonunda yine birlikte olacaksınız vesselam.
***
Sevginar Sali yine sormuş, "Silivri'nin en acil çözüm bekleyen sorunu nedir?"
Bora Balcıoğlu’da cevap vermiş; “Otopark en acilleri içerisinde yer alıyor. Bundan kaynaklanan trafik sıkışıklığı oluyor. Gençlere yönelik sosyal etkinlikler ve işsizlik (işsizlik aslında Türkiye'nin sorunu). Kadınlarımızı dinlediğimizde çevre ve deniz kirliliği dikkat çekiyor. Bir de planlar ile ilgili 'imar sorunları.' Bunları devlet kurumları ile iyi ilişkiler kurup, ivedilikle çözüme kavuşturabiliriz..."
İşte buyurun, on senedir Silivri’yi sanki ben yönetiyorum.
Çok önemli gördüğün bu sorunları, Başkanım Özcan Işıklar’a sundun da sana “hayır olmaz yapamayız mı” dedi.
Kısacası benim tanıdığım, sevdiğim Bora Balcıoğlu’na yakışmayan bir hareket oldu ama bu saatten sonra yapacak bir şey yok.
Allah hayırlı etsin, başarılar dilerim.