Son günlerde; CHP’liler sayesinde Silivri’de gündem haline gelen Silivrili iş insanı Hikmet Çıplak’ı işyerinde ziyaret ettim.
Hikmet Bey, yaklaşık 200 kişiye istihdam sağlayan bir sanayici...
Ürettiklerinin yüzde doksanını hatta yüzde yüzünü yurt dışına ihracat ederek ülkemize dövüz kazandıran, bunun yanında fabrikasının merkezi Silivri’de olan, vergisini Türkiye Cumhuriyeti vergi dairelerine veren bir vatansever!
Hatta yaptığı dizi dizi hayırların neredeyse hepsini gizleyecek kadarda imanlı, inançlı ve Milliyetçi bir Türk vatandaşı...
*
CHP’lilerin ima ettiği gibi menfaatçi değil, rantçı hiç değil aksine, düşküne müşküle el uzatmayı şiar edinmiş mütevazi bir hayat tarzı olan ‘fakir babası’ bir ağabey!
Neyse; mevzuya geleyim ve konuya şuradan başlayayım.
Silivri’nin MHP’li Belediye Başkanı Volkan Yılmaz göreve geldiği gün Silivrinin ve Silivrililerin menfaatlerini koruma amacıyla bir takım radikal kararlar almaya başladı. Bu kararların en başında belediyede ‘Tasarruf tedbirleri’ oldu ve ilk icraatıda çöp toplama işini taşerondan alıp, belediyenin kendi imkanları ile toplanması ile tasarruf uygulamaları başladı. Bu uygulama ile Silivri Belediyesi ayda yaklaşık bir buçuk milyon kâra geçti işte bu bile muhalefeti yani CHP’yi çıldırtmaya yetti.
*
Silivri’de CHP’liler gerçekten çıldırıyor çünkü hiç bir şey umdukları gibi olmuyor ve belediye tam kadro tıkır tıkır işliyor kendi dönemlerinin on senede yapamadıklarını yeni yönetim yani MHP’li Volkan Yılmaz’ın başı çektiği ekip sekiz ayda yaptı hatta daha fazlasını yaptı. Belediyede kadro aynı ekip aynı ama yapılanlar aynı değil işte CHP’li Meclis üyelerini çıldırtan bir diğer konuda bu!
“Aynı ekiple biz on senede niye hiç bir halt yapamadık” diye kara kara düşünüyorlar ve işin içinden çıkamadıkça sinirleri geriliyor meclis toplantılarında sinir patlaması yaşıyorlar!
*
Gülmeyin; ben ciddiyim! Son on seneyi sadece Türam da Türam diyerek geçiren CHP’liler Silivri’ye bir şeyler yapıldıkça Silivri ellerinden kayıp gidiyor paniği yaşıyorlar ve inanın uykuları kaçıyor!
*
Birde belediyeye bağışlanan araçların “Neye karşılık” şüphesi varya arkadaşların psikolojisini bozdu çünkü kendi dönemlerinde hiç bir şey karşılıksız yapılmadı!
Şimdi şurada arşivlere bir girsem ‘Zimmet çekleri’ ile ağır cezada yargılanıp mahkum olan kimdi? Diye sorsam siyasetten elini ayağını çekmiş ağabeyimize ayıp olacak. Bakın Özcan Işıklar’a hiç değinmiyorum yani diyorum ki açtırmayın kutuyu!