Seçimlere 53 gün kaldı, aday adayları heyecan içinde parti teşkilatların da müracaatlarını yaptılar ve aday olabilmeyi bekliyorlar.
Heyecan güzel, katılım güzel.
Dün itibarı ile AK Parti'ye adaylık için müracaatların sayısı 3 bin 500 kişiyi geçti.
MHP’de 2 bin kişiyi geçti.
CHP’de müracaatlar başlamadı.
Görünürde, yani tahminime göre; AK Parti’de 5 bin, MHP’de ise 3 bin 500 kişi aday olmak için yarışacaklar.
Geçmiş yıllardaki seçimleri baz aldığımız da CHP’ye yaklaşık 3 bin kişi müracaat yapar.
Her parti de milletvekili aday sayısı 600 kişi olacağına göre kalan “Binler” bir sonraki seçimleri bekleyecekler.
Şimdiden hayırlı olsun. Demokrasi bir şenlik rejimidir. Hoşgörü içinde, saygı içinde centilmence mücadele ettiğiniz zaman, her seçim bayram havasında geçer.
600 kişilik listeye giremeyenler, bir sonraki seçimleri bekleyecekler ve 24 Haziran seçimlerinde partileri için canla başla çalışacaklar!
Bundan benim zerre şüphem yok.
***
Şüphem yokta her zaman söylediğim gibi teşkilatlar olmasa partiler daha çok alacaklar!
Bizim millet, bende dahil genel başkanların performansına göre oy kullanıyoruz.
Yaklaşık 60 milyon seçmen var ve bende dahil hiç birimiz partilerin tüzüğünü okumayız, partilerin vaatlerini anlatan kitapçıkları okumayız. Liderler konuşur, dinleriz ve ona göre oy vereceğimiz partiyi benimseriz ya da milyonlarca seçmen benim gibi sadece gelenekten gelen kalıplaşmış düşüncelerle gönlümüzdeki partimize oyumuzu veririz.
Bizim seçmen daima ideolojik düşünür.
Seçimlerin seyrini değiştirenler ise aklı fikri gel git olanlardır!
Kellesini verir katı bir CHP’li, başka partiye oyunu vermez. Canını malını feda eder ama bir MHP’li yani bir Ülkücü başka partiye oy vermez.
Yoldan çevir bir kişiye sor “Ben ülkücüyüm” der ama oyunu MHP’ye vermez! Niye?
Çünkü gel git akıllıdır, yani tam ülkücü değildir.
Çünkü ülkücü MHP’den başka partiye oy vermez.
Yaklaşık 60 milyon seçmenin, yine yaklaşık 50 milyonu sabit fikirlidir.
Neyse konumuz teşkilatlardı zaten.
***
İstanbul’da 39 ilçe, birde il teşkilatı var yani 40 teşkilat. 40 teşkilatın aşağı yukarı hepsi yenilendi, bir kaç istisnai durumlar hariç!
Onlarca teşkilat yetkilisi ile zaman zaman bire bir sohbet ettiğim oluyor ve hepsinin de büyük bir sıkıntısı var. Mesela yenilenen AK Parti ilçe teşkilatları; Cumhurbaşkanının direk talimatı ile ilçe başkanlığına atanmış onlarca yeni ilçe başkanları, makam koltuğuna oturur oturmaz huyları değişiyor ve küçük dağları ben yarattım der gibi burunlar hava da...
Görüştüğüm onlarca kişinin ortak düşüncesi, bu ilçe başkanları ile bir yere varamayız oluyor.
Diyorlar ki; “Yeni ilçe başkanı ve yeni yönetim kuruluna 'hayırlı olsun' ziyaretine gelen STK temsilcilerini parti bina girişinde görevli sekreter ve ilçe başkanı karşılıyor. Bazen yönetimden kimse olmuyor çünkü kimseye haber verilmiyor. Genel merkez talimatı ile direk geldikleri için çok havaya girdiler.”
Bana göre doğru bir öz eleştiri olduğu için bu konuyu yarın detaylı işleyeceğim.
Şimdilik hoş çakalın...