Dün; AK Parti’nin Genel Merkez düzeyinde görevler almış, üst düzey bir dostumla yarım saate yakın telefonda sohbet ettim.
O’nun da içi kan ağlıyor! Bazı şeyleri O’da hazmedemiyor. İstanbul İl Başkanından tutunda, seçim sürecinden O da dertli!
***
Söz il başkanından, adaylardan açılınca, benimde çenem düştü!
İstanbul’a il başkanı atandığı gün, “İstanbul seçimleri kaybetti’ dedim. Ben böyle deyince dosttum; “Sadece il başkanı değil, İstanbul’da çok şeyler yanlış yapıldı” dedi.
“Başkanım; İl Başkanı atandığı gün, ben köşe yazdım ve o yazımda dedim ki; Avcılar’da bile hiç bir başarısı yokken, hangi akıl önerdi de, Sayın Cumhurbaşkanı Bayram Şenocak’ı atadı?” dedim.
“Bu saatten sonra bunları tartışmak değil, önemli olan eksiklikleri gidermek” dedi ve İstanbul’da yeni bir yapılanmanın işaretini de vermiş oldu.
***
Şimdi yazacağım şeyler benim tespitim değil. Sokağın, partililerin dillendirdiği iddialar ama maalesef ben de sokağa ve partililere katılıyorum.
İstanbul’da aday yanlıştı!
45 yaşındaki CHP adayının karşısına, yaşı 70’i geçmiş adam, sırf “devlet adamı” diye aday gösterildi. AK Parti Adayı Binali Yıldırım on adım atana kadar, CHP Adayı Ekrem İmamoğlu tüm İstanbul’u bir baştan diğer başa dolaştı.
Binali Bey üç kelime edene, kadar imam hatip mevzunu Ekrem İmamoğlu meydanları gümbür gümbür coşturdu.
Yani demek ki, yarış başa baş başlamadı ve başa baş bitmedi.
Şahsen benim başkan olarak görmek istediğim en son kişi Ekrem İmamoğlu’dur ama adam şimdilik kazanmış görünüyor. Bu saatten sonra bunun kararını da YSK verecek.
Asıl benim üzerinde durmak istediğim AK Partililer, seçim sürecini adam gibi götüremedi. İstanbul’da her şey baştan sona yanlıştı.
Küçükçekmece’de nasıl oldu bilmiyorum ama benim başarılı diye gördüğüm Temel Karadeniz ile kaybetti.
Avcılar’da ilk defa bir fırsat yakalandı ama onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar çünkü AK Parti teşkilatı doktoru benimsemedi. Teşkilat adayı bağrına basmadığı için bence çalışmadı, seçime asılmadı, sonuç ortada kocaman bir kayıp.
Beylikdüzü’nde aday doğruydu ama zamanlama yanlıştı. Sekiz dokuz ay, kısa bir süre ilçe başkanlığı yapan Mustafa Necati Işık, Beylikdüzü’ünde halka kendisini tanıtamadan aday gösterildi. Sayın Işık tecrübesizdi ve Beylikdüzü’nü tanımıyordu ve sonuç hüsran...
Esenyurt’ta aday yanlıştı ve gördük ki yerel halk kendinden olmayana oy vermiyor.
Büyükçekmece’de, Mevlüt Uysal gibi kibirli, kasıntı bir adamı emrivaki aday gösterirseniz sonucuna razı olacaksınız...
Buyurun Çatalca’ya bakın “Solun kalesi” dediğimiz yeri Mesut Üner ve teşkilatı söke söke aldı.
Silivri’de AK Parti seçmeni biraz fire verse de çoğunluk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldırdığı eli havada bırakmadı, Cumhur İttifakının Adayı MHP’li Volkan Yılmaz’ın seçilmesine çok büyük katkı sundu.
Yukarıda fire verdi dedim çünkü Silivri AK Parti’nin 9 aday adayı vardı. 9’uda “Ben kesin adayım” diyordu. Silivri Cumhur İttifakına bırakılıp, MHP’li Volkan Yılmaz aday gösterilince hali ile ciddi kırılmalar oldu. Silivri’de seçim alındıysa burada en büyük pay, Silivri AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu ve ekibinindir.
Uzatmaya gerek yok, YSK bugün yarın ya da en geç hafta içinde kararını açıklarsa, bu tartışmalar bir şekilde biter ve herkes işine gücüne bakar.
Yan yatmanın çamura batmanın hiç kimseye faydası yok. YSK seçimi iptal ederse, siz de aynı adaylarla, aynı teşkilatlarla seçime girerseniz bugünkü sonuç değişmeyecek, hatta kayıplarınız daha da artacak.
Kısacası seçimi kaybeden sizsiniz, bu seçimin kazananı yok.
Şimdi kalkmışsınız “İstanbul’da sandık kurulu başkanlarıyla ilgili soruşturmada 43 şüphelinin FETÖ ile irtibatı tespit edildi. Bu daha işin başlangıcı. 35 gündür her zeminde bu gerçeği boşuna haykırmıyoruz. Sandığın içine FETÖ nün Kirli eli bulaştı” diyorsunuz!
Bunlar olurken siz neredeydiniz?
Geçin bunları...