Doktor sırası bekliyoruz…
Doktorun kapısında insanlar…
Ellerinde tahlil sonuçları, röntgen veya tomografi filmleri...
Aslında hepimizin derdi aynı yani hastayız!
Kimimiz ciğerden, kimimiz böbrekten, kimimizde bağırsak vs...
Ama sonuçta hastayız ve doktora gelmişiz.
Sıramızın gelmesini bekliyoruz, sıramız gelince sonuçları doktorumuza göstereceğiz...
***
Dediğim gibi sonuçta hepimiz hastayız ve derdimize derman arıyoruz.
Sonuçlar nasıl çıkacak, doktorumuz ne diyecek, hepimiz heyecanlıyız, meraklıyız hatta tedirginiz bile...
Sıra numarası yok, son gelen, kendinden önce geleni takip ediyor yani benden önce gelen doktorun yanına giriyor ve onun işi bitince, ben giriyorum!
Randevulu hastaların ekranda adı yazıyor ama benim gibi çat kapı gidenler ve kontrolleri gelenler sıra beklemek zorunda!
***
Hastanelerde zaman zaman sıra kavgalarına şahit oldum ama bugünkü çok daha farklıydı bir hasta başka bir hastaya; “Allah belanı versin” dedi.
Bunu kendisinden önce doktorun odasına giren hastaya dedi.
Bela okuyan hastaya sordum, ‘siz daha önceden bir birinizi tanıyor musunuz?’
“Yok nerden tanıyacağım canı cehenneme” dedi.
Yine beddua etti!
‘Ya bacım sizin aranızda kan ya da namus davası mı var, nedir bu kadar kin, hırs, öfke?’ dedim.
“Sen de sus be” dedi ve bir azarda ben işittim.
“Ben haksızlığa gelemem” diyor.
***
Haksızlık karşısında susmasın amma belada neyin nesi! “Allah belanı versin” dediğinde diğer hastaların keyfi kaçtı, kimse hiç bir şey söyleyemedi çünkü kadın çirkef ve çok saldırgan!
Ben uyarayım dedim beni de azarladı “Sus be sende” dedi ve sustum!
***
Yalan dünya burası, bir de bu dünyanın gerçeği var ve o dünyaya ahiret deniyor. Allah kimin belasını verir bilemem ama Allah hepimize bin bir türlü dertler vermiş ve “derman” için doktor kapısındayız.
Hastanenin koridorları tıklım tıklım dolu. Kimse buraya keyif için gelmiyor, gelenlerin yarısı hasta ise yarısı da hasta yakını yani herkesin gelme amacı belli.
Şimdi birisi çıksa ve mesela; “Allah sizin belanızı, zaten vermiş” dese, çok çirkin değil mi?
Elbette çirkin!
İşte bu hanım kardeşimiz, kendisinin derdini unutmuş olacak ki bir başka hasta için beddua edebiliyor.
***
Üç günlük dünya için gereksiz yere kalp kırmak, birbirimizi üzmek ve birbirimizin en küçük hatasına tahammül edememek...
İnsanoğlunun tek sorunu bu işte!
Tahammülsüzlük ve sonunda bela okumak!
Kim bilir belki de Allah bize bunun için sürekli bela veriyor!
İmtihan ediyor imtihan…