Arıyorlar ve diyorlar ki; “Vokan Yılmaz’ı öve öve bitirmiyorsun. Bu arkadaşın hiç mi eksiği yok, eleştirecek hiç bir yanı yok mu?”
Olmaz mı? Say say bitmez!
Mesela; eleştiriye şuradan başlayayım.
31 Mart 2019 pazar günü sandıklar açılır açılmaz ilk talimatı, “Başkan Özcan Işıklar dahil kapıdaki güvenlikçi bile belediyeyi terk etsin” demeliydi!
Seçim sonuçları belli olur olmaz, Ülkü Ocaklı gençlere ricada bulunmalıydı! “Gençler belediye binasına gidin, binayı kuşatın, bina etrafında kuş uçmasın...”
Pazar seçim bitti, sonuçlar belli oldu ya, pazartesiyi bile beklemeden başkanlık makamına oturmalıydı ve şöyle güzel bi keyif kahvesi içmeliydi! İnanıyorum ki birçokları bunun böyle olacağına inanıyordu! Şaka demiyorum gerçekten buna inananlar bile vardı! Ekmeğiyle oynamadı kimsenin. Koşacağım, koşmak isteyeni ve benimle koşanın partisine dinine memleketine bakmayacağım dedi. Şu gönüle ne sığmaz ki?
*
Neyse eleştirmeye devam edeyim.
Mazbatayı alır almaz önce Başkan yardımcılarını atamalıydı. İki AK Partili, iki MHP’li bir tanede BBP’li...
Cumhur İttifakının içinde Büyük Birlik Partisi de vardı.
Sonra bu Başkan yardımcıları kendi kadrolarını oluşturmalıydı. Yani belediye de geçmiş dönem çalışanların tümünün işine son verilmeliydi ve belediye personeli baştan aşağı AK Partili, MHP’li ve BBP’lilerden oluşmalıydı!
Ha; şu kadarı belki yapılabilirdi, geçmiş dönemde çalışanlar içinde AK Parti’ye, MHP’ye ve BBP’ye gönül vermiş belli başlı birkaç kişi işinin başında kalabilirdi! Bunlar dışında ne kadar CHP’li varsa solcu varsa sosyalist komünist varsa kapı dışarı edilmeliydi!
Yine söylüyorum, şaka yapmıyorum ve bunun böyle olacağına inananlar vardı. Çünkü seçim çalışmalarında bunları çok duyduk.
“Eğer belediye MHP’ye geçerse ortalık siyah elbiseli kişilerle dolacak” deniyordu!
*
Bunu bekleyenler hayal kırıklığı içinde beni Volkan Yılmaz yalakalığı ile suçluyorlar! Gerçi suçladıkları böyle olsun hiç gocunmuyorum ve Silivri’nin MHP’li Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ı eleştirmeye devam ediyorum!
*
Ya güzel kardeşim seçimi kazandın beş yıl, makam, koltuk mevki yetki garanti! Artık Silivri Belediye Başkanı sensin yani seçimin hemen ertesi günü al çoluk çocuğunu git tatile! Gez toz. Deniz bulduğun yerde denize gir, deniz soğuksa lüks oteller ve her otelin kapalı yüzme havuzları var, zaten sporcusun uzun kolların uzun bacaklarınla yüz, başkanlığın tadını çıkar!
*
Sen ne yaptın? Seçim sonuçları belli olur olmaz indin sahaya ve başladın Silivri’nin eksik gedik yerlerini tespit etmeye...
3 ve 5 yaşlarındaki çocuklarına bile zaman ayıramadığın için eşini ve çocuklarını Silivri sahilinde gezdirdin.
Yolda büyük gördün elini öptün. Başkan dediğin kibirli olur. Çok olmasa bile az olur, eski başkandan hiç mi ders almadın! Çocuklarla çocuk oldun ve onlarla top oynadın. Hiç yakışır mı bir başkana çoluk çocukla top oynamak!
Sayın Başkanım Volkan Yılmaz! Nedir bu esnaf sevdan? Her gün kapı kapı esnaf geziyorsun maliye memuru gibi sana mı düştü esnafın halini hatırını sormak! Hiç mi eşin dostun arkadaşın yok. Git İstanbul Boğazında balık ye, hatta iki dublede rakı iç!
Sen ne yapıyorsun? Yaklaşık 200 bin nüfuslu Silivri’de her eve girme gayreti içindesin. Kimine aş, kimine iş derdine düştün. Ya kardeşim sana mı düştü Silivrilinin derdi tasası gitsene Bulgaristan’a Yunanistan’a...
Eskiler hep öyle yaparlardı ve Silivrili el üstünde tutardı!
Masa kuruyorsun, eski başkanın tabiri ile “Silivri’nin eski fosil siyasetçilerini” bu masa etrafına topluyorsun ve bu yaşını başını almış kişilerden fikir alıyorsun. Eski Başkan gibi selamı sabahı kesmeliydin! O masa akıl fikir danışma, istişare masası değil, kumar masası olmalıydı. Çünkü Silivrili çok sever ‘kumarbaz’ adamı!
Ama sen ne yaptın geçmiş dönemdeki arkadaşın “Siyasi fosiller” dediği (Haşa bana göre değiller) eski belediye başkanlarını bir masa etrafına toplayıp “Silivri ve Silivrililer için ne yapabiliriz sevgili başkanlarım” dedin. Onları ve fikirlerini önemsedin.
*
Bak Sevgili Volkan Başkanım, Silivrili alışık değil böyle şeylere yadırganırsın! Millet konuşmaya başladı zaten “Bu adam hangi dünyadan gelmiş” diye sorgulamaya!
*
Bazıları seni övüyoruz diye bize kızıyor. Aslında biz olup biteni yazıyoruz yani doğruları yazıyoruz ama arkadaşlar yukarıdaki yazdıklarımı görmek istiyor benden ve tamda onların istediği yazıları okumak istiyorlar!
*
Daha çok taze olduğu için söyleyim, CHP Silivri ilçe başkanı hanımefendi bile eleştirecek bir konu bulamadığı için, seni 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama ilanlarınla ve Atatürk üzerinden eleştirmeye kalktı. Onu da beceremedi ve sonra “Uyarılarımız üzerine” diyerek hatasını düzeltmeye çalıştı. CHP ilçe başkanı Suna Göçengil hanımın ilk beyanatını okuduğumda gülümsedim ve içimden dedim ki; ‘Ya Allah aşkına şu CHP’de hiç mi aklı başında adam yok? Şu hanım kardeşime birisi deseydi ya; ‘Atatürk üzerinden eleştireceğin en son kişiler MHP’liler ve Ülkücüler’ diye! Kadıncağız ne kadar çok zor durumda kaldı ve işi zar zor kurtarmaya çalıştı!
*
Neyse ben eleştiriye devam edeyim.
Sayın kıymetli Volkan Yılmaz Başkanım, “Silivri’de beş sene sonrayı düşünen namerttir” dedin ve çok ayıp ettin. Bana göre en büyük hatan çok çalışmak ve eski Başkana çok ayıp ediyorsun. Çünkü onun oluşturduğu ve o günkü mantıkla alışkanlık haline getirdiği düzeni, sil baştan değiştirmeye çalışıyorsun!
Bilmem anlatabildim mi?
Hayırlı haftalar sevgili okurlarım.