Hakim taraf, savcı taraf, gazeteci taraf, polis taraf, MİT taraf, asker taraf, doktor taraf, maliyeci taraf, öğretmen taraf, öğretim üyesi taraf, üniversite taraf, vali, kaymakam taraf!
Hacı bu ülkenin tek tarafsızı yüzde 20-25 oy alan CHP’li mi?
Gazeteci yandaş!
Bu ülkenin tek tarafsız gazetesi Sözcü ve Cumhuriyet mi?
YSK 11 hakimden oluşuyor ve bu hakimlerin 7’si “seçimler yenilensin” demiş, kalan 4 hakim ise “Şerh” koymuş!
Şimdi bu 7 hakim taraf, kalan 4 hakim tarafsız mı?
*
İnsanlara kuşku ile bakmayı bırakın artık. Hakim bizim, savcı bizim, jandarma asker polis bizim! Gazete bizim, gazeteci bizim. Bizim derken yine yanlış anlamayın hepsi de bu milletin unsurları, bu aziz milletin çocukları, evlatları...
Neticede hepsi insan yani beşer, hatada yapabilirler ama bu kadar acımasız olmayın, bu ülke insanının hepsine birden şüphe ile bakmayın. Benim içim de bu yüzden acıyor işte...
*
Meslek hayatımda 35 yılı geçtim ve kimseye yaranamadım ama hep doğru bildiğimi yazdım, söyledim. Yazdığım her yazının altına bırakılan yorumlara bir bakıyorum hakaret, küfür, tehdit ne ararsan var!
Elli yıl bayrağını gururla omuzladığım, oy verdiğim partili arkadaşlarımdan kimisi “AK Kurt” dedi, kimisi “Satılmış kalem” dedi, kimisi de “paranın uşağı” olduğumun iftirasını attı. AK Partilileri eleştirdim “Senin derdin ne? Fiyatın bedelin ne?” dediler, aşağıladılar. CHP’yi eleştirdim “Sen yandaşsın” dediler.
Kısacası yaranamadım ama kim ne derse desin ama ben, inandığım şeyleri yazmaya söylemeye devam ettim. İşte bende yukarıda tek tek yazdığım hakimler gibi, savcılar, polis, jandarma, MİT’çiler gibi hayatta dimdik durdum. Birilerinin hakaretlerinden, küfürlerinden, zerre korkmadım hatta ufak bir tereddüt bile etmeden yazmaya devam ettim, halende yazmaya devam ediyorum.
Sakın yanlış anlamayın meydan okumuyorum, kafa tutmuyorum, sadece, benim doğrularıma saygı duymasını istiyorum.
*
Bu ülkenin yüzde 52’si oy vermiş, Cumhurbaşkanı seçmiş saygı duyun.
Bu ülkenin yüzde 50’ye yakını Cumhur İttifakına oy vermiş, belediye başkanı seçmiş lütfen saygı duyun. Sizin doğrularınızla örtüşmeyen durumlarda sükunetle oturun, düşünün. Fevri hareketler size ya da bize direk zarar veriyor. Sadece bizimle yani şahsımızda kalsa, çok net söylüyorum ki şahıslardan öte ülkemize zarar veriyoruz...
*
Dün akşam geç saatlerde YSK açıkladı, “İstanbul seçimleri iptal oldu ve 23 Haziran’da tekrarlanacak” dedi.
Saygı duyun neticede seçim olacak.
Söz yine seçmende size oyu yine seçmen verecek.
“Efendim bu bir hak gaspıdır…”
Farz edelim sizin dediğiniz gibi olsun.
Neticede kararı yine sandık vermeyecek mi? Hani demokrasi çok güzeldi?
Beni de rahatsız eden durumlar olmadı mı? Elbette oldu.
Hatta tüm İstanbul seçimler hepten iptal edilseydi. Vicdanlar daha rahat olurdu.
*
YSK bu kararı durduk yere vermedi, mutlaka ellerinde sağlam gerekçeler vardır. Yoksa milyonlarca seçmenin oy kullandığı bir seçimi öyle her babayiğit iptal edemez.
İnanıyorum ki ortada ciddi gerekçeleri vardır.
Varsa bile bir tek “Büyükşehir seçimlerinde mi var?” diyebilirsiniz. Dedim ya; mutlaka ciddi gerekçeleri vardır.
23 Haziran’da tekrar seçimler var yani yine kararı halk verecek.
Bir bardak suda fırtına koparmaya gerek yok. Kararı veren mahkeme...